Moğolistan’ın Ötüken bölgesinde İkinci Göktürk Devleti kurucusu, Kültekin ve Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kutluğ Kağan’a ait olduğu belirtilen bir yazıt bulundu. Türk dili ve tarihiyle yakından ilgilenenler için büyük bir heyecan yaratan bu keşifin şimdiye kadar bilinenlerle ilgili neyi değiştireceği ise büyük bir merak konusu oldu. ‘Türk’ adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı varsayılan ve tarihi Orhun Yazıtları’ndan bile daha eskiye tarihlenen bu yazıtla ilgili detayları İslamiyet öncesi Türk tarihi konusunda yayımladığı çalışmalarla bilinen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eski Türk Dili Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akar‘a sorduk.
‘BİR YÜZYIL DAHA GERİYE GİTTİ’
Moğolistan Arkeoloji Enstitüsü ve Uluslararası Türk Akademisi’nin yürüttüğü çalışmaların sonucunda bulunan yazıtın önemi hakkında, “Öncelikle İkinci Köktürk Kağanlığı’nın yazılı kültürünün sadece elimizdeki bilgilerle sınırlı olmadığını, bunun çok daha eski zamanlara dayandığını görüyoruz. Şimdiye kadar Türklere ait ilk yazılı metinlerimizin 8’inci yüzyılda ortaya çıktığı söyleniyordu. Şimdi ise bir yüzyıl daha geri giderek 7’nci yüzyılda ortaya çıktığını söyleyebileceğiz” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Ali Akar Türk tarihi, dili ve edebiyatı için bunun çok önemli bir buluş olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlığı da Moğolistan’daki tarihi keşif için, “Bu keşif Moğolistan coğrafyasında sırasıyla 1889 ve 1897 yıllarında bulunan Orhun Yazıtları (Kül Tigin ve Bilge Kağan) ile Bilge Tonyukuk Yazıtlarından sonraki üçüncü önemli keşiftir.İkinci Göktürk Devleti’nin kurucusu Kutluk İlteriş Kağan’a ait olduğu değerlendirilen anıt kompleksinin bulunduğu haberi heyecan ve sevinçle karşılanmıştır” açıklaması yapmıştı.
“Türk sözcüğü en eski 720 tarihinde yazılan Tonyukuk Yazıtı’nda geçiyordu, şimdi ondan 30-40 yıl dolayısıyla bir yüzyıl öncesine kadar uzanıyor” diyen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ise, “Devletin siyasal ve sosyal yapısı yapısı ile devlet geleneklerini anlamak için anıtların ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Onun dışında daha öncesinde Türk kelimesi Çin, Arap ve Bizans metinlerinde zaten kullanılıyordu” bilgisini paylaştı.
‘DAHA AZ USTALIKLA YAZILMIŞ’
İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı’nın yazı karakterlerinin Bilge Kağan ve Kültigin Yazıtları’ndakine benzer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akar da, “Kültigin ve Bilge Kağan Yazıtları çok ustaca yazılmış metinler ve taşın niteliği daha yüksek, mermer bir taş. İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı muhtemelen daha fazla toprak altında kaldığı için tahrip olmuş ve yazılar diğer yazıtlara göre daha az ustalıkla yazılmış” dedi.
İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı Uluslararası Türk Akademisi Darhan Kıdırali’nin verdiği bilgiye göre 70 santimetre yüksekliğe ve 19 santimetre genişliğe sahip. Yazıtın ön tarafında bulunan 19 satırın ise henüz 12 satırı okunabildi. Bunlar sırasıyla “inek yılının dokuzuncu ayı”, “tanrı oğlu”, “Kutlug Kağan: Türk”, “erkek çocuklarım, köz”, “bizim güzel”, “etdim: bizim yabancı erler”, “yerde”, “tümen: on bin”, “işimi gücümü ver”, “tayin ettim (unvan verdim)”, “tamamı eşitti” kelimelerinden oluşuyor.
Yazıtın büyük bir bölümünün kayıp olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Akar, bulunan kısmın tepelik bölümü olduğunu ve üzerinde çiçekli bir nakışla birlikte keçi veya kurt motifi bulunduğunu ekledi. Akar, “Bu yazıtın 2-3 metrelik bir uzunluğu olması lazım. Çünkü Kültigin Yazıtı 3 metre 75 cm uzunluğunda. Umarız ki geri kalan bölümü de çıkarılır veya çıkarılmıştır. Şu an elimizde 19 satırlık bir yazı var. Darhan Kıdırali yazıtın üç bölümünün Köktürkçe, bir bölümünün de Soğd harfli olduğu bilgisini verdi. Ancak o bölümlerin fotoğrafı elimizde yok. Bilim insanları daha ayrıntılı açıklama yapınca bunun yorumunu yapabileceğiz” diye konuştu.
KAPGAN KAĞAN’A AİT OLABİLİR Mİ?
19 satırlık yazıtta İran dillerinden birine ait olan Soğd alfabesinin kullanılmasına dikkat çeken Prof. Dr. Taşağıl aynı zamanda yazıtın Orta Moğolistan’ın doğusunda bulunmasının da ilginç olduğunu belirterek, “O bölgelerde daha çok Dokuz Oğuzlar dediğimiz Türk boyları yaşıyordu. Onların yaşadığı alanda bulunması ilginç diye düşünüyorum. Yazıtın üzerinde yazan Türkçe ve Soğdça metin çözüldükten sonra gerçeğe ulaşılacak” açıklamasını yaptı.
Bulunan yazının İlteriş Kutluğ Kağan’a değil de Kapgan Kağan’a ait olabileceği yönünde bir öngörüye sahip olduğunu da belirten Prof. Dr. Taşağıl şu yorumda bulundu:
“Yazıtla ilgili öngörülerimden biri İlteriş Kutluğ Kağan’a ait değil de, Kapgan Kağan’a ait olabileceğidir. Çünkü Kapgan Kağan o bölgede öldürüldü. Ayrıca yazıtta inanış bakımından Tek Tanrıcılık değil de Maniheizm ve Budizm etkisinin de görülebileceğini düşünüyorum. Ancak bunlar sadece öngörü olarak gösterilebilir. İlteriş adının geçip geçmediğini görmedim ama metinde ‘Kutlug’ adını gördüm. 50-60 yıl sonra gelecek olan Uygurlarda da Kutlug adı var ve Uygurların Mani dinine ait olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla metin çözülmeden net bir şey söylemek mümkün değil.”
Bulunan yazıtın çok önemli olduğunu ve bildiklerimizi kökten değiştireceğini söyleyen uzmanlar, “Türklerin ilk yazılı belgeleri 8’inci yüzyıldan kalan Moğolistan’daki Orhun Yazıtları’dır” denilemeyeceğini, bundan sonra 7’nci yüzyılın ikinci yarısına vurgu yapılacağını söyledi. Ayrıca Türk dil tarihi ve Türk tarihi açısından pek çok önemli bilginin güncelleneceğini ancak şu an bir şey söylemek için erken olduğunu da ifade ettiler.
ORTA ASYA’DA TÜRK BİRLİĞİ SAĞLAMAK İSTEDİ
Peki yazıtın bulunmasıyla birlikte adı gündeme gelen İlteriş Kutluğ Kağan kimdi? İlteriş Kutluğ Kağan Bilge Kağan, Kültigin ve Tonyukuk Yazıtları’nda 682’de Çinlilere isyan ederek ikinci Göktürk Devleti’ni kuran hükümdar olarak tanıtılıyordu. İkinci Göktürk Devleti’ni kurmadan önceki ismi Kutluğ Kağan’dı, 682’de devleti kurduktan sonra İlteriş adını aldı. İlteriş Kutluğ Kağan ömründe 47 başarılı sefer yaptı ve 692 yılında öldü. Siyasetindeki amacı hem Türk boyları arasında Orta Asya’da birliği sağlamak hem de Çin’deki esir Türkleri kurtarmaktı. En büyük yardımıcısı Bilge Tonyukuk’tu ve onunla ülkeyi idare etti.