‘Türkiye yıldızı parlayan bir ülke’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, savaşlar ve gerilimlerle dolu bir coğrafyada istikrar abidesi olarak yıldızı parlayan bir ülke olduğunu, savunma sanayii alanında atılan adımların, milletimize güven aşılarken, hasımlarımızın yüreklerine korku saldığını vurguladı. Erdoğan, dün önce Deniz Harp Okulu ardından Hava Harp Okulu diploma ve sancak devir teslim törenlerine katıldı. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi: 

İSTİKRAR ABİDESİYİZ: Türkiye, savaşlar ve gerilimlerle dolu bir coğrafyada istikrar abidesi olarak yıldızı parlayan bir ülkedir… Dünyanın en stratejik iki suyolu olan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına sahibiz. Rusya-Ukrayna arasında patlak veren çatışmalarla birlikte, tüm insanlığın gözü adeta Karadeniz’e çevrildi. Akdeniz, küresel ticarette oynadığı kritik rolün yanı sıra barındırdığı enerji kaynaklarıyla da öne çıkıyor… 

KAOSUN ARTTIĞI DENKLEMDE…: Bir asır önce büyük güçlerin rekabet alanı olan bölgemiz bugün de aynı mücadelelere sahne olmaktadır. Kaosun ve belirsizliğin arttığı bir denklemde Türkiye; askerî, diplomatik, ekonomik ve siyasi hamleleriyle kendinden söz ettirmektedir… Savunma sanayii alanında attığımız adımlar, milletimize güven aşılarken, hasımlarımızın yüreklerine korku salmıştır. Artık millî savunmamız savunma sanayimiz özellikle bundan 20 yıl önce yüzde 20 itibariyle yerliyken bugün yüzde 80 yerli hâle gelmiştir. Silahlı-silahsız insansız hava araçlarındaki üstünlüğümüzü zaten herkes kabul ediyor. Savaş gemisi teknolojisinde de kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa ve idame edebilen 10 ülkeden biriyiz. Nisan ayında hizmete aldığımız donanmamızın amiral gemisi TCG ANADOLU ile bu alanda yeni bir lige yükseldik. BAYRAKTAR TB-3 SİHA, KIZILELMA ve HÜRJET hafif taarruz uçağımızın iniş-kalkış yapabileceği bir SİHA gemisine sahip olduk. TCG ANADOLU sayesinde, tabur büyüklüğünde bir kuvveti, ana üs desteği ihtiyacı olmadan Ege, Akdeniz ve Karadeniz’deki kriz bölgelerine kolayca intikal ettirebileceğiz. 

OYUN KURAN VE OYUN BOZAN ÜLKEYİZ: Sadece oyun kuran değil; gerektiğinde aleyhimize olan oyunları da bozan bir ülkeyiz. Bunun hamasi bir söylemden öte hakikatin ta kendisi olduğunu son yıllarda pek çok kez gösterdik. Ülkemiz bir terör koridoruyla kuşatılmak istendiğinde, tüm tehditlere ve baskılara rağmen, Suriye’nin kuzeyine düzenlediğimiz askerî harekâtlarla terör devleti heveslerini kursaklarda bıraktık. 

Depremzede balıkçıya 60 bin TL destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz Poyrazköy Limanı’nda düzenlenen ‘2023-2024 Su Ürünleri Av Sezonu Açılış’ programına katıldı. 4 buçuk aylık hasretin sona erdiğini belirten Erdoğan, “Sezonun bereketli geçmesini diliyorum. Vira bismillah diyerek denizlere açılacak tüm kardeşlerimin ağlarının hep dolu çıkmasını Rabbimden niyaz ediyorum” dedi. 6 Şubat depremlerinin yaşandığı bölgede balıkçılık yapan vatandaşlara müjde veren Erdoğan, “Deprem bölgesinde gelir kaybı yaşayan balıkçılarımıza destek veriyoruz. Yarın (bugün) itibariyle gemi başına 3 bin 500 ile 60 bin lira arasında desteği depremzede balıkçılarımızın hesaplarına yatırıyoruz. Afet bölgesi ilan edilen illerde de su ürünleri yetiştiricilerimizin zayi olan balık yumurtaları, yavru, porsiyonluk ve anaç balıkları için 2 ay içerisinde destekleme ödemelerini gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

‘Ortak paydada buluşmalıyız’

AYNI YÖNE BAKMALIYIZ: Cumhur ile Cumhuriyeti buluşturan ve kaynaştıran bir yönetim olarak 2023 senesini hak ettiği şekilde idrak etmenin gayretindeyiz. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünü vesile kılmak suretiyle 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmayı gerçekleştirmek istiyoruz. Her konuda aynı düşünmesek dahi aynı yöne bakmayı başarabilmeliyiz. Kökenimiz, hayat tarzımız, ideolojilerimiz farklı olsa da Türkiye olarak özellikle ortak paydada buluşabilmeliyiz. Ayrılıklarımızı derinleştirmek yerine müştereklerimizi çoğaltabilmeliyiz. Milletimizin takdirine sunduğumuz 100. Yıl Marşımız bu yönde atılmış adımlardan biriydi. Önümüzdeki haftalarda bunlara yenilerini ekleyeceğiz.

‘Kendi savaş uçağını üreten bir ülkeyiz’

EKSİKLERİMİZİ GİDERDİK: Dünyanın hem asimetrik saldırılara hem bölgesel hem küresel tehditlere en fazla maruz kalan ülkelerinden biriyiz. Bunun için karasıyla, havasıyla, deniziyle, ordumuzun tüm kuvvetlerini teknolojisi ve insan unsuruyla sürekli güçlendirmemiz gerekiyor. Hamdolsun savunma sanayiinde teknoloji konusundaki eksiklerimizi önemli ölçüde giderdik. Yüzde 80 milli ve yerli savunma sanayiinde bir yapıya sahibiz. Nereden nereye. Artık kendi insanlı ve insansız savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke haline geldik. Radarından füzesine, yapay zekasından, siber sistemlerine kadar her başlıkta tamamlanan, devam eden ve yeni başlanan projelerle her geçen gün daha da ileriye gidiyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir