Vincent Aboubakar’a çağrı: İşine odaklan, sararırsın, kızarırsın, bilesin!

Spor Toto Süper Lig’in 28’inci haftasında Beşiktaş, Giresunspor ile karşı karşıya geldi. Vodafone Park’taki müsabakada 3 puana uzanan taraf siyah-beyazlılar oldu. Beşiktaş’ın galibiyetini spor yazarları kaleme aldı.

Bilal Meşe, Beşiktaş’ta Vincent Aboubakar’ın rakipleriyle sık sık tartışmaya girmesini değerlendirdi. Usta kalem, Kamerunlu santrfora mesaj verdi.

İşte Beşiktaş – Giresunspor maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…

HATA AFFETMEYEN KRAMPONLAR / BİLAL MEŞE

Görüyoruz ki Beşiktaş’ın savunmasında Şenol Güneş bir türlü devamlılık sağlayamadı! “Tam rayına oturdu” diyoruz, o alanın gediklisi Tayyip Talha göze geldi, çapraz bağlarından sakatlandı, sezonu kapadı. Welinton diyoruz, o da kızarıyor. Yani kritik bölgede sürekli isimler değişiyor. Bu handikap Kartal’a sıkıntı yaşatıyor.

Örneğin Bajiç’in attığı gole bakın, hem de Mert’in burnunun dibinden topu tavana çakıyor, Üstelik adam o kadar rahat vuruyor ki, ne karışanı ne de rahatsız edeni var!
Gelelim şu gol meselesine…Valla, Kartal’ın yükünü bu anlamda Cenk Tosun ve Aboubakar çekiyor, eyvallah. Cenk Tosun’un ilk yarıda sakatlanması bu yükü tamamen siyahi golcüye yükledi. Basit golleri kaçırıyor, zor olanı atıyor, o da şaşırıyor, biz de! Şu 23. dakikadaki pozisyonu anımsayın, Aboubakar kaleci ile karşı karşıya… Nereye vursa gol ama kaleci kornere çıkartıyor. Ne var ki, Aboubakar’ın uzun pasları yerindeyse tam isabet, diğerleri mi pas değil, adeta iftira atıyorlar!
İlk yarıda geriye düşen Kartal’ı biri penaltıdan olmak üzere attığı iki golle Aboubakar ayağa kaldırdı. Böylesi skorer bir oyuncuya kulp takmak için didik – didik etmenin anlamı yok! Yalnız, negatif bir yönü var. Bazen seyirciyle, bazen de rakipleriyle gereksiz söz dalaşına giriyor. Yapma kardeş… İşine odaklan, sararırsın, kızarırsın, bilesin!
Ghezzal eski günlerini arıyor, ilk yarıda soluyla attığı sert şutta top direkten geri döndü. Bu pozisyonda Aboubakar’ın asistini de not düşelim.

Durun, Kartal’ın yeni bir golcüsü daha var… Biz unuttuk, o kendisini hatırlattı, Redmond… Fenerbahçe derbisinde patlama yapan, dün de ilk on birde sahaya çıkan Redmond, 54’de farkı ikiye çıkardı. Masuaku’nun pasını iyi değerlendiren Redmond, iki savunmacıyı geçti, topu uzak köşeye gönderdi. Adam pire gibi, tutabilene aşk olsun! Adam tam bir takım oyuncusu… Rakip eksiltiyor, aklı hep gollerde… 70’te yine denedi, kaleci güçlükle kornere tokatladı.

Bakın sevgili futbolcular, hiç bir teknik adam bindiği dalı kesmez. Eğer sizi oyundan alıyorsa, mutlaka kenardan gördüğü bir şey vardır. Alınmak, darılmak olmaz, di mi Salih kardeş! Bu tip hamleler olası iş kazalarına set çekmek için yapılır.
Valla, Giresunspor’u da kutlamak gerekir, öyle savunmasına yaslanmadı, zamana oynamadı, ofansif oynayarak futbolu güzelleştirirken, tüm enerjisini ortaya koydu. Gelin görün ki oynadığı takım Beşiktaş… Hatayı affetmeyen kramponları var, ne yapsın?
Evet, Kartal 5’te 5 yaptı, zirve klasmanındaki yerini koruyor. Ayağını yere sağlam basıyor. İşin özeti, ev sahibi takım vitesi 5’e taktı, yoluna devam ederken, Trabzonspor deplasmanı için de moral – motivasyonunu üst seviyeye çıkardı.

NEŞEYE DÖNÜŞEN ÖFKE / ATTİLA GÖKÇE

Vodafone Park’ta Giresunspor’la karşılaşmak Beşiktaş kadrosundaki birçok oyuncu için sinir bozan motivasyonu dağıtan, kafa karıştıran bir durum yaratabilir. Mert Günok örneğin… Geçen sezon oynanan maç sırasında yerde acıyla kıvranırken Giresunsporlu futbolcular topu dışarı atmak yerine hiç de beklenmeyen bir hareketle boş kaleye golü çakıverdiler. Kazandıkları maçtan sonra da durumun farkında olmadıkları gibi bir ifade oluşturdular. Mert o maçtan sonra sezonu kapatıp aylarca sakatlık tedavisi gördü.
Her neyse bu kötü hatıraları unutmak gerek. Unutmanın yolu da geçmişi değil günü yaşamak.
Beşiktaşlı futbolcular maça dünle başladılar, golü yedikten sonra akılları başlarına geldi ve kısa zamanda toparlanarak oyunun egemeni oldular.
Bajic’in attığı golde savunmanın peşpeşe gelen hata pozisyonları vardı. Önce yerleşme hatası. Sonra ikili mücadelelerdeki yetersizlikler. Telaşla topu uzaklaştırma çabaları. Zaten orta alanda da top kayıplarıyla coşkulu taraftarlarını tedirgin eden bu hal, santra yaparken beklenenin üzerinde reaksiyona neden oldu. Takımca o gole itiraz edip tepki gösteriyor isyan ediyorlardı.

Yenik duruma düşünce kendilerine döndüler. Salih ve Onur göz göre göre rakiplerine pas atmayı bırakıp savaşarak kazandıkları topları daha akıllıca kullanma gayreti gösterdiler. Geriye düşmek öfkelendirmişti onları. Ama aynı zamanda akıllar da devreye girdi. Ghezzal ve Redmond pozitife dönen oyunda başrolü paylaşıyorlardı. Cenk ve Aboubakar da sık sık gol pozisyonuna girerken oyunun ateşini yükselttiler. Penaltı tartışılmadı.. Aboubakar atış için Ferhat’ı bir saniyelik duraklamayla şaşırtıp golünü attı.
Beşiktaş taraftarı da Kadıköy’deki fırtınayı kutlamaya başladı o golle.

Şenol Hoca, Ghezzal’ın yokluğunda Redmond’u sağ kanatta oynatırken çok iyi verim alnmıştı. Dün ikisi birlikte oynadılar. Ghezzal hem asist yaptı hem de zaman zaman sol içe doğru kayıp hücuma daha etkin destek vermeye çalıştı. 45+5’te Aboubakar’a attırdığı ikinci gol böyle bir arayışın sonunda geldi. Redmond’un oyunu her dakika daha da hızlandıran tek başına driplinglerle akışı düzenleyen gayretleri alkışlanacak kalite gösterisiydi. Sonra Masuaku’nun verdiği pasla caza alanı içinde meşin yuvarlağı azıcık sürüp vuruverdi… Şenol Hoca’yı taraftarları ve takımdaki herkesi rahatlatan bir goldü bu.

5 defa üç… Kartal galibiyet serisini sürdürürken artık bir zirve takımı olduğunu da ilan etti. Şenol Hoca’nın maçın sonlarına doğru Muleka’ya forma vermesi de kenarda bekleyenlere moral kazandıran bir davranıştı.
Giresunspor enerjisini ve gayretini esirgemeden oynadı. Ama Beşiktaş’ın oyun zenginliği karşısında yetersiz kaldılar.
Cenk Tosun’a geçmiş olsun diyelim… Hafta sonunda Trabzon yolculuğu var. Şenol Hoca memleket hasretini giderirken üç puanlık seriyi devam ettirir mi?
Elbette… Neden olmasın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir