Kraliçe Elizabeth’in 96 yaşında vefat etmesinin ardından, Yeni Zelanda’da cumhuriyet tartışmaları yeniden alevlendi.
Daha önce ülkenin cumhuriyete geçişini desteklediğini ifade eden Başbakan Jacinda Ardern, Elizabeth’in ölümünün ardından yaptığı değerlendirmede yönetim değişikliğinin hükümetin şu anlık gündeminde olmadığını belirtti.
“Hükümetin takip etmesi gereken daha acil durumlar var”
Ardern, hükümetinin ülkeyi cumhuriyete dönüştürmek için herhangi bir adım atmayacağını, Yeni Zelanda’nın eninde sonunda bir cumhuriyet olacağını ve bunun muhtemelen kendi yaşamı içinde gerçekleşeceğini düşündüğünü, ancak şu anda hükümetinin takip etmesi gereken daha acil sorunlar olduğunu söyledi.
Yönetim değişikliği ile kraliçenin ölümünü birbirine bağlı olaylar olarak ele almadığını Ardern, “Yeni Zelanda’nın zamanla varacağı yerin cumhuriyet olduğuna inanıyorum. Bunun benim yaşam sürem içinde gerçekleşeceğine inanıyorum.” dedi.
Kraliçe ‘en sevilen devlet başkanı’
Kraliçenin anısına 26 Eylül’de resmi tatil ilan edildi. Ardern, ‘Yeni Zelanda’nın 70 yılı aşkın süredir kraliçesi ve çok sevilen devlet başkanı olarak’ Kraliçe 2. Elizabeth için anma töreni düzenleyeceklerini duyurdu.
İngiltere’yi, ‘genel valiler’ temsil ediyor
Elizabeth, İngiltere’nin yanı sıra Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Jamaika ve Papua Yeni Gine’nin de aralarında olduğu irili ufaklı bir dizi ülkenin de devlet başkanı konumundaydı. İngiliz monarşisi, Yeni Zelanda’nın devlet başkanı konumunda. İngiltere, bu ülkede ‘sembolik görevleri olan’ genel vali tarafından temsil ediliyor.
Monarşi tartışmaları, Avustralya ile Antigua ve Barbuda’ya da sıçradı
Elizabeth’in ölümüyle alevlenen monarşi tartışmalarına Avustralya ile Karayip adası Antigua ve Barbuda’ya da sıçradı.
Antigua ve Barbuda Başbakanı Gaston Browne, 3 sene içinde referanduma gidileceğini belirtti.
Avustralya’da ise Yeşiller Partisi lideri Adam Bandt, kraliçenin ölümünün ardından attığı başsağlığı tweetinde Avustralya’nın ilerlemesi ve cumhuriyete geçiş yapması gerektiğini vurguladı.