Büyük depremin yol açtığı yaraları sarmak için Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden desteğe gelen arama kurtarma ekiplerinin felaketin yerle bir ettiği 10 ilde canla başla çalışıyor. Profesyonel ekipler, termal kamera ve ses dinleme cihazlarıyla enkaz altında bir can daha bulabilmek, bir ses daha duyabilmek için çaba gösteriyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen ve yüzlerce binanın yıkıldığı Hatay’da yüzlerce kişi hâlâ enkaz altında.
Büyük yıkımın olduğu merkez, İskenderun, Antakya ve Kırıkhan ilçelerinde arama kurtarma çalışmaları depremin 5. gününde zamana karşı sürüyor. Havalimanının kullanılamaz hale geldiği çadırlar kurulmasına rağmen barınma sorunu, seyyar tuvalet, elektrik ve gıda sıkıntısının sürdüğü kentte, 3000’e yakın bina yerle bir oldu. Binaların kâğıt kuleler gibi yıkıldığı, kayıpların toprağa verildiği kentte, depremin 4. ve 5. günlerinde enkazdan ardı ardına sağ çıkarılanların olması tüm acılara rağmen umutları artırdı. Ayaz, Yiğit, Yağız, Zeynep, Asya, Yavuz, Okur, komşu Kılıç ile Oktay ailesi ve ismini bilmediğimiz onlarca kişi enkazda hayatta kalabilmek için direndiler. En çok yardım çağrısının yapıldığı Hatay’da 5. güne kadar hayatta kalmak için direnenler…
Kimi ‘Acıtır mı?’ diye sordu kimi maç sözü aldı
Zonguldak’tan deprem bölgesine giden madenciler, Kırıkhan’da yaptıkları çalışmada anne İhlas Ayaz ve oğlu Yiğit Ayaz’ı depremden tam 105 saat sonra enkazdan sağ çıkardı. Yine Hatay’da depremden 105 saat sonra enkaz altından 1.5 yaşındaki Yusuf Güney ve ağabeyi, 103’üncü saatte ise Cebrail Mahallesi’nde 3.5 yaşındaki Zeynep Ela Parlak sağ olarak kurtarıldı. Hatay Cumhuriyet Mahallesi’nde yerle bir olan Bakırcı Apartmanı’ndan 98 saat sonda sağ kurtulan 7 yaşındaki Tec Muhammed El Halef isimli kız çocuğunun kendisine damar yolu açmak isteyen UMKE görevlisine “İğne mi o? Acır mı?” diye sorması kurtarma ekiplerini hem güldürdü hem de ağlattı. Armutlu Mahallesi’nde enkaz altından 84 saat sonra çıkarılan 13 yaşındaki Kerem’e ise kurtarma ekipleri Beşiktaş maçına götürme sözü verdi.
Bir bir çıkarılıyorlar
İskenderun’da 5 katlı Arzu Apartmanı enkazında önceki gün görev yapan ekipler, yığınların altında ses tespit etti. Birinci katta karşılıklı dairelerde yaşayan 2 ailenin 9 ferdinden 4’ü kadın 6 kişi 102 saat sonra yaralı olarak kurtarıldı. İskenderun’da İzzet Bekir (47) 110 saat, Antakya’da Vahit Öztürk (65) 112 saat, Samandağ’da ise Necati Havare (64) 113 saat sonra enkazdan sağ olarak çıkarıldı. Antakya’da Suriye uyruklu Fatma (29) 111 saat sonra kurtarılırken, 7 aylık bebeği hayatını kaybetti.
İğneyle kuyu kazar gibi…
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 5 gün geçti. Arama kurtarma ekipleri depremde büyük hasar gören Hatay’da bina enkazlarında canlı yaşam aramaya devam ediyor. Yabancı kurtarma ekiplerinin termal kameralarla yaşam belirtisi aradığı kentteki enkazlardan birinde 2 kişi tespit etti. Uzun ve titiz uğraşlar sonucu depremin 109’uncu saatte ismi öğrenilemeyen bir erkek sağ kurtarıldı. Ardından aynı yerden başka bir kadın depremzede daha sağ çıkarıldı ve hastaneye kaldırıldı.
‘Babacığım ben çok iyiyim’
Depremin 5. gününde arama kurtarma çalışmalarında 8 yaşındaki Tanem Okur ve 42 yaşındaki babası Cem Okur enkazdan sağ olarak kurtarıldı. Defne ilçesi Armutlu Mahallesi’nde yapılan arama kurtarma çalışmalarında kurtarılan Tanem, ambulansa bindirilirken “Babacım seni seviyorum, ben çok iyiyim” derken, baba Okur “Toparlayayım ben de insanlara yardım edeceğim” dedi.
‘Bana sarılmadan gitme’
Antakya’da 57 bloklu 600 Konutlar Sitesi’nde enkaz altında sağ olduğu değerlendirilen 7 kişiden 100 saat sonra bir erkek daha kurtarıldı. İnşaat mühendisi Hikmet Yiğitbaş’ın çıkartıldığı binanın 2 blok arkasındaki apartmandan çıkartılan 35 yaşlarındaki bir erkek, hastaneye sevk edildi. Depremin 4. gününde enkazdan çıkarılan Yiğitbaş, kendisini kurtaran gönüllü Mustafa Aydın’a “Bana sarılmadan gitme abi” dedi. Aydın, Yiğitbaş sağ kurtarıldıktan sonra sözünü tuttu. Aynı sitedeki bir binanın enkazından 113 saat sonra İjlal Günkaya (72) da sağ çıkarıldı.
