Bu kapasiteyle senede üretilebilecek elektrik miktarıysa 148 TWh. Bu, 2022 yılındaki toplam elektrik tüketiminin %45’ine denk geliyor.
Ember’e göre, arazi gereksiniminin olmaması, tüketimle aynı noktada üretim sağlanması ve herkesin parçası olabileceği bir elektrik üretim yöntemi olması bu santralleri daha cazip hale geliyor.
İllere göre çatı GES potansiyeli
Ember çatı üstü potansiyeli hesaplamak için 6 Şubat depremleri sonrasında afet bölgesi ilan edilen 11 il dışındaki 70 ilin GES potansiyelini inceledi. Buna göre çatı GES potansiyeli en büyük üç il İstanbul (10,4 GW), Ankara (10,1 GW) ve İzmir (9,3 GW) olarak sıralanıyor. Diğer iller ise Manisa (3,1 GW), Afyon (2,8 GW), Kocaeli 2,5 GW, Tekirdağ 1,9 GW olarak sıralanıyor.
Çalışmaya göre Afyon, Çorum, Iğdır, Kırşehir ve Yozgat gibi illerin çatı GES elektrik üretimi potansiyelinin bugün faturalanan elektrik tüketimini karşılama oranı iki katından yüksek.
Türkiye’de isteyen herkes çatısına GES kurabiliyor mu?
Teorik olarak Türkiye’de hanehalklarının yaşadıkları konutlarda çatı GES kurmalarının önünde bir engel yok. 2019 yılında devreye alınan aylık mahsuplaşma uygulaması çatı ve cephe GES’lerinin önünü açan en önemli gelişmelerden biri olarak görülüyor.
Yönetmelik değişikliğiyle brilikte meskenler GES üretim lisansı alma ya da şirket kurma zorunluluğundan muaf tutulmuşlardı. Bunun yanında aylık mahsuplaşma hakkı, tüketim fazlası elektriğin tüketicinin bağlı bulunduğu tarife üzerinden satılması imkanıyla yeni bir gelir fırsatı yaratmıştı. Ancak Ember değişikliğin güneş enerjisi üretiminin artış eğiliminde yeni bir ivme yaratmadığını söylüyor. Bunda bürokratik süreçlerin uzun sürmesinin etkili olduğu düşünülüyor.
Mesken tüketicilerinin GES kurmadan önce santralin kurulacağı bölgeden sorumlu dağıtım şirketi, iletim sistemi işletmecisi (TEİAŞ), Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, dağıtım sistemi işletmecisi (TEDAŞ) ve üniversiteler gibi farklı kuruluşlardan onay alması gerekiyor.
Türkiye’de nüfusun yüzde 90’a yakının iki ya da daha çok katlı binalarda yaşaması da bir diğer engel olarak görülüyor. Aparmanda ikamet ediliyorsa, kat maliklerinin izin süreçleri ya da çatıdaki alanın sınırlı olması gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Ember, “Ülke genelinde elektrik tüketiminin dörtte birinin gerçekleştiği meskenler Türkiye’de en düşük elektrik tarifesinin uygulandığı tüketici tipi olduğu için” bugün fosil yakıtlara uygulanan sübvansiyonların Hazine üzerinde önemli bir yükü olduğunu söylüyor.
Buna ek olarak çatı GES’leri sanayinin karbonsuzlaşma sürecinde kritik rol oynayacağı da belirtiliyor.
Türkiye güneş enerjisinde ne durumda?
Türkiye’de güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı 2022’de %4,7 oldu. Güneşin elektrik üretimindeki payı bu yılın ilk yarısında ise %5,7 olarak hesaplandı.
Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü kasım sonu itibarıyla 11,2 GW‘a yükseldi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2022 sonunda açıkladığı Ulusal Enerji Planı’na göre, Türkiye 2035’e kadar güneş enerjisi kurulu gücünü 52,9 GW‘a yükseltmeyi planlıyor.
Ekim 2023’te yayımlanan 12. Kalkınma Planı’na göre ise 2028 sonunda Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünün 30 GW’a ulaşması hedefleniyor. Bu kapasiteye ulaşılması için 2024-2028 döneminde Türkiye’de her yıl 3,4 GW güneş enerjisi kurulumu yapılması gerekiyor.