Olay, geçen yıl 6 Aralık’ta, merkez Yakutiye ilçesi Kurtuluş Mahallesi, Fabrika Önü Sokak, Özbağ 3 Sitesi’nde meydana geldi. Raci Arslan ile evinde kaldığı boşandığı Gülçin Karabiyik arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Raci Arslan, tabanca ile önce Gülçin Karabiyik’ı, ardından da kızları Burçin ve Cansu Arslan’ı öldürdü. Olayın ardından kaçan Raci Arslan, Mahallebaşı semtinde polisler tarafından sağ el ve karın boşluğundan vurularak yakalandı. Raci Arslan, gelen ambulansla Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi süreci tamamlanan Arslan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SAVCI 3 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ
Raci Arslan hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Raci Arslan’ın eski eşini öldürmekten müebbet, kızları Burçin ve Cansu Arslan’ı öldürmekten ise 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Arslan hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
SEGBİS’LE İFADE VERDİ
Eşi ve kızını öldürmekle suçlanan Raci Arslan, ilk kez hakim karşısına çıkarıldı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya Gülçin Karabiyik’in kardeşleri ve avukatlar katıldı. Olayın tanıkları olan çiftin oğulları F. A. (15) ile E. A. (17), Adli Görüşme Odası’ndan (AGO) duruşmayı izlerken sanık Raci Arslan ile başka bir suçtan hükümlü oğlu Anıl Arslan (22) Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden ifade verdi.
EŞİ VE KIZLARINI SUÇLADI
Olaydan bir gün önce akşam eşiyle tartıştığını söyleyen Raci Arslan, sabah kahvaltı sırasında evdeki kirliliği sorması sonrası eşi ve kızları tarafından tehdit edildiğini ileri sürerek, “Ev pislik içindeydi. Neden pis olduğunu sorduğumda hep birlikte hakaret ve tehdit ettiler, ellerinde bıçakla saldırmaya başladılar. Evde silah vardı. Eşim silaha doğru koştu ama o almadan ben aldım.
O anda kızlar odalarına kaçmışlardı ve ben de silahla vurdum. O anda F.A. ile E.A. benim yanımdaydı. Anneleri ile kızlar bana karşı birlikteydiler. Kızlar da sürekli evden kaçıyorlardı. Eve geldiklerinde ellerinde farklı farklı telefonlar oluyordu ve içlerinde çıplak resimler yakalıyordum. Her defasında farklı farklı bahaneler söylüyorlardı. Kızlar anneleriyle beni 2 kere zehirlemeye çalıştılar, çok sayıda da şikayet ettiler. Hayatımdan bıkmıştım. Utandığımdan bazı şeylerin üzerini kapatmaya çalışıyordum. Şerefimi beş paralık ettiler.
Suçum, günahım yoktu. Sadece evin kirlenmesini söyledim. Olaydan sonra da kendimi kaybettim, nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyorum” diye konuştu.
ANNEMİ DEĞİL KARDEŞLERİMİ VURACAKTIM
Bir suçtan dolayı tutuklu bulunduğu cezaevinden izinli olarak annesi ve kardeşlerinin cenaze törenine katılan Anıl Arslan, SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde babasından şikayetçi olmadığını söyledi. Silahı babasının değil kendisinin aldığını belirten Anıl Arslan, “Silahı aldıktan bir gün sonra ablam beni şikayet etti ve cezaevine girdim. Ablamın davranışları sürekli aynıydı. Annemi değil de kardeşlerimi vuracaktım. Babam yapmasaydı bu işi ben yapacaktım” dedi.
Duruşmayı izledikleri AGO’dan ifade veren E. A., anne ve ablalarının babalarına hakaret ettiğini anlattı. E. A., ifadesinde şunları söyledi:
“Annem ile ablalarım babama hakaret etti. Biz babamı sakinleştirirken annem bıçakla geldi ve hakaret etmeye devam ediyordu. Babam evden çıkarken annem gelerek bir şeyler söyledi. Sonra annem silaha doğru giderken babam önceden aldı ve vurdu. Annemle kardeşlerim sürekli babama hakaret ediyorlardı. Babamdan şikayetçi değilim.”
Olay günü annesi ile kardeşlerinin babasına küfür ettiğini ileri süren F.A. ise, “Ablamlar babama iftira atıyorlardı. Annem de elinde bıçakla geldi ve tartışmaya başladılar. Annem sonra silahı alarak babama yöneltmişti. Babam da silahı alarak onları vurdu. Babamı istemiyorlardı ve çayına fare zehri bile koymuşlardı. Babamdan şikayetçi değilim” dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan tanıkların zorla getirilmesine ve sanık Raci Arslan’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Salih TEKİN/ ERZURUM, (DHA)