Yaklaşık 2.4 metre uzunluğundaki dron, 12,000 feet yükseklikte Aero L-29 Delfin uçağından bırakıldı ve hidrojen peroksit monopropellant motorunun itkisi altında altında ilk uçuş testini gerçekleştirdi. Venus Aerospace, ilk motorlu uçuşunda dron ile Mach 0.9’a ulaşmayı başardı. Bu dron, ilerleyen testlerde şirketin geleneksel kimyasal roket motorlarından yaklaşık yüzde 15 daha verimli olan Rotating Detonation Engine (RDE), dönen detonasyon motoru veya döner patlama motoru olarak adlandırılan yeni jet motoru tarafından desteklenecek. RDE veya RDRE (Rotating Detonation Rocket Engine) itki sistemleri süpersonik uçuşun anahtarı olarak görülüyor. Venus Aerospace’den kritik test
Süpersonik insansız hava araçları kulağa çılgınca gelse de aslında kavram olarak yeni değiller. Ancak artık günümüz teknolojileriyle bu tip araçların önünde zor engeller bulunmuyor. Venus Aerospace, halihazırda kendi RDRE motoruyla geçtiğimiz ay uzun süreli çalışma test gerçekleştirmişti. Şirketin uzun vadeli hedefi ise Mach 9 hızında seyahat edebilen ticari uçaklar geliştirmek. Ancak her şey adım adım ilerlemek zorunda.
Bu bağlamda, gerçekleştirilen uçuş testinde kullanılan 140 kg’lık dron ile 0.9 Mach azami hıza ulaşabildi. Test bölgesinde süpersonik uçuş yasağı olduğundan daha yüksek hızlara çıkılmadı. Ancak bunun yanında planlar arasında daha sonraki uçuşlarda aracı Mach 1’in üzerine çıkarmak için devreye girecek olan RDRE sistemi bulunuyor. Venus Aerospace bu motoru, hipersonik silah ve savunma teknolojisinde potansiyel kullanım için DARPA ile birlikte geliştiriyor. Firma, roket, dron ve uçaklarında RDRE motorları tek başına kullanmak istemiyor. Zaten platform ile havada fırlatılması ve ön motora sahip olması bunun bir göstergesi. Öte yandan firma testler ve araştırmalara devam ediyor. CTO ve Kurucu Ortak Andrew Duggleby’ye göre bu yılın ilerleyen dönemlerinde testlerde Mach 2 ya da 3 hızına ulaşılabilir.
En nihayetinde ise Venus Aerospace, yolcuları Mach 9 (11.000 km/s) hızında taşıyacak yeniden kullanılabilir, hipersonik bir uzay uçağı geliştirmeyi planlıyor. Stargazer olarak adlandırılan bu sistem 170.000 ft yüksekliğe çıkaracak ve hipersonik hızlarda hareket edecek. Böylesi bir araç ile ABD-Tokyo arası bir uçuş sadece 1 saat sürecek.
Rotating Detonation Engine (RDE- Dönen Detonasyon Motoru) nedir?
Geleneksel motorlara göre en az yüzde 15 daha verimli, daha hafif ve daha basit bir motor olan RDRE motorları, sesüstü hızda akış içinde yanma prensibi ile çalışan basınç artışlı yanma motorları olarak tanımlanabilir. Basınç artışlı yanma motorları, geleneksel roket ve gaz türbini motorlarının aksine daha verimli bir şekilde çalışırlar. Pistonlu motorlara benzer bir şekilde yanma reaksiyonu sabit bir hacimde çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşir.
RDE motorlar nasıl çalışıyor?
Havacılıkta yanma, gerçekleşme hızına göre ikiye ayrılır. Ses hızından düşük hızlarda gerçekleşen yanma “deflagrasyon”, sesüstü hızlarda gerçekleşen yanma ise “detonasyon” olarak adlandırılıyor.
Geleneksel bir jet motoru çok sayıda hareketli parça kullanır. Dönen kanatlar havayı çeker ve bir yanma odasında yakıtla tutuşturmadan önce sıkıştırarak hızla genişleyen sıcak gazlar oluşturur ve bu gazlar arkadan dışarı fırlar. En nihayetinde de fırlayan gazlar bir tahrik üretir yani uçağın havada itilmesi sağlanır. Ancak bir RDE motoru çok daha basittir. Yakıt bu alana pompalandığında, havadaki oksijenle karışır ve patlayarak boşluğun etrafında dönen ve arkadan çıkan süpersonik bir şok dalgası yaratır. Bir kez başladığında, patlama kendi kendine devam eder. Yani burada sabit ve yüksek güçlü bir süreklilik söz konusu. Ramjetler ve darbeli detonasyon motoru (Pulse Detonation Engine – PDE) gibi bazı jet türevleri de kompresörler ve türbinler olmadan çalışırlar ancak bunlarda motorun eksenel olarak uzun olması gerekiyor. RDE motorlarda ise geçiş dairesel yönde olduğu için daha kompakt ürünler ortaya konabiliyor.