Yürekten yarışıyorlar

DOKSAN+3 EGE’DE FUTBOL

Bülent Buda: Ansiklopediler yazacak bu müzelik kahramanları… Profesyonel futbol dünyası oluşturulduğundan günümüze, böylesine tanıklık etmedi izleyiciler. Golü kurgulayan, üreten üçlünün yaşı toplamı 111… Olağanüstü, sıradışı bir ilki yaşatıyorlar. Başta kaptan İbrahim, Zeki, Ceyhun ve Tolga. Sanki sahada eksik varmış gibi onlara katılan Murat Uluç…
O gençlerle bütünleşmişlikleri, o gençlere aşıladıkları yarışma, mücadele, arkadaşlık duygusu. Bunların dışa vurumu. Salih’in maç sonu yayıncı kuruluşa yaptığı konuşmayı kendini futbolsever, Altaylı olarak tanımlayan herkes dinlemeli. Büyük Altay; yöneticileri, futbolcuları, kulüp çalışanları, teknik birimi büyük özveriyle yaşam savaşı veriyor. Günümüzde Altaylıyım diyenler, Altay’ı sevenler bu kahramanlara katkı vermeli. İlk adım olarak Altay Alsancak Stadı’nı her maç tıklım tıklım doldurmalı. ‘’Acılar paylaştıkça küçülür, sevinçler paylaştıkça büyür’’ Haydi lütfen…

Fatih Tanfer: Altay’ın aldığı bu galibiyet gerçekten çok anlamlı. Terinin son damlasına kadar mücadele eden başta kaptan İbrahim olmak üzere kazanılan 3 puan, analarının ak sütü gibi helaldir.
Bu galibiyette, futbolcuların coşku ve inancı üst düzeydeydi. Golcü Marco’nun yokluğunda gerçekten büyük kaptan İbrahim, hem kalesini korudu hem de 74. dakikada golü atarak Altay’ın 3 puan almasını sağladı.
Altay, maç boyunca sistemden taviz vermedi. Disiplinli oynadılar. Futbolun ciddi bir oyun olduğunu gösterdiler. Tüm oyuncular koştu mücadele etti. Ancak kaptan İbrahim’in yanında Sefa, Tolga ve Salih ekstra güç sar fettiler.
Kısacası Altay, aldığı galibiyetle ağabeyler ve gençlerin birlikte neler yapabileceğini gösterdiler. Hepsini tebrik ediyorum.

Mehmet Demirtaş: Bir yandan ekonomik kriz, bir yandan şirketleşme çabası diğer taraftan da yarış devam ediyor varoluş mücadelesi…. Geçtiğimiz sezon olduğu gibi Altay yeni sezonda da içinde bulunduğu tüm zorluklara rağmen savaşımını sürdürüyor. Öncelikle bu aidiyet duygusu ve de arma aşklarından dolayı başta, Başkan Ayhan Dündar olmak üzere Tuna Üzümcü ve de öğrencilerini tebrik ediyorum.
Siyah beyazlılar, Tuzlaspor maçında yeni sezonda ilk defa taraftarı karşısına çıktı. Takımın golcüsü Marco, sakatlığı nedeniyle sahada yerini alamadı. Eksikliği hissedilse de 42’lik delikanlı İbrahim Öztürk attığı golle takımına 3 puanı kazandırdı.
Altay, elindeki imkanlar doğrultusunda yarışmaya devam ediyor.
Ancak, Altay’ın gençlerinin de sahada birlikte ter döktükleri ağabeylerinin mücadelelerini daha hızlı bir biçimde örnek almalı, çok çalışmalı ve ivedelikle hazır olmalılar…

Kazanma havasına giremediler

Trendyol 1. Lig’in ilk iki haftasında galibiyetle tanışamayan Göztepe’yi değerlendiren usta kalemlerimiz, “Sarı kırmızılıların sergilediği futbolun kalitesi rakibini bozmuyor, hataya zorlamıyor; en önemlisi üretemiyorlar” dedi

Bülent Buda: Kazanmanın birincil koşulu, rakibinden bir fazlasını atmak. Takım pozisyon üretiyor seyrek de olsa. Lakin atamıyor. Göztepe’nin sergilediği futbolun kalitesi rakibini bozmuyor, bunaltmıyor, hataya zorlamıyor. İki haftadır takımın yönlendirilmesine soyunan öncü bir futbolcu göremiyor ve de izleyemiyoruz. Takım üzerinde bir isteksizlik egemen değil. İstek var. Eylemler eksik ya da yetersiz. Öne çıkan oyuncu arayışınızda bu kaleci ya da savunmacı olursa sorunlar var demektir. Atak yaparsınız lakin ataklarınıza nitelik katamazsanız karşı savunmayı hataya zorlayan girişim ile eylemlerden yoksunsanız hemen çözüm üretmeye başlasanız iyi edersiniz. Daha çok erken başladı eleştiriler. Bekleyelim, görelim niyetiyle sergilenmez bu oyun. Ya iyisinizdir ya da kötü…
Ve ne yazık ki Göztepe’de çok kötü!

Fatih Tanfer: Göztepe, Ümraniye deplasmanında kazanamadı. Yine taraftarını üzdü. En büyük problem takım halinde yine üretken değildi.
Sonradan oyuna giren Tjanic yine hayal kırıklığı yarattı ancak 76. dakikada şutu direkten Billel’i çok beğendim. Golcü Mame Diouf’un artık kenar ortalarıyla pozisyona dahil edilmesi gerekir. Göztepe maalesef yine organize olamadı. Ciddi oranda top kaybı yaptı. Düşük pas yüzdesiyle oynayıp çok top kaptırdı. Alınan 1 puanda kaleci Lis’in büyük payı var. Hakkını teslim edelim.
Çorum maçından başlayan galibiyet serisiyle özlediği şampiyonluk hedefi için doğru futbolu oynamalıdır. Bunun için taktiksel ve mental olgunluğa sahip oyuncuların sayısının artması şarttır.
Göztepe yönetimi unutmasın ki, futbolda sonuçlar tek geçerli kriterdir. Hedefe ulaşmak için gerekli ciddi adımları atmak zorundalar…

Mehmet Demirtaş: Geçtiğimiz hafta Sakaryaspor’a boyun eğen Göztepe’nin lige henüz hazır olmadığını hepimiz görmüştük. Özellikle iki sezondur kanayan yara olan gol bölgesindeki beceri sorunu hala çözüme kavuşmuş değil.
Ligin daha başı, ilerleyen haftalar yeniliklere gebe ancak Göztepe’de gelecek adına umutla baktıracak bir oyun sistemini hala gözleyemedik. Ümraniye karşısında da üretkenlik ve de final vuruşlarındaki beceri noksanlığı baş gösterdi. Eğer ki hedef şampiyonluk ise hücumda tehdit oluşturmak gerekli. Gol bulmak için daha üretken bir oyuna ihtiyaç var.
Billel Messaoudi, ayağının tozuyla girdiği karşılaşmada bence yerinde bir transfer olduğunun sinyallerini verdi. Diğer yeni transferlerden ise bekleneni göremedik…
Maç sonu açıklamalarında Radomir Kokovic, ‘‘1 puan adil sonuç’’ dedi. Yani eldeki kadro ve oyun sistemiyle bu kadar oluyor. Satır aralarında da sanki ‘‘Bizden 3-5 hafta bir şey beklemeyin. Ancak uyum sorununu aşarız’’ der gibiydi. Iskalamayalım Kubilay Kanatsızkuş’u göreniniz, duyanınız var mı?
Bu takımın çok fazlaca hücum organizasyonu çalışması gerekiyor. Ayrıca bunu çalışırken iyi skorlarda alması şart.
2 haftadır Trendyol 1. Lig maçlarında kalite çok kötü. Bir çok kulüp maddi sorun yaşıyor. Bir çok kulüpte oyuncuların yarısı 3. Lig seviyesinde ve maçların çoğu boş tribünlere oynanıyor.
Göztepeli kurmayların hedefinde Süper Lig varsa; gerek taraftar zenginliği gerekse ligin kadro bakımından zengin kulübü olmanın ayrıcalıklarını ivedelikle kullanmanın yollarını aramalı ve hayata geçirmeliler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir