Yapay zekâ zirvesi (1)

Ankara’da ODTÜ’de önceki gün çok önemli bir çalıştay vardı. 

“Yükseköğretimde Üretken Yapay Zekâ: Fırsatlar ve Tehditler” çalıştayında bugünden çok gelecek konuşuldu. 

28 farklı üniversiteden bilgisayar, yazılım, elektrik elektronik, yapay zekâ ve veri mühendislikleri, hukuk, tıp, güzel sanatlar, iletişim ve eğitim alanlarından 55 akademisyenin yanı sıra YÖK üyelerinin de katıldığı çalıştayı gün boyunca YÖK Başkanı Erol Özvar yönetti. 

Öğleden önce üretken yapay zekânın yaratacağı etkiler ele alındı. 

Yapay zekânın kullanımına ilişkin mevzuat çalışmasının da yapıldığı öğlenden sonraki oturumda ise bilişim hukukçusu ve etik alanında çalışan akademisyenler, yükseköğretim kurumlarında ve yaşamın her alanında üretken yapay zekânın kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek muhtemel hukuki ve etik sorunları tartıştı… 

İlginç hem de çok ilginç tespitlerde bulunuldu, uyarılar yapıldı ve en önemlisi de atılması gereken adımlar belirlendi. 

YÖK ve üniversitelerin ortaklaşa yaptıkları bu ilk çalıştayda ele alınan konular ve yapılan değerlendirmelerden bazı satır başları şöyle: 

■ Yapay zekânın (YZ) yaşamımıza getireceği değişiklik, Google’dan çok daha etkin olacak. 

■ Her eleştiri bizim için bir ganimettir. 

■ Öğrencilerden beklediğimiz çok şeyi artık YZ yapıyor. Bu yüzden eğitimde tüm roller gibi ödev verilme şekli de değiştirilmelidir. 

■ 10 yeni bölüm açılacağı söyleniyor ama mevcut bölümlere Hoca bulamıyoruz. 

■ Milli Kütüphane’deki tüm veriler gibi Türkçe yayımlanan tüm kitaplar dijital ortama taşınmalıdır. 

■ Vakıf üniversiteleri asgari ücret düzeyinde maaş verirken yapay zekâ nasıl gelişecek? 

■ YZ’den doğru çıktılar alınabilmesi için verilerin doğru olması gerekir. 

■ E-Devlet ve E-Nabız gibi tüm dijital ortamlardaki veriler, yer altındaki petrol rezervleri gibi çok değerlidir. 

■ Elimizde müthiş data var ama kurumlar ellerindeki verileri bizimle paylaşmazsa YZ’yi nasıl geliştireceğiz? 

■ YZ eldeki verilere göre karar veriyor. Dijital ortamdaki hakim kültür ve birikim hangi yönde ise ona göre karar veriyor. 

■ YZ kültürel farklılıklar konusunda çok duyarlı değil! 

■ YZ tıpta ve akademik çalışmalarda çok daha yararlı hale gelecektir. 

■ Komut mühendisliği geliştirilmeli ve her kademede her bölüme bu ders konulmalıdır. 

■ Doğru komut vermezseniz YZ’den doğru geri dönüşler alamazsınız. 

■ YZ konusundaki gelişmelerden hiç haberdar olmayan hocalarımız var. 

■ Ortak veri tabanı oluşturulmalıdır. 

■ YZ onlarca yıldır zaten vardı, şimdi süreç hızlandı ve ticarileşti. 

■ Eğitimde adalet duygusunu kaybettik. Bu daha da hızlanacak. 

■ Sosyal bilimlerde ve hukukta büyük boşluklar var. 

■ YZ kullanıcılarının hepsi iyi niyetli değil. Veri mahremiyeti ve güvenliği dersleri mutlaka konulmalı. 

■ YZ robotlarının tek amacı cevap vermek, doğru cevap vermek gibi bir kaygısı yok! 

■ YZ ulusal güvenlik kapsamında ele alınmalıdır. 

■ YZ işini doğru yapmayanlar için büyük bir tehdit haline gelecek. 

■ YZ Çağı’nda mesleki eğitim çok daha önemli olacak. Birçok meslek yok olacak. 

■ Mezunlarımızın 4’te 3’ü yurt dışına gidiyor. YZ çalışması yapacak doktora öğrencisi bulamıyoruz. 

■ Hoca sayısı azalırken, bölüm sayısı artıyor! 

■ Öğrenci aradığı cevabı okulda ya da Hocada bulamıyorsa, oraya bakıyor. 

■ Her şeyi devletten bekliyoruz. Amerika’da bunu devlet yapmıyor! 

■ Bir mecrayı ücretsiz kullanıyorsanız müşteri değil, ürünsünüz! 

■ MEB tüm içeriklerini güncellemeli. Teknoloji çok hızlı, müfredat çok yavaş değişiyor. 

■ Dijital ortamlardan kopya ve intihali engellemek çok zor. 

■ İnsanlığın iyiliği için çalışan, ona zarar vermeyen bir YZ hayal olur. 

■ Acilen bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç var. En başında da etik değerler olmalı. 

■ YZ amaç mı, araç mı? 

■ YZ kullanılması kesinlikle engellenmemeli, engellenemez de ama kontrol altına alınabilir. 

■ Kimin hukuku, kimin etik sınırları? Her ülke birbirinden çok farklı! Bizim olmayan bir YZ’ye nasıl sınır koyabiliriz? 

■ Bu alanda geri kalmak gibi bir lüksümüz yok! 

Özetin özeti: Özgür ve sansürsüz bir ortamda gerçekleşen çalıştay, gelecek açısından sevindirici. Umarız bu atmosfer üniversitelere de yansır ve hemen her konuda benzer platformlar kurulur ve her türlü fikir rahatlıkla tartışılır… 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir