Yüzdeki inatçı melazma lekelerine son veren maske! 6 ayda cilt tonunu eşitliyor

Esilay Kaya / Milliyet.com.tr – Günümüzde cilt bakımına verilen öncelikler ve sağlıklı yaşam için edinilen rutinler artmış olsa da cilt, farklı olumsuzluklardan etkilenebilir. Cilde rengini veren melanin pigmenti, güneş ışınlarına maruz kalan ciltte artış göstermeye başlayarak kahverengi, koyu lekelere neden olur. Yaygın yaşlanma belirtileri arasında yer alan bu sorun, düzensizleşmeye başlayan melanin üretimine işaret eder. Özellikle yaz aylarında ve hamilelik süreci sonrasında artış gösteren bu lekelenmelere ‘melazma’ adı veriliyor. Tipik bir cilt sorunu olan melazma, bazı insanların yıllarca hatta tüm yaşamları boyunca uğraştığı problemlerden biri. Bu noktada sorunlardan kurtularak sağlıklı bir cilde sahip olabilmek için yaygınlaşan tedavi yöntemleri büyük önem taşıyor. Melazma lekelerini gidermek için uygulanan ‘Cosmelan tedavisi’ de birçok kişi tarafından tercih edilen yöntemlerden biri haline geldi. Anestezi veya iğneli işlem gerektirmeyen cosmelan tedavisi, adından yalnızca etken maddeler kullanılarak elde edilen ‘etkili bir peeling yöntemi’ olarak söz ettiriyor. Peki, Cosmelan tedavisi nasıl uygulanır?

KIŞ AYLARINDA TERCİH EDİLMESİ GEREKİYOR

Gebelik, yaşlılık ve güneş temelinde gelişen lekelerin tedavisi için tercih edilen Cosmelan tedavisi, deride bulunan melanin miktarının azalmasına yardımcı oluyor. Cilt pigmentasyonunu baskılayarak leke oluşumunu tetikleyen bu mekanizmanın durmasını sağlıyor. Peki nasıl uygulanıyor? Tedavi azeleik asit, kojik asit, askorbik asit ve fitik asit etken maddelerinin yardımcı maddelerle dengeli karışımından oluşan bir maske işlemiyle başlatılıyor. Yaptırmak isteyenlerin ilk seansa makyajsız ve dinlenmiş bir ciltle gelmesi şart. Seans başlangıcında özel bir yağ çözücü kullanılarak cilt üzerindeki yağ tabakası tamamen alınıyor. Ardından etken maddelerin dahil olduğu Cosmelan maskesi göz ve dudak çevresi haricindeki bölgelere uygulanıyor. Yaklaşık 8-10 saat ciltte bekletilen maskeyi çıkarmak için ise bol suyla durulamanız yeterli. Seans bittikten sonra doktorun belirlediği devam kremi ve destekleyici kremlerin kullanılması, uygulamadan daha verimli bir sonuç alınmasını sağlıyor. 6 ay süren tedavi süreci, aralıklı cilt kontrolleriyle devam etmekte. Ayrıca uzmanlar, bu tedavi yönteminin mutlaka kış aylarında tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor.

AKTİF ENFEKSİYON VARSA DİKKAT!

Giderek kararan cilt lekeleri için tedavi sürecinin belirtilen zaman aralığından daha uzun geçebildiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ezgi Özkur, peeling yaptırmak isteyen kişilerin yoğun ve koyu lekelenmeye neden olan faktörlerden uzak kalması gerektiğini vurguladı. Bu işlem için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu belirten Özkur, “Sürece başlamadan önce uygulama yapılan bölgede aktif bir enfeksiyon olup olmadığına dikkat edilmeli. Uçuk, iltihaplı enfeksiyon veya atopik dermatit problemleri süreci olumsuz etkiler” hatırlatmasında bulundu.

“Cilde yapılan uygulamanın ardından yatıştırıcı ve rahatlatıcı nemlendiriciler kullanılmalı. Güneş ışınlarının olumsuz etkilerinden korunmak için güneş kremine de devam etmek şart.” – Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ezgi Özkur

YAĞLI VE KARMA CİLTLERDE SÜRE 8 SAAT

Cosmelan tedavisini diğer leke tedavilerinden ayıran en belirgin özellik, herhangi bir estetik işlem içermemesi. Uygulanan peeling içerisindeki etken maddelerin cilt üzerinde bekletilme süresini aktaran Özkur, ürün içerisindeki glikolik asitin yaşlanma belirtilerini yavaşlattığını paylaştı. Yaşa bağlı ortaya çıkan lekeler, güneş ışınlarının yol açtığı lekeler ve cilt üzerindeki koyuluklarda etkili sonuçlar veren tedavi yönteminde cildin ihtiyaçlarına öncelik verildiğini söyleyen Doç. Dr. Özkur, “Eğer yağlı ve karma bir cildi tedavi ediyorsak peelingi 8 saat bekletebiliriz. Ancak kuru bir cilt tipi için uygulamaların süresi ve ürünlerin yoğunluğu değişkenlik gösterebilir” diye konuştu. 

“Lekeleri gidermek için yalnızca yaz aylarında uygulanan tedavilerin ardından eğrelti otu takviyelerini öneriyoruz. Bu takviyeler güneşin neden olduğu zararlı ışınlardan koruma sağlıyor.” – Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ezgi Özkur

Tedavinin asidik içeriği nedeniyle hassas cilt tipine sahip olanlar için yoğun geçebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ezgi Özkür, short-contact treatment yönteminin hassasiyet yaşayanlarda daha etkili olabileceğini belirtti. Kişinin cilt tipine uygun bir planlamada ilerlemenin daha etkili sonuçlar verebileceğini dile getiren Özkur, “Uygulamanın yanıt vermediği cilt tipleriyle de karşılaşabiliyoruz ancak çok nadir” diyerek sözlerini noktaladı. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir