Tüm bilinenleri altüst etti! Mısır Piramitleri’nin yeni açığa çıkan 5 sırrı

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Mısır’ın Gize kentinde tüm ihtişamıyla yıllara meydan okuyan Keops Piramidi (Büyük Piramit), Antik Mısır’dan günümüze kalan en büyük miraslarından biri. Büyük Piramit de dahil olmak üzere yaklaşık 3 bin yıl önce insan eliyle inşa edilmiş en büyük yapı olma özelliğini taşıyan üç piramitle ilgili en merak edilen konuların başında ise kızgın güneşin ve çölün ortasında firavunlarına mabet yerleri hazırlayan insanlar geliyor. Piramitleri inşa edenler kimdi ve bu büyüleci derecede devasa yapıları nasıl oluşturdular? Araştırmacıların son yapılan çalışmalar ışığında ortaya koyduğu bilgiler bu zamana kadar doğru bildiğimiz pek çok şeyi değiştirebilecek nitelikte. İşte Mısır Piramitleri’nin tüm bilinenleri altüst eden 5 sırrı.

1- YAPANLAR KÖLE DEĞİLDİ

Piramitlerin kimlerin ve nasıl inşa ettiği büyük sırken, araştırmacılar onların yapımıyla ilgili ortaya atılan teorilere karşı oldukça ilginç bir yaklaşım geliştirdi. Onlara göre bu dünya harikası yapıyı inşa edenler bizlere yıllardır anlatıldığı gibi köleler değildi! Yüzyıllar boyunca birçok kişi piramitleri bir deri bir kemik kalmış, efendileri tarafından güneşin altında zorla kırbaçlanan insanların yaptığını düşündü. Zaten büyük film endüstrisi Hollywood’un yansıttığı da buydu. Mısır piramitlerini inşa ettiği düşünülen köle işçiler ilk kez Heredot’un Mısır ziyareti esnasında dile getirilmişti. Çünkü böyle bir yapıyı inşa edebilmek için kimse güneşin altında uzun seneler boyunca çalışmayı kendi isteğiyle kabul edemezdi. Bu mutlaka birileri tarafından zorla yaptırılmış olmalıydı. Üstelik Tevrat’ın ikinci kitabı Mısır’dan Çıkış’ta da İbrani kölelerden bahsediliyordu. Yıllardır birçok insan piramitlerin köleler tarafından inşa edildiğine inansa da buna dair günümüze gelen hiçbir kanıt yok! 2000’lerde Gize piramitlerinin olduğu bölgede işçi köylerinin keşfedilmesi arkeologların ve bilim insanlarının konuya çok daha farklı bakmasını sağladı. Mısırbilimci olan Mark Lehner ve Zahi Hawass piramitlerin inşasıyla ilgili bambaşka ve kabul gören bir yorum ortaya koydu.

2- ARKADA YETENEKLİ İNSANLARDAN OLUŞAN BİR EKİP VARDI

İşçi köylerinde yapılan arkeolojik ve bilimsel çalışmalar Keops’ta çalışan işçilerle ilgili başka bir gerçeği de ortaya çıkardı. Yapılan araştırmalara göre piramitlerin yapımında efendileri tarafından kırbaçlanan köleler değil, aksine iyi beslenen, emeğinin karşılığını alan, öldüğünde saygı gören yetenekli işçi ve zanaatkârlar çalışıyordu. Çünkü böylesine büyük bir piramidi inşa edebilmek için çok fazla insanın iş gücüne, yeteneğine ve bu iş gücünü koordine edebilecek bir organizasyona ihtiyaç vardı. İşçi köylerinde yapılan araştırmalar da günümüzdeki gibi işçilerden, ustalara ustalardan amirlere uzanan bir emir komuta zinciri olduğunu gösteriyordu.

3- OLDUKÇA AZ KİŞİ ÇALIŞTI

İşçilere verilen günlük ekmek ve biranın yanında balık ve etin de yer aldığı hatta işçilerin aileleriyle birlikte yaşadığı da ortaya çıkarılan bir diğer sır oldu. Bunun yanı sıra yaralanmaları ve hastalıkları da tedavi edebilen doktorların bulunduğuna dair kanıtlar mevcuttu. Üstelik piramitlerin inşasında Heredot’un tahminlerinden daha az insan çalışmıştı. Heredot 100 bin kişinin çalıştığını belirtirken, yeni araştırmalar piramitlerin yapımında 10 ila 20 bin kişi çalıştığını söylüyordu. İşçiler önce 2 bin kişilik gruplara, ardından vasıflılar ve vasıfsızlar olmak üzere ikiye ayrılıyorlardı. Liderlerin altında da 20 kişiden oluşan belirli bir görevi olan alt gruplar yer alıyordu ve bu grupların hepsinin bir adı bulunuyordu. Bu grupların isimleri ise duvar yazılarında belirtiliyordu. Bunun kanıtları da ‘Mikerinos’un Dostları’ ve ‘Mikerinos’un Ayyaşları’ olarak piramitlerin duvarlarına kazındı.?

4- VERGİ ÖDEMEMEK İÇİN YAPMIŞ OLABİLİRLER

Her ne kadar işçiler ağır koşullar altında çalışmasa da araştırmalar işçilerin kendi istekleriyle orada olduklarını göstermiyordu. Mısır’daki liderler tarafından kaydedilen belgelerde piramitlerin inşası gibi büyük projelerde firavuna işçi sağlama sorumluluğundan bahsediliyordu. Gize’de yapılan arkeolojik çalışmalar da Mısır’ın dört bir yanından gelen işçilerin olduğunu kanıtladı. Bir teoriye göre işçiler vergi ödemek yerine piramitlerin inşasında çalışmış olabilirdi.

Mısırlıların daha tekerleğe bile ulaşamadığı, makaraları ve demir aletleri olmadığı düşünüldüğünde piramitlerin inşasıyla ilgili birçok ihtimal akla geliyordu. Çalışmalara göre Mısırlılar zeminin düzlüğünü ve açıları ölçmeyi sağlayan bilgi ve araçlara sahipti. Üstelik bakır testereleri keskin hale getirmeyi biliyorlardı ve böylece kireçtaşlarını ve granit blokları kesebilmeyi başarmışlardı.

5- TAŞIMAK İÇİN RAMPA KULLANMADILAR

Ancak soru işaretleri bunlarla da sınırlı kalmadı. Bu sefer de büyük taş blokları nasıl taşıdıkları merak edildi. Bir kanıya göre Mısırlılar kızak yapabiliyordu ve böylece taş bloklar su yardımıyla sürtünmenin azaldığı zeminlere çekiliyordu. Bir diğer teoriye göre ise bu devasa bloklar bir rampa yardımıyla yukarılara taşındı. Ancak piramitle aynı açıda doğrudan zirveye uzanan bir rampa kullanılması imkânsız gibiydi. Çünkü böyle bir rampanın kullanılması neredeyse piramidin hacmiyle eş değer olması anlamına geliyordu. Bir diğer yaklaşıma göre de mimarlar, piramidin etrafına dolanan ve yapının kendisinden destek alan sarmal bir rampa kullanarak bütün ulaşım sorunlarının üstesinden gelmiş olabilirdi.?Heredot’un belirttiğine göre de kaldıraçlar kullanarak piramidin en üst bölümünü yerleştirmişlerdi.

Bütün bu teorilerin yanı sıra piramitlerin inşasında kullanılan yöntemlere ait kayıt bulunamadığı için herhangi bir yorum yapabilmek çok zor. Ancak piramitler hakkında yapılan çalışmalar onlar hakkında bilmediğimiz birçok detayı gün yüzüne çıkardı ve çıkarmaya da devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir