Uludağ Alan Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada; 13 bin hektar yüz ölçümlü Uludağ Milli Parkı’nın yaklaşık 2 bin hektarlık bölümünün ‘Uludağ Alanı’ olarak belirlendiği belirtildi. Söz konusu alanın orman dışında yaklaşık 50 yıldır yoğun yapılaşmanın hakim bulunduğu bir bölge olduğu, bu alanın, milli park alanının yaklaşık yüzde 15’lik bölümüne denk geldiği kaydedilerek, şöyle denildi:
“Kalan yüzde 85’lik alanın milli park statüsü halen devam etmektedir. Uludağ Alan Başkanlığımızın kurulmasıyla birlikte alanın doğal sit koruma statülerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Bu alanlarda yürürlükteki koruma mevzuatı ve ilke kararları geçerliliğini korumaktadır. Dolayısıyla, Uludağ’da yürütülecek planlama çalışmaları ve uygulamalarda, bölgenin doğal yapısının korumaya yönelik önlemlerin alınması, ilgili tüm kurumlar açısından yasal bir zorunluluktur. Bölgedeki orman alanları, Alpin Dağ Çayırları, su kaynakları, endemik bitkiler ve canlı yaşamın korunmasına ilişkin olarak yürürlükteki mevzuat uyarınca gerekli önlemlerin alınması Uludağ Alan Başkanlığının da yasal sorumluluğundadır.”
DOĞA SPORLARI
Uludağ alan sınırları belirlenirken başta Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlarla yapılan toplantılarda mutabakat sağlanarak, orman alanları ve buzul göllerin Uludağ Alan sınırları kapsamı dışında tutulduğuna dikkat çekilerek, “Özellikle potansiyel kayak alanlarının bulunduğu çanaklar, alan sınırı kapsamına alınmış olup, bu alanlarda yapılaşma yoğunluğunu artıracak konaklamaya yönelik tesisler değil, sadece kayak pistleri, doğa sporlarına yönelik yürüyüş ve keşif parkurları ile bu faaliyetlere yönelik mola noktaları kurulması öngörülmektedir” denildi. (DHA)