Varyemez milyarder! Kulağını mektupla gönderdiler ama ikna olmadı

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Takvimler 1914 yılını gösterdiğinde tüm dünya büyük bir yıkıma sebep olacak savaşın karanlık atmosferine girmişti. 22 yaşına yeni girmiş olan J. Paul Getty, böyle bir ortamda tarihe geçecek bir yazar olmak ve diplomatlık hayalleri arasında gidip gelirken, babasının onu hayallerinden çekip almasıyla çok farklı bir hayat yaşamaya hazırlanıyordu. Petrolün öneminin giderek arttığını ve bu alanda yatırımlar yapmanın gelecekte çok büyük kazançlar sağlayacağını düşünen Getty’nin babası, 22 yaşındaki oğluna 10 bin dolar para verdi. Hayallerinin peşinden gitmeyi planlarken bir anda babasının yönlendirmesiyle büyük bir hayal kırıklığı eşliğinde petrol yatırımları yapan Getty, bunun karşılığını kısa sürede aldı ve birkaç yıl içinde milyoner oldu.

Yıllar ilerledikçe servetine servet katarak daha da varlıklı hale gelen Getty, 60’lı yaşlarının başında milyar dolarlık bir servete ulaştı ve ABD’nin en zengin iş adamı oldu. Birçok dili akıcı seviyede konuşabilen ve zekasıyla herkesi kendine hayran bırakan Getty, karmaşık özel hayatıyla da magazin basınının en büyük malzemelerinden birisi oldu. Bu sefer hiçbir şey yolunda değildi, yaptığı beş evlilik de kocaman bir hayal kırıklığı olarak kendisine dönecekti.

1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sırasında kaynaklarına yatırım yaparak krizi fırsata çeviren Getty, başka petrol şirketlerini de satın alarak Pasifik Batı Petrolleri Şirketi’nin sahibi oldu. ABD’deki ekonomik temelini genişleten Getty, II. Dünya Savaşı sonrasında Arap petrol piyasasına da el attı ve bu alanda başarılı oldu. 1949 yılının başlarında İbni Suud ile 60 yıllık bir petrol antlaşması imzaladı. Bu antlaşmaya göre, 9.5 milyon doları nakit olarak ödemek suretiyle toplamda 12.5 milyon dolar verecek olan Getty, Suudi Arabistan ile Kuveyt sınırında bulunan verimli arazilerin petrol varlığının yüzde 50’sine sahip oldu. Bölgeye 18 milyon dolar daha yatırım yapma riskine giren Getty, servetini sürekli katlayarak dünyanın sayılı petrol zenginleri arasına girdi. 60 yıl boyunca yılda yaklaşık 16.000.000 varil (2.500.000 m³) petrol üretti. Getty’nin şirketi de bu vurgun sayesinde sektörün önde gelen işletmeleri arasına girdi. Genişlemeyi sürdüren Getty, tanker filoları satın alarak petrolün işlenmesinden kazanç sağlayabilmek için petrol rafinerileri inşa ettirdi. 1967’de tüm petrol şirketlerini Getty Oil adı altında birleştiren milyarder, dünyanın sayılı zenginleri arasında kabul edilmekteydi.

ÖZEL HAYATINDAKİ FIRTINALAR HİÇ DİNMEDİ

Getty, 30 yaşına geldiğinde fırtınalı özel hayatının başlangıcı olacak ilk evliliğini yaptı ve 1923 yılında görenlerin güzelliğine hayran kaldığı 19 yaşındaki Jeanette ile evlendi. Kısa süre içinde George adından erkek çocukları olan çiftin evliliği 1 yıl içinde sona erdi. İlk evliliğini sona erdirmesinin ardından 2 yıl boyunca bir ilişki yaşamadan işine odaklanan J. Paul Getty, 2 yılın sonunda Teksaslı bir çiftçinin ‘uzun boylu, ince belli kızı’ Allene ile evlendi. Çiftin evliliği sadece 6 ay sürdü ve Getty tekrar işine odaklanarak bir süre yalnız başına zaman geçirdi. Getty, daha sonra Fini isimli ‘ipek saçlı, mavi gözlü bir güzellik’ ile evlendi. Çift, oğulları Ronny’nin doğumunun ardından kısa bir süre sonra boşandı. Getty kısa süre içinde 3 evlilik yapmış ve boşanmış bir adam olarak cemiyet hayatının sohbet malzemesi haline gelmeye başladı.

Bir müddet sonra Hollywood’a yaptığı bir ziyaret esnasında Ann isimli 14 yaşında bir kızla karşılaştı. Getty ve Ann arasında kısa sürede samimi bir hava oluştu. Fakat Ann’in ailesi bu dönemde böyle bir ilişkiye onay vermedi. Aradan geçen sekiz yılın ardından aile ikna oldu. Bunun ardından Ann, Getty’nin 4’üncü karısı oldu. Çiftin Paul ve Gordon isimli iki erkek çocuğu oldu. Ann ile olan evliliği diğer evliliklerine oranla daha uzun sürdüğü için bu kez hayat arkadaşını bulduğunu düşünüyordu. Zaman ona bu konuda yanlış düşündüğünü 4 yıl sonra gösterdi. Getty ve Ann çifti, 4 yıllık bir evliliğin sonunda boşanarak evliliklerini bitirdi.

Evlilik hayatı konusunda korkunç bir sicili olan ve bu sicil sebebiyle sosyete arasında yavaş yavaş alay konusu olmaya başlayan J. Paul Getty, tüm bu söylenenleri dikkate almadan 1937 yılında ‘Teddy’ olarak bilinen Louise ile evlendi ve çiftin Timmy isimli bir çocukları oldu. Timmy, 12 yaşındayken beyin tümörü sebebiyle hayatını kaybetti ve çift bu olayın ardından 1951 yılında boşandı.

‘KADINLAR PETROL KULELERİNDEN DAHA FAZLA İLGİ İSTİYOR’

J. Paul Getty’e göre başarısız evliliklerinin nedeni yoğun iş temposuydu ve “Hiçbir kadın birkaç petrol kulesi yüzünden daha az ilgi görmek istemez” diyordu. Yaşanan ayrılıklara rağmen hayatı boyunca 5 eşiyle de  arasını iyi tuttu ve hiçbir zaman bir düşmanlık yaşanmadı. Başarısız evliliklerinin ardından işine odaklanan Getty, kısa bir iş ziyareti için Londra’ya gitti ve bir daha da ABD’ye hiçbir zaman dönmedi. İngiltere’ye yerleşen Getty, 1959’da Surrey’de Kraliçe Anne ve Guinness ve Rothschild ailelerinin üyelerini de ağırlamış olan Sutton Place’i satın aldı ve ölene kadar bu malikanede yaşadı.

J. Paul Getty Müzesi

ÇOCUKLARI VE TORUNLARIYLA ARASI İYİ DEĞİLDİ

J. Paul Getty’nin çocuklarıyla da arası her zaman soğuk oldu. Getty’nin en büyük oğlu George, uyuşturucu madde bağımlısıydı ve aşırı stresten dolayı psikolojik sorunlar yaşıyordu. Getty’nin en büyük oğlu George, 1973 yılında aşırı dozda uyuşturucu kullandığı için hayatını kaybetti. 

En büyük oğlunun ölümünden birkaç hafta sonra kendisiyle aynı adı taşıyan en büyük torunu 16 yaşındaki John Paul Getty III, Roma’daki ünlü Piazza Farnese’de dolaşırken ‘Ndrangheta adlı bir İtalyan organize suç çetesinin üyeleri tarafından kaçırıldı. Ancak dede Getty mafyanın torununa karşılık istediği fidyeyi ödemeyi reddetti. Torunu için istenen bu fidyeyi öderse diğer torunlarının da mafya tarafından kaçırılacağını ve hayatlarının tehlikeye gireceğini düşünüyordu. Torunu 5 ay boyunca Calabria Dağları’ndaki bir mağarada direğe zincirlenmiş halde mafyanın elinde esir kaldı ve bu sürede kulağı kesilerek büyükbabasına mektupla yollandı. Mafyayla yaptığı yoğun pazarlığın ardından 14 milyon dolarlık fidyenin sadece 2.2 milyon dolarını ödeyen Getty, torununu kurtarmak için verdiği parayı ise oğlunun borcu olarak sayıp faiziyle ödemesini istedi. 

Muazzam zenginliğine rağmen tam bir cimri olarak tanınan Getty’nin lüks Sutton Place malikanesine bile ankesörlü telefonlar yerleştirilmesi de yıllarca dilden dile konuşuldu. 1976 yılında 84 yaşındayken hayatını kaybeden J. Paul Getty, servetin büyük kısmını kurduğu J. Paul Getty Müzesi’ne bırakarak anında dünyanın en zengin sanat kurumunu yarattı. 2 milyar doları ise mirasçılarına bırakan Getty, oluşturduğu fon ile onların da geride bıraktığı servetten yararlanmasını sağladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir