Küresel petrol talebinin etkisiyle koronavirüs salgını öncesi seviyelerine dönen petrol fiyatları, arzın yetersiz olduğuna ilişkin endişeler ve tahminlerin üstünde seyreden arz talep açığı nedeniyle son bir yılda ikiye katlandı. Öte yandan, uzmanlar tarafından küresel bazda artan petrol fiyatlarının Türkiye’ye yansımasının beklenmediği belirtiliyor. Geçen yıl yüzde 3,2 daraldığı tahmin edilen küresel ekonominin, bu yıl yüzde 6’lık rekor büyüme kaydetmesi beklenirken, salgının ekonomiler üzerindeki olumsuz etkilerinin azalmaya başlamasıyla hızla artan talep birçok sektörde üretim sıçramasını beraberinde getirdi. Artan aktivite, enerji ve ham madde kullanımına da aynı ölçüde yansıdı ancak mevcut enerji üretim kapasitesi artan talebi karşılamakta yetersiz kaldı. Mevsim normallerinin üstünde seyreden hava şartları nedeniyle enerjide benzeri görülmemiş tüketim seviyelerine ulaşılırken, sektörde arz talep dengesizliğine yol açan bu durum fiyatların hızlı yükselişini tetikledi. Son bir yılda ABD’de doğalgaz fiyatı yüzde 150, Avrupa’da ise yüzde 600’den fazla artış gösterdi. Doğalgazdaki maliyet baskısı üreticileri alternatif kaynak arayışına yöneltti. Piyasalardaki yüksek karbon fiyatlarına rağmen kömür kullanımının artması dikkati çekti. Kömürden elektrik üretiminin maliyeti, üreticilerin fazladan neden oldukları her bir ton karbon için emisyon izni satın almak zorunda olmalarıyla daha da yükseldi. Söz konusu artışlar Avrupa’da elektrik fiyatlarının rekor kırmasına neden oldu. Yüksek doğalgaz ve elektrik fiyatları yalnızca yakıta bağımlı endüstri üretimlerini etkilemekle kalmadı, bu zincirleme etki petrol fiyatlarına da yansıdı. Küresel petrol talebi koronavirüs kısıtlamalarının hafifletilmesi, aşılama çalışmalarının hızlanması ve ekonomik toparlanmanın etkisiyle hızla toparlanırken, piyasalar düşük tüketim ve üretim fazlalığı nedeniyle arz talep makasının benzeri görülmemiş şekilde açıldığı ve petrol fiyatlarının 20 doların altına indiği 2020 yılının tersi bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Geçen yılın eylül ayında en düşük 39,30 dolar, en yüksek 46,22 dolardan alıcı bulan Brent türü ham petrolün varil fiyatı, bu yılın aynı ayında en düşük 70,42 dolardan işlem gördü ve bir önceki yıla kıyasla ikiye katlanarak 80,75 dolara kadar çıktı. Dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD’de üretimin kasırgalar nedeniyle uzun süreli aksamalara maruz kalmasının ardından arz tarafındaki açık giderek büyüdü. Üretici ülkelerin yetersiz yatırım ve geciken tesis bakımları gibi teknik sebeplerle üretimi artırmakta zorlanmalarının da etkisiyle petrol fiyatlarındaki yükseliş tetiklendi. Öte yandan, küresel piyasalarda artan petrol fiyatlarının Türkiye’ye de yansımalarının olacağı öngörülüyor. Küresel piyasada dolar üzerinden fiyatlanan petrol ithalatının ekonomi üzerinde yük oluşturacağı tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, Türkiye’nin enerji ithalatı için ödediği tutar, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,1 artarak 4 milyar 368 milyon 373 bin dolara yükseldi. Ham petrol ithalatı da ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52 artarak 2 milyon 855 bin 794 tona çıktı.