Doğu Karadeniz’de küresel ısınma kaynaklı yağış rejimindeki değişkenlik, toprak hareketlerine yol açıyor; ani ve lokal yağışlar sel ve heyelan tehlikesini beraberinde getiriyor.
Türkiye’nin yıllık ortalama metrekareye 2 bin 400 kilogram yağış oranıyla en çok yağış alan ili olan Rize’de, arazilerin yanlış kullanımının yanı sıra dik ve engebeli olan coğrafi şartlara ihtiyaç için yapılan yollar ve bilinçsiz ağaç kesimi, her yıl gündeme gelen sel afetlerini tetikliyor. Olası afet açısından, yaz mevsimi ve özellikle temmuz ayına dikkati çeken uzmanlar, bölgenin zorlu coğrafyasındaki tarım arazilerine köklü ağaçlar dikilmesini öneriyor.
‘ARAZİLERİMİZİ YANLIŞ KULLANIYORUZ’
RTEÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Ekoloji ve Ekosistem Uzmanı Prof. Dr. Turan Yüksek, arazilerin yanlış kullanılmasının afet riskini arttırdığını belirterek, “Afet olmadan önce alınması gereken tedbirlere odaklanılması gerekir. Uzun soluklu yağışlara baktığımız zaman Rize’nin yağış düzeninde bir artış var. Kısa süreli şiddetli yağışları dikkate aldığımız zaman, o trend eğiliminde de bir artış var. İleri yıllar Rize’de bir sel ve yağış olayı gerçekleşmesi, evet çok yüksektir. Böyle bir beklentimiz var. Bu metrekareye önceki yıllardan daha fazla yağış düşmesini sağlayabilir. Biz ekosistem üzerinde yaptığımız yağışlarla bunu tetiklemiş oluyoruz. Mesela arazilerimizi yanlış kullanıyoruz. Arazi üzerinde yaptığımız her hatalı uygulama, ekosistem üzerinde yağmurun şiddetini arttırıyor. Aynı miktarda yağmur bile olsa ekosistemde oluşturacak tahribatı arttırıyor” diye konuştu.
Temmuz ayının afet riski açısından önemli olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Yüksek, “Rize için afet değeri en yüksek olan ay, temmuz ayıdır. Ölümcül olayların yüzde 67’lik kesimi temmuz ayında meydana geliyor. Rize için temmuzun çok kritik olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla AFAD’ın uyarılarını, herkesin son derece önemseyerek, son derece tedbirli olmalı” dedi.