Ünlü halıcı cinayetinde şok detaylar: ‘Ceset yoksa cinayet de yoktur’

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşayan halı fabrikası sahibi Nurhan Ör’den (56), 7 Kasım 2023’den itibaren haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi. Polis ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde Nurhan Ör’ün otomobili Gebze’de terk edilmiş halde bulundu. Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince geniş çaplı soruşturma başlatıldı, bin saatlik kamera kaydı incelenerek olay aydınlatıldı.

İstanbul Sultanbeyli’de bulunan oto galeriye getirilen Nurhan Ör’ün darp edilerek bayıltıldığı, daha sora halıya sarılıp otomobilinin bagajına konularak Kartepe ilçesindeki çiftliğe getirildi. Ör’ün vücudu parçalara ayrılarak, asitle eritildi. Polis ekiplerinde gözaltına alınan Işık E. (56), Ahmet T.(57), Bahadır T. (30), Ceyhun A. (57), Emrah D. (34), Ferdi G. (37) tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kan dolduran cinayette, zanlılardan Işık E., Ahmet T. ve Ceyhun A’nın lise yıllarından Nurhan Ör ile arkadaş olduğu öğrenilmişti.

NURHAN ÖR’ÜN CEP TELEFONU CAMDAN ATILDI, KAMYONETİN KASASINA DÜŞTÜ

Nurhan Ör’ün öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, ailenin kayıp başvurusunun ardından yürütülen çalışmalar sonucunda, Nurhan Ör’ün cep telefonunun şüpheliler tarafından Gebze Güzeller Mahallesi Gençlik Caddesi’nde seyir halindeki bir otomobilin camından atıldığı ve H.K. yönetimindeki kamyonetin kasasına düştüğü belirtildi. Cep telefonunun saat 22.00 sıralarında çalması üzerine H.K’nın telefonu fark ettiği ve gelen çağrıya cevap vererek Nurhan Ör’ün eşi Başar Ör ile görüştüğü, bu sayede cep telefonunun bulunduğu da iddianamede yer aldı.

“OLAY IŞIK E. TARAFINDAN PLANLANDI”

Nurhan Ör’ün olay günü sanık Işık E. ile birlikte Sultanbeyli’de bulunan bir iş yerine gittiği, burada Işık E., Ahmet T., Ferdi G. ile görüştüğü, daha sonra Nurhan Ör’e ait aracın Gebze ilçesinde terk edilmiş halde 8 Kasım 2023 tarihinde bulunduğu belirtildi. Şüpheliler Ceyhun A. ve Ferdi G’nin müdafi huzurunda alınan beyanlarının da yer aldığı iddianamede, olayın Işık E. tarafından planlandığı, Nurhan Ör’ün İstanbul’da faaliyet gösteren oto galeride Emrah D. tarafından kafasına sopa ile vurularak bayıltıldığı, ellerinin ve ayaklarının bağlanarak halıya sarıldığı, ardından Ceyhun A’nın arandığı belirtildi. Ferdi G. ve Ceyhun A. tarafından maktulün aracın bagaj kısmına konulduktan sonra Ketenciler köyündeki çiftliğe götürüldüğü, burada Ceyhun A. tarafından balta ile parçalara ayrılarak içerisi kimyasal madde ile dolu bir varile koyulduğu, daha sonra da kullandıkları eşyaların yakıldığı iddianamede yer aldı.

OLAYDAN BİR GÜN ÖNCE MALZEME HAZIRLIKLARI YAPILMIŞ

İddianamede, 6 Kasım 2023’de şüphelilerden Ceyhun A’nın satır, koli bandı, poşet, rulo elektrik kablosu, naylon muşamba, hazır giyim malzemesi, koruyucu tulum giysisi, yüz siperliği ve eldiven satın aldığı, Ferdi G. ile Ahmet T’nin ise varil ile kimyasal madde satın aldıkları vurgulandı.

“ÖLDÜĞÜNÜ FARK EDİNCE CESEDİ PARÇALARA AYIRIP, 2 GÜN ÖNCE GETİRİLEN VARİLLERDEKİ ASİTLERE KOYDUK”

İddianamede, şüphelilerin savcılıkta alınan ifadelerine de yer verildi. Ceyhun A., iddianamede yer alan ifadesinde, “Ölen kişinin lise arkadaşım Nurhan Ör olduğunu öğrenince daha da pişman oldum. Bu olayı Işık E. planlanmıştır. Ferdi ve Ahmet’in bilgisi vardır. Bahadır’ın bilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Nurhan’ın nerede öldüğünü bilmiyorum. Bu olayda halıya sarılı gelen kişiye senet imzalatılıp sonrası duruma göre değerlendirilecekti. İlk başta öldürme planı yoktu. Benim Işık E’ye borcum olduğu için bu işin içine girdim. Ben sadece senet imzalama için yer temini sağlayacaktım. Öldüğünü fark edince cesedi parçalara ayırıp, 2 gün önce getirilen varillerdeki asitlere koyduk. Ben tek başıma cesedi parçalamadım. Ferdi de bana yardım etti. Hatta önce Ferdi boğazını bıçakla kesti. Ben de bana gösterdiği yerlere balta ile vurarak parçalara ayırdım. Ertesi günde olayda kullandığımız çoğu şeyi yaktım. Bunu da telefonla beni arayarak Işık söyledi” dedi.

“BU İŞ İÇİN BANA VERİLEN AÇIK HATTI KULLANDIM”

İfadesinde Işık E’yi suçlayan Ceyhun A., “Ölen kişinin Nurhan olduğunu bilmiyordum. Nurhan’ın bagajda bulunan aracı Sultanbeyli’den Kartepe’ye ben getirdim. Yolda bu iş için bana verilen açık hatla Ahmet ile görüştüm. Olayda kullanacağımız malzemeleri 6 Kasım 2023 tarihinde almıştım. Bu malzemeleri almamı bana Işık söylemişti. Hatta o gün Ahmet de çiftlikteydi. Ferdi ile bu malzemeleri almaya gitmiştim. Ben cinayet işlemedim, geldiğimde ölü haldeydi. Olay sebebiyle çok pişmanım. Ben aracın bagajında birinin bağlı olduğunu biliyordum. Ancak bagajında açtığımda halıya da çok sıkı şekilde sarılmış olduğunu gördüm” diye konuştu.

“FERDİ’DE BOŞ SENETLER VARDI”

Ceyhun A., ifadesine şöyle devam etti: “Beni normalde olay günü akşam 19.30 gibi arayacaklardı. Ben de Işık’a ait Torren isimli iş yerine gidecektim. Beni daha erken aradılar. Hatta Ahmet bana kızdı. Bu nedenle Nurhan’ın iş yerinde ölmüş olabileceğini değerlendiriyorum. Araba gelirken hiç ses duymadım. Ferdi’de boş senetler vardı. Bunları da yakmak için Ferdi bana bırakmıştı. Bir de giderken bana tabanca bırakmıştı. Bu tabancanın yerini de yer gösterme işleminde gösterdim. Diğer tabanca ise Ahmet’in tanımadığım bir arkadaşının 2 silahı da aynı yere saklamıştım. Olay nedeniyle pişmanım, ben cinayet işlemedim.”

“IŞIK NURHAN’I ÖLÜM LİSTESİNE ALDIĞINI SÖYLEMİŞTİ”

Şüphelilerden Ferdi G., Işık E’nin tehdidiyle olaya karıştığını iddia ederek, “Hatta olay günü Işık bana, ‘Nurhan iş yerinin üst katından kaçarsa seni de, onu da silahla vururum’ demişti. Bana bu sözleri söylediğinde Ahmet T. ve oğlu Bahadır’da iş yerindeydi. Işık, 80’li yıllarda sağ sol olaylarında Nurhan’dan dolayı zarar gördüğünü söyleyerek kendisini ölüm listesine aldığını söylemişti. Olay günü Nurhan iş yerinin üst katına çıkınca orada bulunan Emrah, Nurhan’a elindeki sprey ile muhtemelen biber gazı olduğunu düşündüğüm şeyle saldırdı. Daha sonra Nurhan’ı yere düşürdü” dedi.

“NURHAN’I BU İŞ İÇİN YERE SERİLMİŞ OLAN HALIYA SARDIK VE ARACIN BAGAJINA KOYDUK”

Emrah D’nin, Nurhan Ör’ün ağzını ve gözlerini koli bandıyla bantladığını söyleyen Ferdi G., “Ben de Nurhan’ın ayaklarını bantladım. Emrah ayrıca plastik kelepçeyi ellerine ve bacaklarına bağladı. Daha sonra Nurhan’ı bu iş için yere serilmiş olan halıya sardık ve aracın bagajına koyduk. Bu aracı Kartepe’ye Ceyhun götürecekti. Ben de Ahmet’i Viaport’a yakın yerden alarak Kartepe ilçesine doğru yola çıktım. Yolda Ahmet ile Ceyhun bu iş için alınmış açık hatlarşa görüştüler. Kavurmacı H. olarak bildiğim yere arabayla gittim. Ben bu araçtan indim, Ceyhun başka araçla beni aldı. Ceyhun’un çalıştığı çiftliğe birlikte gittik. Aracın bagajını açtığımızda Nurhan hareket etmiyordu” diye konuştu.

?

“CEYHUN, NURHAN’I HALIDAN ÇIKARIP ÖNCE KAFASINI, SONRA AYAK VE KOLLARINI KESTİ”

Nurhan’ın burnuna su serptiğini anlatan Ferdi G., “Ceyhun da Nurhan’a tokat attı ama herhangi bir tepki göstermeyince öldüğünü düşündük. Ceyhun, Işık’ı arayarak, ‘Kuzu ölmüş’ dedi. Işık’ta Ceyhun’a ‘Gerekeni yapın o zaman’ demiş. Bundan sonra Ceyhun üzerine bir şeyler giymeye başladı. Bana da ‘Sende giyin’ dedi. El arabasıyla halıya sarılı şahsı çiftlikteki kapalı alana götürdük. Ceyhun yere branda ve çadır benzeri şeyler serdi, kütük ile balta getirdi. Ceyhun, Nurhan’ı halıdan çıkarıp önce kafasını, sonra ayak ve kollarını kesti. Bu parçaları küçük varillere ve kovalara koydu. Daha sonra 2 ya da 3 yan odadaki yere götürdü. Varillerin içine kimyasal sıvı döktü. Duman çıktı. Ben zaten bu süreçte çok kötü olmuştum. Bana, ‘Sen git ben gerisini hallederim’ dedi” ifadelerini kullandı.

“DAHA ÖNCE DE IŞIK BİRİLERİNE ZARAR VERMEMİ İSTEMİŞTİ ANCAK BEN YAPMAMIŞTIM”

Işık E’nin kendisine verdiğini iddia ettiği tabancayı Ceyhun A’ya bıraktığını anlatan Ferdi G., “Daha sonra ben İstanbul’a döndüm. Olaydan sonra Işık’ın olay sebebiyle bana verdiği açık hattan kendisini aradım ve kendimi iyi hissetmediğimi söyledim, ‘Tamam sen evine git akşam haberleşiriz’ dedi. Olay nedeniyle pişmanım. Daha önce de Işık birilerine zarar vermemi istemişti ancak ben yapmamıştım. Ancak bu olayda kendimi çekemedim. Asitti de aldığımız kişiyi söyledim. Üzerime atılı suçu bu haliyle kabul ederim” şeklinde konuştu.

“KUAFÖRDE SAKALLARIMI BOYATTIM”

Yaşananları anlatan şüphelilerden Emrah D. ise ifadesini şöyle sürdürdü:

“6 Kasım 2023 tarihinde Ferdi beni arayarak sakallarımı boyatmamı istedi. Ben de dediğini yaparak kuaförde sakallarımı boyattım. Olay tarihinde olan 7 Kasım 2023’te Ferdi beni yanında Bahadır’da bulunurken evimin yakınlarında aldı, birlikte Ferdi’nin iş yerine gittik. Orada yemek yedik. Bahadır eksper işinin olduğunu söyleyerek yanımızdan ayrıldı. Daha sonra ben Ferdi ile Torren isimli iş yerine gittim. İş yerinde müzik dinlerken Işık’ın sesini duydum. Yanında Ferdi ve tanımadığım bir şahıs vardı. Üst kata çıktılar. Daha sonra Ferdi beni üst kata çağırdı. Rulo haline getirilmiş halıyı aracın bagajına götürmemizi söyledi. Halının içinde birisi sarılıydı. Hatta biz taşırken ‘Yavaş’ şeklinde ses çıkardı. Bu halıyı aracın bagajına koyduk. Daha sonra Ferdi bu araç ile çıktı. Nurhan’ın aracını Ferdi’nin talebi üzerine alıp götürdüm. Ferdi bana araca binmeden önce turuncu montu giymemi söyledi. Ben aracı Gebze’de üzerinde anahtar ile bıraktım. Telefonu da yolda giderken fırlattım ve Yenibosna’ya arkadaşımın yanına gittim. Daha sonra olayla ilgili hiç kimse ile görüşmedim. Ferdi’nin anlattığı gibi olay olmadı. Ben, Ferdi’nin bana vermiş olduğu biber gazını tanımadığım kişiye sıktım. Arkasından Ferdi şahsı yere düşürdü ve bağladı. Ben Ferdi’ye yardım etmedim. Sadece araca indirirken yardım ettim. O esnada Işık aşağıdaydı. Ferdi, bu kişinin kaybolması gerektiğini bana söylemişti”

“NİYE BÖYLE BİR ŞEY YAPTIKLARINI BİLMİYORUM”

Cinayete ilişkin kendisine vaatte bulunulmadığını söyleyen Emrah D., “Niye böyle bir şey yaptıklarını bilmiyorum. Bu konuda bana hiçbir şey söylemediler. Daha sonra bilgi vereceklerini söylemişlerdi. Ben şahsın ağzının açık olduğunu hatırlıyorum. Yüzünde maske yoktu. Şahsı halıya sarılı vaziyette aşağıya indirdiğimizde yavaş dediğini duymuştum. Arabaya koyduktan sonra beklemeden oradan ayrıldık. Ben Nurhan Ör’ü tanımıyorum. Bu şahsın öldüreceklerini bilseydim olaya müdahil olmaz, tam tersine engel olurdum. Pişmanım, üzerime atılı suçu kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.

“IŞIK DAHA ÖNCE DE NURHAN’I KAÇIRIP SENET İMZALATMA PLANLARI YAPIYORDU”

Işık, Nurhan ve Ceyhun’un liseden arkadaşları olduğunu belirten sanık Ahmet T. ise “Bahadır oğlum olur. Işık daha önce de Nurhan’ı kaçırıp senet imzalatma planları yapıyordu. Ben kendisine böyle bir şeyin doğru olmadığını söylüyordum. Ben 4 Kasım 2023 tarihinde Almanya’dan döndüm. Almanya’ya 27 Ekim 2023 tarihinde araç şarj cihazları ticaret görüşmesi için gitmiştim. Işık’ın Nurhan’ı öldürme planı yaptığını biliyordum. Ben 6 Kasım 2023 tarihinde Ferdi ile asit almaya gittim. Ancak ne amaçla kullanılacağını bilmiyordum. Asidi araba ile çiftliğe gelince indirmişler. Ne yaptıklarını bilmiyorum. 7 Kasım 2023 tarihinde Nurhan’ın Torren isimli iş yerinde bağlanarak halıya sarılıp sarılmadığını bilmiyorum. Ben o esnada olay yerinde değildim, beni akşam saatlerinde Ferdi, oğlum Bahadır’ın evinden aldı. Beni almasının sebebi cüzdanımı kavurmacı H. isimli iş yerinde kaybetmem nedeniyleydi. Ferdi buradan araçtan indi. Ben oradan annemin yanına gittim. Yolda Ceyhun ile telefonla görüşmedim. Ceyhun ve Ferdi’nin bu yöndeki ifadelerini kabul etmiyorum. Nurhan Ör’ün ölümüne ilişkin üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

“NURHAN’I TANIRIM, KENDİSİYLE 7 AY ÖNCE GÖRÜŞMÜŞTÜM”

Nurhan Ör’ün öldürülmesinde herhangi dahlinin olmadığını dile getiren Bahadır T., “Emrah benim üniversiteden arkadaşımdır. Kendisi elektrikçidir. Ferdi de benim arkadaşımın abisidir. Torren isimli iş yeri benim üzerimedir. Işık ile babam arasında bir ortaklık vardı. Nurhan’ı tanırım, kendisiyle 7 ay önce görüşmüştüm. Kendisi şirketimize gelmişti, burada Işık ile ticari görüşme yaptılar. Yaklaşık 6 ay sonra bir personeliyle birlikte Nurhan bizim firmamıza 2 araç getirdi ve satılmalarını istedi. Bu şekilde satmamız için bir kaç araç getirmişti” dedi.

“NURHAN’IN ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ BİLMİYORUM”

Bahadır T. ifadesine şöyle devam etti: “Işık’ın Nurhan’ı kaçırıp senet imzalatacağına ilişkin şaka yollu 4-5 ay önce sözler söylediğini hatırlıyorum. Işık; Cengiz ve Deniz isimli birlikte iş yaptığı kişiler için de bu şekilde sözler söylüyordu. Olay tarihi olan 7 Kasım 2023’te Nurhan Ör’ün Hyundai Tucson marka aracını ekspere götürmüştüm. Eksper işinin hallettikten sonra iş yerine döndüm. Arabayla babamı alıp, ondan sonra annemi evden alarak benim eve gittik. Babaannem hasta olduğu için babam Körfez’deki ikametine gidecekti. Tempra marka araç bozulunca babam Ferdi’yi aradı. Ferdi, Işık’ın arabası ile babamı alarak Körfeze doğru yola çıktı. Babam, babaannemi hastaneye götürmüş. Emrah ile 7 Kasım 2023 tarihinde yemek yemek için buluştuk. Ben Ferdi ile onun telefon işi olduğu için Pendik’e gitmiştik. Ferdi, Emrah’ı aradı, birlikte Ferdi’nin iş yerine gittik. Ferdi’nin kardeşi Görkem’de oradaydı. Ben yemek yedikten sonra oradan ayrıldım. Daha sonra Ferdi’yi bizim iş yerine götürdüm ancak Emrah’ı görmedim. Nurhan’ın ölüp ölmediğini bilmiyorum. Ölmüş ise herhangi bir dahlim yoktur. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum”

“NURHAN ÖR’ÜN KAÇIRILMASI, SENET İMZALATILMASI VE ÖLDÜRÜLMESİ YÖNÜNDE PLAN YAPMADIM”

Nurhan Ör’ün çocukluk ve okul arkadaşı olduğunu söyleyen Işık E. ise “Nurhan Ör’ün kaçırılması, senet imzalatılması ve öldürülmesi yönünde plan yapmadım. Hakkımda bu şekilde verilmiş beyanları kabul etmiyorum. Nurhan iş yerine geldiği zaman üst kattaki ofiste esrar içmek istediğini söylemişti. Ben de dükkanımın yan tarafında bulunan başka bir esnaf arkadaşımla yaklaşık 20 dakika oyalandım. Bu sırada iş yerinde sadece Ferdi vardı. Emrah yoktu. Bir süre sonra tekrar iş yerine geldim ve Nurhan’a seslendim. Bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sordum. Olmadığını söyleyince iş yerinden çıktım ve tekrar yan tarafta bulunan esnaf arkadaşımla oturdum. O sırada Ceyhun geldi. Daha sonra Ferdi, aracı Ahmet’e götürmek üzere iş yerinden ayrıldı. Ceyhun’da Ahmet’e kendisine araba lazım olduğunu söylemiş. Ben de ‘1 günlüğüne verebilirsiniz’ dedim. Ceyhun arabayı alarak gitti. Sonra iş yerine girdim. Nurhan’a seslendim. Yukarıda olup olmadığını sordum, orada olduğunu söyledi. Sonra lavaboya girdim. Çıkınca birlikte oturmak için aşağıya çağırdım. Yanıma geldi, yarım saat kadar birlikte oturduk. 18.15- 18.20 sıralarında Range Rover marka aracıyla iş yerinden ayrıldı. Sonra akşam trafik olduğu için 1 saat civarı iş yerimde oyalandım. Ardından 19.45 sıralarında Han Halıcılık isimli firmanın bize satılması için bıraktığı Hyundai Tucson marka araç ile annemin evine gittim. Annemin evi Üsküdar Çengelköy’de bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

“NURHAN’I ORTADAN KALDIRILMASI KONUSUNDA PLAN YAPMAM KONUSUNDAKİ BEYANLARI KABUL ETMİYORUM”

Yoldayken kendisini Nurhan’ın eşi Başak’ın aradığını söyleyen Işık E., “Başak Hanım ile ilk aradığında konuşamadım. Sonra Can Cihat isimli şahıs aradı. Can, ‘Nurhan abiye ulaşamıyoruz, yanında mı?’ dedi. Ben de 2 saat önce yanımda olduğunu söyledim. Daha sonra Başak Hanımı aradım. Eşini sorunca aynı şeyi söyledim. Bunun üzerine Nurhan’ı telefonundan aradım ancak ulaşamadım. Saat 21.00 civarı annemin evine vardım. Burada da beni Nurhan’ı sormak için abileri aradı. Gece saatlerinde kadar bu aramalar devam etti. Sonra ailesinin kayıp başvuru ile ilgili Gebze’de emniyete gittim ve tanık olarak ifade verdim. Bilgim bundan ibarettir. Diğer şüphelilerin ifadelerinde geçtiği şekilde Nurhan’ı ortadan kaldırılması konusunda plan yapmam ve olayla ilgili talimat vermem konusundaki beyanlarını kabul etmiyorum. Neden bu şekilde beyan verdiklerini bilmiyorum. Ceyhun ve Ahmet de benim liseden arkadaşım olur. Bahadır Ahmet’in oğlu olur. Emrah ise birkaç defa gördüğüm Bahadır’ın arkadaşı olduğunu biliyorum. Ferdi’yi de Bahadır’dan dolayı tanıyorum. Bu şahısların herhangi biriyle aramda husumet yoktur” ifadelerini kullandı.

“NURHAN BENİM ÇOK YAKIN ARKADAŞIMDIR”

Suçlamaları kabul etmeyen Işık E., “Ahmet ve ben işin arka planındayız. Benim Torren isimli iş yerinin üst katında CNR Elektrik A.Ş. isimli firmam vardır. Ben Ferdi’yi böyle bir iş için tehdit etmedim. Ceyhun’un bana borcu yoktu. Ancak Ceyhun’un Ahmet’e borcu vardı. Ben Ahmet’e para vermiştim, Ahmet de Ceyhun’a vermişti. 200 bin TL civarındaydı. Hakkımda neden böyle ifade verdiklerini bilmiyorum. Nurhan benim çok yakın arkadaşımdır. Birlikte iş yapma gayretindeydik. İş yapma planlarımız vardı. Ben bu nedenle Nurhan’ın kaçırılması ya da öldürülmesi, senet imzalatılmasına yönelik planı kabul etmiyorum. Liseden sonra Nurhan ile sık görüşmedik. Liseden arkadaşlarımızın kurduğu Whatsapp grubu ile yeniden iletişim kurduk. Son 1 yıldır da sık görüşmeye başladık. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum” dedi.

“IŞIK, NURHAN’A GIYABINDA, ‘ŞANSLI DOMUZ’ DEMİŞTİ”

Tanık olarak dinlenen Işık E’nin eski sevgilisi Esra A. ise “Ameliyathane teknisyeni olarak çalışıyorum. Nurhan Ör’ün eşi Başak’ı yaklaşık 20 yıldır tanırım. 9 Mayıs 2023 tarihinde Nurhan’ın lise arkadaşı Işık E. ile yemekte tanıştık. Evlenmek amacıyla bizi tanıştırmışlardı. 2023 haziran ayının sonlarına kadar görüşmeye devam ettik ancak saçma sapan şeyler anlatmaya ve yazmaya başlayınca ilişkimizi bitirdim. Daha önce de iki defa ilişkimizi bitirmiştim. Birinde Nurhan’a gıyabında, ‘Şanslı domuz’ demişti, ben bu nedenle Işık’tan ayrılmıştım. Lise yıllarından bu yana Nurhan’ın hayatında her şey yolunda gittiği için bunu söylediğini söylemişti. İkinci ayrılma nedenim ise 10 yıllık evlilik sözleşmesi yapmak istemesiydi. 10 boyunca boşanmamaya yönelik bir sözleşme talep etmişti” diye konuştu.

“IŞIK BANA ‘CESET YOKSA CİNAYET DE YOKTUR’ DEMİŞTİ”

28 Haziran 2023 tarihinde Işık ile görüşmeye son verdiğini söyleyen Esra A., “Işık son 2 görüşmemizde cinayet işlediğini ve cinayet işleyebileceğini söylemişti. Bana, ‘Sen hiç kimseyi öldürmeyi planlamadın mı?’ diye sordu. Ben de ‘Hayır’ dedim. Kendisi babasını, annesini ve kardeşini öldürmeyi planladığını söylemişti. Sonra Yahya Kaptan’da birlikte iş yaptığı ortağını öldürmeyi planladığını söylemişti. S.A.H. isimli kişiyle ortak yaptıkları işte kendisine söz verdiği parayı vermeden Işık’ı ekarte ettiği için onu da öldürmeyi planladığını söylemişti. Babası ve kardeşinin intihar ederek öldüğünü söylemişti. Annesini birçok şekilde öldürmeyi planladığını ama en iyi öldürme yönteminin asitle eritmek olduğunu söylemişti. ‘Ceset yoksa cinayette yoktur’ demişti” ifadelerini kullandı.

“IŞIK, NURHAN’I KISKANIYORDU”

Işık’ın Kirazlıyalı’da Nurhan’ın kendisine tahsis ettiği evi olduğunu söyleyen Esra A., “Işık ayrıca İstanbul’da annesine ait evde yaşıyordu. Evin kentsel dönüşüme gireceğinden çok para edeceğini düşünerek annesini öldürmeyi planladığını söylüyordu. Ayrıca annesinin Bodrum’da yazlığı da varmış. Maddi durumunun iyi olduğunu yansıtıyordu ancak ben maddi durumunun çok iyi olduğunu düşünmüyordum. Kendisi daha önce uyuşturucu madde kullandığını ancak 10 yıldır uyuşturucu ve içki kullanmadığını söylemişti. Kendisinin değişik konuşmalarından dolayı Haziran 2023 yılında kendisinden ayrıldım. Işık Nurhan’ı kıskanıyordu” diye konuştu.

GÖRÜNMEMEK İÇİN BAGAJA SAKLANMIŞ

İddianamede, şüpheliler Işık E., Ahmet T., Bahadır T., Ceyhun A., Ferdi G., ve Emrah D.’nin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri belirtildi. 7 Kasım 2023 tarihinde Bahadır T.’nin araçla iş yerine geldiği, 1 dakika sonra Ferdi G.’nin başka bir araçla iş yerine ulaştığı, Emrah D.’nin ise Ferdi G.’nin geldiği aracın bagajında görünmemek için saklandığı ifade edildi.

SPREYLE BAYILTIP, ELLERİNİ VE BACAKLARINI BAĞLAMIŞLAR

Kısa süre sonra Ahmet T’nin de iş yerine geldiği ve 10 dakika sonra oğlu Bahadır T. ile birlikte iş yerinden ayrıldığı; 16.30 sıralarında Nurhan Ör’ün kullandığı araçla Torren Motors isimli iş yerine Işık E. ile birlikte geldiği belirtildi. İddianamede, şüpheliler Emrah D. ve Ferdi G.’nin önceden yapılan plan doğrultusunda hareket ederek, iş yerine giren Nurhan Ör’ü sprey sıkarak ve sopa ile vurarak bayılttıkları, ardından ellerini ve bacaklarını bağlayarak halıya sardıkları kaydedildi.

NURHAN ÖR’E BENZEMEK İÇİN SAKALINI BEYAZA BOYAMIŞ

Nurhan Ör’ü iş yerindeki aracın bagajına halıya sarılı vaziyette bıraktıkları; daha sonra plan çerçevesinde iş yerine gelen Ceyhun A.’nın, Nurhan Ör’ün bulunduğu araçla iş yerinden ayrıldığı belirtildi. Ferdi G.’nin olay yerinden araçla ayrıldığı, Işık E.’nin bu esnada iş yeri önünde çevre kontrolü yaptığı; maktule benzemek amacıyla sakalını beyaza boyayan şüpheli Emrah D.’nin, Nurhan Ör’müş gibi ona ait araçla iş yerinden ayrıldığı ve ardından Işık E.’nin iş yerinden ayrıldığı iddianamede yer aldı.

SENET İMZALATIP BORÇLANDIRACAKLARDI

Ferdi G’nin, Ahmet T’yi de alarak birlikte Kartepe ilçesine geldikleri; Ferdi G. ve Ceyhun A’nın, Nurhan Ör’ü Kartepe Uzuntarla’daki Ceyhun A’nın çalıştığı çiftliğe götürdükleri belirtildi. Burada maktule tehdit ve cebir kullanarak senet imzalatıp borçlandırmayı planladıkları ancak aracın bagajını açtıklarında maktulün hareket etmediğini fark edip Işık E’yi aradıkları ifade edildi. Maktulün vefat etmesi nedeniyle, şüphelilerin tehdit ve cebir ile senet imzalatamadıkları; Işık E.’nin “Yapmanız gerekeni biliyorsunuz” dediği, bunun üzerine Ceyhun A. ve Ferdi G’nin maktulü aracın bagajından çıkarıp el arabasıyla çiftlikteki hayvan besleme alanına götürdükleri belirtildi. Orada balta kullanarak maktulü parçalara ayırdıkları ve sülfürik asit dolu varillere koydukları, sonrasında kullandıkları eşyaları yakarak delilleri yok ettikleri iddianamede yer aldı.

NURHAN ÖR’Ü 2 SAAT BOYUNCA BAGAJIN İÇİNDE AĞZI BANTLI VE HALIYA SARILI ŞEKİLDE BEKLETTİLER

İddianamede, maktulün aracın bagajında elleri, bacakları ve ağzı bağlı şekilde halıya sarılı olarak havasızlıktan vefat ettiği değerlendirildi. Nurhan Ör’ün kaçırıldığı iş yerine 16.30 sıralarında geldiği, iş yerinden 17.37 sıralarında aracın bagajında olduğu halde ayrıldığı, 18.40 sıralarında ise çiftliğe getirildiğinin kaydedildiği iddianamede, iş yerine girer girmez sprey ve sopa ile bayıltıldığı düşünüldüğünde, yaklaşık 2 saat boyunca elleri, bacakları ve ağzı bağlı halde kaldığı değerlendirildi. Şüphelilerin nihai amacının maktulü öldürmek olduğu, olaydan bir gün önce sülfürik asit, satır, tulum, siperlik ve muşamba temin ettiklerinden anlaşıldı. Bu şekilde şüphelilerin, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için maktulü öldürdükleri belirtildi.

HER ÖLDÜRME OLAYINDA CEZALANDIRMANIN MUTLAK SURETTE CESEDİN BULUNMASI GİBİ BİR ŞARTA BAĞLANMAZ

İddianamede, maktulün cesedinin, sülfürik asit bulunan varillerde eritildiğinin Ceyhun A. ve Ferdi G.’nin beyanlarından anlaşıldığı; olay yerinde maktule ait DNA bulunması itibariyle, maktulün cesedine ulaşılamamasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığı ifade edildi. İddianamede, sadece cesedin bulunamamasının, maktulün öldürülmediği anlamına gelmeyeceği; her öldürme olayında cezalandırmanın, cesedin bulunması şartına bağlanmasının hukuken ve fiilen mümkün olmayacağı vurgulandı. Bu durumun ceza adaleti ile bağdaşmayacağı; şüphelilerin, birden fazla kişi ile silahla maktulü hürriyetinden yoksun kıldıkları, tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için maktulü öldürdükleri; birden fazla kişi ile silahla yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı; Ceyhun A. ve Ferdi G.’nin ayrıca yasak niteliği haiz silah bulundurarak 6136 sayılı Kanuna muhalefet ettikleri iddianamede yer aldı. İddianamede sanıkların, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir