Türünün ilk örneği jeotermal enerji tesisi Google’ın sunucuları için faaliyete geçti


Fervo Energy, bundan iki yıl önce Google ile “yeni nesil jeotermal enerji projesi” geliştirmek için bir anlaşma imzalamıştı. Geçtiğimiz aylarda sizlere aktardığımız haberimizde bu projenin jeotermal enerjide büyük bir dönüm noktası olabileceğinden bahsetmiştik. Şimdi ise Google tarafından yapılan açıklamada Enhanced Geothermal System (EGS – Gelişmiş Jeotermal Sistem) olarak nitelendirilen tesisin faaliyete geçtiği ve iki veri merkezine hizmet veren yerel şebekeye bağlandığı duyuruldu.

Türünün tek örneği jeotermal enerji tesisi

Google, 2030 yılına kadar tamamıyla karbon sıfır olmak istiyor. Bu proje de bu hedef için bir basamak. Öte yandan Fervo Energy ile gerçekleştirilen proje, Google’ın “yeni nesil bir jeotermal enerji projesi geliştirmek için dünyanın ilk kurumsal anlaşmasını” duyurduğu 2021 yılından bu yana devam ediyor. Geleneksel jeotermal enerji tesislerinde, doğal olarak Dünya’nın içinden çıkacak ısı kullanılıyor. Ancak Fervo Energy, bu süreci sondaj yardımıyla yapay olarak gerçekleştiriyor.

Doğal bir jeotermal sistemin elektrik üretebilmesi için ısı, akışkan ve kaya geçirgenliğinin bir arada bulunması gerekiyor. Dünyanın birçok bölgesinde kaya gerekli ısı seviyesine sahip olsa da akışkanın içinden akması için yeterli geçirgenliğe sahip değil. EGS yönteminde ise yeraltında derin sondajlar yaparak ve kayada kırıklar oluşturmak için sıvı enjekte edilerek bu geçirgenlik yapay olarak sağlanıyor. Google’ın veri merkezleri için kurulan tesiste de bu teknik kullanıldı. Tesis, 3,5 MW (1 MW = 750 evin ihtiyacı) üretim kapasitesi ile nispeten küçük olsa da benzerlerinin önünü açabilir.

Google ile yapılan bu anlaşmanın yanı sıra Fervo, Bill Gates’in iklim yatırım şirketi Breakthrough Energy Ventures ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Hava durumuna ve günün saatine duyarlı olan rüzgar ve güneş enerjisi çiftliklerinin aksine, jeotermal projeler daha istikrarlı bir şekilde elektrik üretebilir. Fervo’nun tekniği sayesinde ise daha önce mümkün olmayan alanlarda bile jeotermal enerjiye erişim sağlanabiliyor, bu da potansiyel sahaların sayısını büyük ölçüde artırabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir