TYLA popu ele geçiriyor

Genç amapiano yıldızı, ilk albümüyle süperstarlığa güçlü bir adım attı

Tyla Laura Seethal her şarkıcının sahip olmak istediği bir şeye sahip. Büyük bir hit. Hem de ilk albümden önce gelen bir hit. “TYLA”, TYLA’nın ilk uzunçaları. Geçen yıl single’larla dikkat çekmiş, “Water” ile büyük bir patlama yaşayıp yılın en fazla stream edilen şarkılarından birine imza atmıştı. Bu durum elbette albüme dair büyük beklenti yarattı. “Water”ın ardından gelen single “Truth or Dare” de büyük başarı sağlayınca gözler TYLA’ya çevrildi.

2002’de Johannesburg’da doğan ve bu şehirde büyüyen TYLA’nın ailesinin kökleri Moritanya, Hindistan, Zulu ve İrlanda’ya uzanıyor. Lisede sevdiği şarkıları cover’layıp Instagram’a koyan TYLA bir süre sonra kendine bir kitle oluşturuyor ve şirketlerin dikkatini çekiyor. İlk şarkısı “Getting Late”, Kovid yüzünden ölü doğunca yılmıyorlar. Art arda gelen yeni şarkıların ardından 2023’te “Water” amapiano’nun en büyük hit’lerinden biri oluyor.

Kendini Epic üzerinden Sony’ye emanet etmiş TYLA ve şu anda bütün imkânlar önüne serilmiş durumda. 2024 yazında çok duyacağız şarkılarını.

Albüme gelince, ritmik amapiano’nun en iyi düzenlenmiş örnekleri güçlü melodiler, kadife gibi bir ses, güncel bir pop albümünde ne ararsanız var.

Travis Scott (daha önce “Water”ı remikslemişti), indie âleminin gözdesi Tems, ABD’li genç Latin yıldız Becky G düetlerde yer alıyor.

“TYLA”, amapiano’yu R&B ile birleştiren güçlü bir pop albümü. Günümüzün ruhunu başarıyla yansıtıyor.

Houston’dan gelen ‘70’ler Türk filmi hissi

‘70’ler psychedelic revival projelerinin en tanınmışlarından biri ABD Houston çıkışlı üçlü Khruangbin. “Pon Pon” adlı yeni single’larının kulağımıza çok tanıdık gelen bu ‘70’ler Türk filmi orkestrası sound’u tesadüf değil. Benzerleri ‘70’lerde pek çok Batılı olmayan ülkede görülen funky bas sound’ları, egzotik ezgiler, elektronik gitarın üstlendiği Doğu gamları ve dizileri 2000’lerde Batı’da indie müziğin yükselişiyle bu neslin müzisyenlerince yeniden keşfedildi. Türkiye dışında Tayland, Filipinler, Beyrut, Afrika’da Bamako, Lagos gibi merkezlerde eşsiz örnekleri bulunan adı sanı bilinmeyen gruplar, çoktan unutulmuş, birçoğu nette dahi olmayan, belki sadece plaklarda yaşayan bu geçmiş zaman müzisyenleri bugün Khruangbin gibi ekiplerin single’larında yaşam buluyor. “Pon Pon” bir mini albüm. Üç şarkılık bir single. Bir tür ‘70’ler diskosunda dans müzikleri çalan düğün orkestrası gibi takılıyorlar. Yeni albüm “A La Sala”, 5 Nisan’da geliyor. Bu mini albüm bugünlerde âdet olduğu üzere önceden yayınlanan single’ları bir araya getiriyor. Takibe almanızı tavsiye ederim.

 Elektronikçilere öneri

İngiliz elektronik müzik ikilisi Mount Kimbie, Kai Campos ve Dom Maker’dan ibaret bir prodüksiyon makinesi. 2008’de Güney Londra’da Peckham’daki bir stüdyoda başlayan macera bugün tam gaz devam ediyor. İkili yıllar içinde elektronik müziğin farklı alanlarına savruldu, solo olarak işler yaptı, dört albüm çıkardı ama kimilerine göre her zaman 2010’da yayınlanan “Crooks&Lovers”ın gölgesinde kaldı. 5 Nisan’da yayınlanacak “The Sunset Violent” bu durumu değiştirecek gibi duruyor. Yeni albüm sonrası ABD ve oradan da Avrupa’ya uzanacak turne hazırlığında olan grup sahnede kendilerine katılan Andrea Balency-Béarn ve Marc Pel ile dört kişilik bir grup olarak müzik icra edecek. Yani albüm öncesinde üç şarkılık bir tadımlık giriş yayınladılar. King Krule eşliğinde “Empty and Silent” ile açılan, “Fishbrain” ve “Dumb Guitar” ile devam eden üç mükemmel şarkı. Mutlaka dinleyin.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir