Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Yaptığı uyuşturucu ticaretinin en parlak döneminde dünyanın en zengin 7’nci insanı olan Pablo Escobar’ın eşi Maria Victoria Henao, 1961 yılında Kolombiya’nın Palmira bölgesinde doğdu. ‘Hayatımın aşkı’ dediği Escobar ile tanıştığında çocuk yaştaydı. Ailesi, çiftin ilişkisini en baştan beri onaylamadı. Çünkü Henao, Medellin yakınındaki Envigado bölgesindeki zengin ve geleneksel bir aileden geliyordu. Dolayısıyla motosikletiyle mahalleleri dolaşan bir bekçinin oğlu olan Pablo Escobar onlar için güvenilir biri değildi. Ancak Henao çoktan gönlünü bu adama kaptırmış ve ona aşık olduğuna ikna olmuştu. Ancak bu aşk yüzünden hayatının geri kalanında acı dolu günler geçirecek, bu aşk en çok da ona zarar verecekti.
Kendi tabiriyle ‘hayatımın ilk ve tek aşkı’ Pablo Escobar ile tanıştığında henüz 12 yaşındaydı. 23 yaşındaki adam için ‘sevgi dolu ve tatlı bir beyefendi, harika bir aşık’ gibi tanımlamalar yapıyordu. Elbette çoğu insanın kötü şöhretli Pablo Escobar’ı tanımlamak için seceği kelimeler değildi bunlar. Ancak Henao, Escobar’ın tıpkı ‘Robin Hood’ gibi insanlara yardım etme arzusuna ve zorluklara karşı şefkatine aşık olmuştu. Bu aşkın en çok da ona zarar vereceğini bilmeden…
‘BENİ BİR PRENSES GİBİ HİSSETTİRDİ’
Henao’ya göre Kolombiyalı uyuşturucu lordu Pablo Escobar, kendisini baştan çıkarmak için çok çalıştı. Hediye olarak bisiklet gibi hediyeler aldı, romantik serenatlar yaptı. Henao, karşısındaki adamın yaklaşımlarını yakın çevresine “Beni bir prenses gibi hissettirdi ve ben de onun benim yakışıklı prensim olduğuna ikna oldum“ diye anlattı. Ancak ikilinin flörtleri aslında bir ‘peri masalı’ olmaktan çok uzaktı. Çünkü Henao, kendinden yaşça büyük erkek arkadaşı onu ilk öptüğünde çok korku duymuştu.
Henao, tepeden tırnağa aşık olduğu adamla ilk yakınlaşmalarını yıllar sonra, “Bu samimi ve yoğun temasın ne anlama geldiğini anlamak için hazır ve uygun yaşta değildim” sözleriyle anlatacaktı. Henüz 14 yaşındayken hamile kaldı Henao. Başına tam olarak ne geldiğini henüz anlamayacak kadar genç ve tecrübesiz bir genç kızdı o zamanlar. Escobar ise karşısındaki Henao’yu hemen bir arka sokaktaki kürtaj kliniğine götürerek ‘problemi çözmeyi’ hedefliyordu. Klinikte görev yapan kadın, Henao’ya prosedür hakkında yalan söyleyerek kendisine yapılan işlem konusunda genç kızın bilgisizliğinden yararlandı.
YAŞADIĞI TRAVMANIN FARKINDA BİLE DEĞİLDİ
Henao, kürtaj sonrasında yoğun acı çekiyordu ancak kimseye bir şey söyleyemiyordu. Zorla kürtaj olmuş ve tam olarak nasıl bir süreçten geçtiğinin farkında değildi. Yaşadığı travmaya rağmen sadece bir yıl sonra yani 1976’da Pablo Escobar ile evlenmeyi kabul etti. Verdiği bu karar bile aslında psikolojik açıdan travmayı atlamadığının en somut deliliydi. Henao düğün gecesi hakkında, “Hayatımın en mutlu anlarından biriydi. Sonsuza dek sürmesi için zamanın durmasını istedim” diyecekti.
Aralarındaki şoke edici yaş farkına ve ailesinin hiçbir zaman onaylamamasına rağmen Henao, sevdiği adamla evlenmeye karar verdi. Namıdiğer Tata Escobar olan Henao, Pablo Escobar ile evlendiğinde, kocası gençliğinin küçük suçlarından uzaklaşmıştı ancak uyuşturucu imparatorluğunu kurmanın ilk aşamalarındaydı. Yaklaşık 10 yıl sonra ise Medellin Karteli’nin kralı olarak ABD’ye gönderilen tüm illegal maddelerin yüzde 80’inden sorumluydu.
BAŞLARDA MUTLUYDU, ZAMAN İÇİNDE ACI ÇEKMEYE BAŞLADI
Bu sırada Henao sessizce sevdiği adamın yanında durmaya devam ediyordu. Henao, o dönemi “Pablo tarafından onun karısı ve çocuklarının annesi olmak, soru sormak veya seçimlerine meydan okumak için değil, başka yöne bakmak için kalıplar altında büyüdüm” diye anlatacaktı. Evliliklerinin ilk birkaç yılında Henao, kocasının geçimini sağlamak için ne yaptığını ona söylemediğini iddia etti. Ancak kısa süre sonra onun ‘iş’ için uzun süre uzakta olduğunu ve çabucak şüphe uyandıracak kadar büyük miktarda para kazandığını fark etti.
“Başlangıçta Henao başka yöne bakmaya ve kocasının yeni keşfettiği servetinin tadını çıkarmaya çalıştı. Halkın içinde Pablo Escobar’ın eşi olarak özel jetler, moda şovları ve dünyaca ünlü sanat eserleri ile mutlu olarak lüks hayatın tadını çıkardı. Sonrasında ise kocasının dünyasındaki hemen hemen her şeyden yani uyuşturucu kaçakçılığı, şiddet ve özellikle sayısız kadınla olan çoklu ilişkilerinden nefret etmeye başladı. Kocasının acımasız bir suç dünyasına karışması ona büyük acı veriyordu.”
Evlendikten sonra iki çocukları olmuş, aileleri büyümüştü. Ancak Escobar bu esnada birçok farklı kadınla birlikte oluyordu. Hatta Escobar, Henao ile evliliği sırasında bir noktada, metresleriyle eşinin burnunun dibinde buluşabilmek için evlerine yakın ‘bekarlık evi’ bile inşa etti. Henao, “Kocamın beni aldattığı yapılan dedikodular sürekli kulağıma geliyordu. İtiraf etmeliyim ki bu bana çok acı veriyordu. Bütün gece ağlayarak şafağın gelmesini beklediğimi hatırlıyorum” dedi.
ÖLDÜRÜLME KORKUSUYLA YAŞADI
Ancak Escobar’ın işlediği suçlar, sadakatsizliğin çok daha ötesindeydi. Zenginliği ve gücü arttıkça onun karteli 1984’te Adalet Bakanı Rodrigo Lara’ya suikast düzenledi, bir başkan adayını öldürdü ve ticari bir havayolunu havaya uçurdu. Tüm bunlardan sonra Henao kocasının şiddet içeren ‘iş’ çizgisini artık görmezden gelemezdi, özellikle de aile içindeki hayatın da daha zorlu hale bürünmesiyle. Sonlara doğru Henao ve çocukları Escobar’ı ziyaret etmek istediklerinde gözleri bağlandı ve kartel üyeleri tarafından güvenli evlere getirildi. Bu arada Henao, kocasının düşmanlarından biri tarafından öldürülme korkusuyla yaşadı.
‘HAYATIMIN AŞKINI TERK ETMEK ÇOK ZORDU’
1993 yılına gelindiğinde artık sayılı günlerinin kaldığını anlayan Escobar, eşine çocuklarıyla birlikte hükümet koruması altındaki güvenli bir eve taşınmasını söyledi. Henao, o dönemi anlatırken “Sürekli ağladım. Tam dünya üzerine çökerken o anda hayatımın aşkını terk etmek çok zordu” dedi. Escobar, o yılın aralık ayında Kolombiya polisi tarafından Medellin’deki bir çatıda silahla vuruldu ve öldürüldü.
İKİ ÇOCUĞUYLA ÜLKEDEN KAÇTI
Tüm dünya Pablo Escobar’ın ölümünü kutlarken, Pablo Escobar’ın kızı, oğlu ve eşi sessizce ve korkuyla yas tuttu. Kolombiya polisi Medellin’e baskın yapıp Escobar’ın kartelini toplarken, Maria Victoria Henao ve iki çocuğu ülkeden kaçtı. Almanya ve Mozambik gibi ülkeler onların sığınma taleplerini reddetti. Aile en sonunda Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e yerleşti. Üçlü, güvenlik nedeniyle isimlerini değiştirdi.
Maria Victoria Henao genellikle Victoria Henao Vallejos veya Maria Isabel Santos Caballero adlarıyla anılmaya başlandı.
YILLAR SONRA SESSİZLİĞİNİ BOZDU
Ancak Arjantin’deki yaşam, Pablo Escobar’ın dul eşi için yeni zorluklar çıkardı. 1999’da Maria Victoria Henao ve oğlu Juan Pablo, kara para aklama şüphesiyle tutuklandı ve birkaç ay hapis cezasına çarptırıldı. Serbest bırakıldıktan sonra, Henao basına yaptıklarından dolayı değil, Escobar’ın eşi olduğu için tutuklandığını söyledi. Henao, özgürlüğüne kavuştuktan sonra neredeyse 20 yıl boyunca çoğunlukla spot ışıklarından uzak kaldı. Ancak son yıllarda Escobar’la yaşadığı hayatla ilgili sessizliğini bozma kararı aldı.
Victoria Eugenia Henao adıyla kaleme aldığı ‘My Life with Escobar’ adlı kitabı hem onun kötü şöhretli kocasına hem de kendi esrarengiz karakterine ışık tutuyor.