Enerji krizi, emisyon krizine yol açabilir

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, küresel karbon emisyonları geçen yıl, koronavirüs salgınına karşı uygulanan kısıtlar sonucunda 2019’a göre yüzde 5,8’e denk düşen yaklaşık 2 milyar ton ile rekor düşüş göstermişti. Ekonomilerin salgından toparlanmaya başlaması ve talepteki büyümeye bağlı olarak karbon emisyonlarında bu yıl yaklaşık 1 milyar 500 milyon tonla tarihteki en büyük ikinci artışın yaşanacağı tahmin ediliyor. Birçok ülke iklim değişikliğiyle mücadelede emisyonları azaltmaya yönelik hedefler belirlerken, bu yılın ilk aylarında önce Asya, yaz dönemi itibarıyla da Avrupa’da arz-talep uyumsuzluğu nedeniyle baş gösteren enerji krizi emisyon azaltım çabalarını riske atıyor. IEA verilerine göre, yüksek gaz fiyatları Avrupa’da elektrik üretiminde gazdan kömüre geçişi hızlandırdı ve bu geçiş kömürden elektrik üretiminin haziran-eylül döneminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15 artmasına yol açtı. Kömür başta olmak üzere fosil yakıtlardan elektrik üretimini sınırlandırmak amacıyla ton başı karbon salımına uygulanan karbon vergi oranları da Avrupa’da, bu dönemde rekor kırarak ton başına 65 euroya kadar çıktı. Salgın sonrası toparlanmayla Çin’in doğalgaz tüketimi ocak-ağustos döneminde yıllık bazda yüzde 16 artarken, elektrik üretiminin yüzde 60,8’ini kömürden sağlayan ülkede söz konusu dönemde elektrik üretimi de yüzde 13 yükseldi. Dünyanın en büyük enerji tüketicisi konumundaki Çin, kış dönemine girerken elektrik tedarikini sürdürülebilir kılmak için kömür üretimi ve ithalatının artırılmasına yönelik karar aldı. IEA, 2019’da en yüksek seviyesini gören karbon emisyonlarının bu yıl söz konusu seviyenin yüzde 1,2 altında kalacağını ve böylece karbon emisyonlarında tarihteki en büyük ikinci artışın görüleceğini tahmin ediyor. Carbon Monitor verilerine göre, bu yıl ocak-ağustos dönemindeki karbon emisyon salımı şimdiden 2019’un aynı dönemindeki değerlerin yüzde 1 altında gerçekleşti. Söz konusu dönemde karbon emisyon salımı Çin’de yüzde 8,1, Brezilya’da 6,8 ve Rusya’da 2,5 artarken, dünyanın geri kalan bölgelerinde düşüş kaydetti. Karbon emisyonları bu yıl ocak-ağustos döneminde, karantina uygulamalarının etkisinin görüldüğü 2020’ye göre ise yüzde 7 yükseldi. Elektrik sektörü bu artışta en belirleyici sektör olarak öne çıktı. Karbon emisyonlarında kış dönemindeki hava şartları ve enerji arzına yönelik gelişmelerin belirleyici olacağı öngörülüyor. Ilıman hava şartları özellikle ısınma amaçlı enerji talebine yönelik talebi azaltırken, bu yıl başından beri etkili olan aşırı hava olayları daha fazla fosil yakıt kullanımına yönelik endişeleri artırıyor. BM’ye göre, mevcut planlar ve emisyon azaltım taahhütlerinin yenilenmemesi halinde küresel sıcaklıkta 2,7 derece artış riski bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir