Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin sanayi üretimini yıllık bazda yüzde 13,8, aylık bazda ise yüzde 5,4 yükseliş olarak açıkladı. Arındırılmamış sanayi üretim endeksindeki artış ise yıllık bazda yüzde 19,9 oldu. Sanayi üretimindeki güçlü seyir ağustosta da sürerken analistler, söz konusu verilerinin yıl sonunda yüzde 9’un üzerinde büyümeye işaret ettiğini ifade etti. Ekonomist Haluk Bürümcekçi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, takvim etkisinden arındırılmış endeksin 3 aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 15,6’ya yavaşladığını belirterek, üçüncü çeyrek ortasında daha normal artış seviyelerine yavaşlamış durumda olduğunu söyledi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinin ikinci çeyrekte yüzde 40,3 arttığını ve katma değer artışının da yüzde 40,5 olarak açıklandığını ifade eden Bürümcekçi, şunları kaydetti: “Önceki üç çeyrekte de yüzde 8,5, yüzde 10,2 ve yüzde 11,3 değişime karşılık katma değer değişimi yüzde 7,3, yüzde 10,3 ve yüzde 11,7 ile yakın olmuştu. Üçüncü çeyrek ilk ayında ise geçen yılın aynı döneminin yüzde 9 üzerinde devam ediliyor ve üçüncü çeyreğin tamamında yüzde 8-9 aralığında üretim artışının yakalanabileceğini düşündürüyor.” Başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinde belirgin toparlanma izlendiğinin ve dış talepte de toparlanmanın devam ettiğini kaydeden Bürümcekçi, şu değerlendirmesinde bulundu: “Genel olarak üçüncü çeyrekte milli gelir artışının çeyrekten çeyreğe yine pozitif olabileceğine işaret etti. Gerek sanayi üretimi endeksinde gerekse milli gelir serisinde gelinen tarihi yüksek seviyeler 2020 yılının aynı dönemlerine göre büyümenin yine gücünü koruyacağını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte sanayi üretiminin ilk iki ay sonuçları çeyrekten çeyreğe artışın devam edeceğini düşündürüyor. Son dönemde para politikasının gevşeme sürecine girmesi, finansal koşulların görece gevşek seyrini koruması ve dış talebin canlı küresel ekonomik aktivite nedeni ile güçlü seyretmeye devam etmesi büyüme eğilimine destek veriyor. Buna karşılık, bankacılık kredi hacmi trend artışının sınırlı kalması ve fiyat artışlarının yüksekliği iç talep üzerinde aşağı yönde etkide bulunmaya başladı. Bu doğrultuda yüzde 9,3 olan 2021 yılı büyüme tahminimiz üzerindeki yukarı yönlü risklerin azaldığını düşünmekteyiz.” Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da sanayi üretimi verisini büyüme açısından beklentilere dair pozitif olarak değerlendirmek gerektiğini dile getirerek, “Özellikle sermaye malı tarafındaki artış ve eğilim, GSYH’nin de en önemli belirleyicilerinden sabit sermaye oluşumu açısından olumlu. Yılın geri kalanında ise, özellikle son dönemde enerji fiyatlarında yaşanan yükselme ile beraber, genel ekonomik büyüme tarafında da güncel etkiler dengelenebilir.” ifadelerini kullandı.