MİTHAT YURDAKUL- Sınıfa benzetilmeye çalışılan bir çadırda toplanan çocuklar, yaşadıklarını resimlerle kağıda döküyor, rehber öğretmenler eşliğinde olan biteni kavramaya çalışıyor. Çocuklar en çok, “Evimize ne zaman döneceğiz, okula ne zaman gideceğiz” sorularını soruyor.
Depremin şokunu atlatmaya çalışan Adıyaman’da, evini kaybeden çocuklara psikososyal destek sağlanıyor. 3-6 yaş arası bir grup, 6 yaş üzeri bir grup olmak üzere çocuklara ayrı ayrı eğitim veriliyor. kentte yaşıtlarıyla bir araya gelen küçük çocuklar; yaşlarına göre dramalar canlandırıyor, resim yapıyor, hikayeler okuyor. Çadırda oluşturulan küçük bir sınıf ortamında, yaşadıklarını psikolojilerini sarsmadan kavramaya çalışıyor.
Burada görevli rehber öğretmen Milliyet’e, “Oyun hamurlarımız, boyama kitaplarımız var. Çizdikleri resimlerle burada yaşadıklarını anlatıyorlar. ‘Öğretmenim bu ne zaman bitecek, evimize ne zaman döneceğiz, okula ne zaman gideceğiz’ diye soruyorlar. ‘Çocuklar, şimdilik eviniz burası’ diye yanıt veriyoruz” dedi. Adıyaman’a gelen ve Türkiye’nin dört bir yanından toplanan kitapların yer aldığı gezici kütüphaneyle de yaşça daha büyük çocukların, okuma alışkanlıklarını kaybetmemelerine çalışılıyor. Deprem bölgesinde özellikle çocuklu ailelerin yıkanma, temizlik ve hijyen ihtiyaçları ise devam ediyor. Gülseren Sungur, “Evimiz Karapınar Mahallesi’nde 4 katlıydı, tamamen çöktü. Bütün yakınlarımızı kaybettik. Eşim, kapının önünde bu soğukta bekliyor, hırsızlık yapılmasın diye. Biz çadırda kalıyoruz. 10 gündür banyo yapamadık. Duş jeli, sabun, havluya ihtiyacımız var” dedi.
Adıyaman taşınacak
Adıyaman şehir merkezinin bir bölümü başka yere taşınıyor. Şehrin kuzeyindeki dağlık alanda 30 bin yeni konut inşa edileceğini söyleyen Adıyaman Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç şu açıklamalarda bulundu:
“İnşallah şehri yeniden kalkındırma noktasında özellikle kuzeyde, dağın eteğinde TOKİ İnşallah yeni konutlar inşa etmeyi düşünüyor. Yani en azından şu an 30 bin, 50 bin konut düşünülüyor. Daha önce de zaten şehri oraya taşıyalım diye planlamamız vardı. Buraları tarım arazileri. Mümkün mertebe tarım arazilerini kullanmadan jeolojik olarak daha sağlam olan yerlere geçmekte yarar var. Şu anki planlama bu.”