* 27 Aralık 1939’da Erzincan’da meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki depremde 33 bin kişi hayatını kaybetti, 100 bin kişi yaralandı, 116 bin civarında bina yıkıldı. Türkiye sınırları içerisinde yaşanmış en büyük sarsıntı olarak kayıtlara geçerken bu depremle birlikte ilk defa Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın varlığı anlaşılmaya başlandı.
* Tokat Erbaa’da 1942’de 7 büyüklüğünde meydana gelen depremde 3 bin can kaybı yaşandı.
* 20 Haziran 1943’te Adapazarı Hendek’te meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 336 kişi yaşamını yitirdi.
* 26 Kasım 1943’de Samsun Ladik’te meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde 4 bin insan yaşamını yitirdi.
* Bolu-Gerede’de 1 Şubat 1944’de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde 3 bin 959 kişi yaşamını yitirdi.
* Muş Varto’da 31 Mayıs 1946’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde 839 kişi hayatını kaybetti.
* 17 Ağustos 1949’da Bingöl Karlıova’da meydana gelen 6.7 büyüklüğündeki depremde 450 kişi yaşamını yitirdi.
* 19 Ağustos 1966’da Muş Varto’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremde 2 bin 394 kiyi hayatını kaybetti.
* 28 Mart 1970’de Gediz’de meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremde bine yakın kişi yaşamını yitirdi.
* 22 Mayıs 1971 tarihinde merkez üssü Bingöl olan 6.8 büyüklüğündeki depremde de 878 kişi hayatını kaybetti.
* 6 Eylül 1975’de Diyarbakır Lice’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 2 bin 385 kişi yaşamını yitirdi.
* 24 Kasım 1976’da Van Çaldıran’da meydana gelen 7.5 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840 kişi yaşamını yitirdi.
* 30 Ekim 1983’de Erzurum’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremde bin 155 kişi yaşamını yitirdi.
* 13 Mart 1992’de Erzincan’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 653 kişi yaşamını yitirdi.
* 17 Ağustos 1999’da merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki deprem Türkiye’nin deprem geçmişinde en uzun deprem olarak kayıtlara geçti. Depremde, resmi olarak 17 bin 118 kişinin öldüğü, 25 bine yakın kişinin de yaralandığı açıklandı. 2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu’nda ölen kişi sayısı sayısı 18.373 olarak güncellenmiştir.
* 12 Kasım 1999’da merkez üssü Düzce olan 7.2 büyüklüğündeki depremde ise 894 kişi yaşamını yitirdi.
* 1 Mayıs 2003’de Bingöl’de meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremde 176 kişi yaşamını yitirdi.
* 23 Ekim 2011’de Van’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem meydana geldi.
* 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişi yaşamını yitirdi.
* 30 Ekim 2020’de İzmir Seferihisar merkezli meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 116 kişi hayatını kaybetti.
ENKAZ ALTINDAKİ YARALIYA NASIL MÜDAHALE EDİLMELİ?
Türkiye’yi sarsan 2 depremin ardından enkaz altında kalanların yardımına, yakınları ve bölgedeki vatandaşlar koştu. Binalardan gelen ‘Yardım edin’ çağrılarına yanıt vermek için canhıraş bir çaba içine giren vatandaşlar, çok sayıda kişiyi yaralı halde kurtarırken, uzmanlar ise yapılan müdahalelerde yaralıların zarar görmemesi bazı ilkyardım kurallarına riayet edilmesi gerektiği uyarsında bulundu.
Sivil Savunma rehberine göre, enkaz altında ulaşılan yaralıların değerlendirilmesi şöyle yapılmalı:
* Bilmiyorsan dokunma ve bilen birisinden yardım iste.
Yaralının/Hastanın ve kurtarıcının emniyeti garanti altına alınıp, olay yeri “güvenli” hale getirilmeli, ilkyardımın A.B.C.’si uygulanmalı, Yaralının/Hastanın hava yolu açılmalı, solunumun varlığından emin olmalı ve gözle görülür kanama durdurulmalıdır.
* Yaralının/hastanın hayati tehlikede olduğu ender durum dışında hastaneye yaralının/hastanın nakli düzenli ve telaşsız olmalıdır. Bu işlerden herhangi biri aksarsa yaralı/hasta ve kurtarıcılarına rahatsızlık verilmesi ve ek yaralanmalara yol açması söz konusu olabilir.
* Taşıma planı yapılırken ana hedeflerden biri yaralının/hastanın bulunduğu yerden sedyeye naklini gerçekleştirdikten sonra, daha fazla hareket etmesini engellemektir.
* En önemlisi de yaralının/hastanın mevcut durumunun daha kötüye gitmesini engellemektir.
* Yaralının/hastanın ayrımı konusunda öncelikli olarak hastaneye yetiştirildiğinde yaşama ihtimali en yüksek olandan başlanmalıdır.
* Yaralının/hastanın ilkyardımının yerinde yapılıp yapılmayacağına bakılmalıdır.
* Sıkışmış durumdaki yaralılar/hastalar için öncelikle yerinde ilkyardım yapılarak zaman kazanılmalıdır.
* Ağır eziklerde yaralıyı/hastayı Crush sedromundan (Crush sedromu ağır ezilmelerde hücre yıkımı neticesinde açığa çıkan potasyum ve protein kana karışarak vücuda yayılması neticesinde kan basıncını düşürür, böbrek harabiyetine sebep olur. Bununneticesinde yaralı şoka girerek aniden ölür.) kaybetmemek için sıkışan uzva (kol ve bacak) tansiyon aleti ile turnike tatbik etmeli ve hastaneye kadar hiçbir şekilde açılmamalıdır.
* Turnike tatbik edildiğinde o uzvu kaybetmek göze alınmış olmalıdır. Diğer kanamalar için turnike tatbik etmek yerine basınçlı tampon tercih edilmelidir.
* Yaralıya ağız yoluyla hiçbir şey yedirilip içirilmemelidir. (Crush sedromu söz konusu ise) ancak nemli bezle dudakları ıslatılmalıdır.
En sık görülen yaralanmalar
Depremlerde veya bina çökmelerinde; beton kalıpların, eşyaların düşmesi veya çökmesi sonucu enkaz altında kalanlarda en sık karşılaşılan yaralanmalar; baş ve boyun yaralanmaları, omurga yaralanmaları, künt ve penetran toraks, karın yaralanmaları, ekstremite kırıkları, kompartman sendromları ve ezilme(crush) yaralanmalarıdır.