TÜİK’ten enflasyon verilerine ilişkin iddialara yanıt

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), madde fiyatlarıyla ilgili yanıltıcı sonuçların bazı çevrelerce manipülasyon aracı olarak kabul görmesi neticesinde, bilimsel açıdan TÜFE’ye eleştiri getiremeyen çevrelerin 143 temel başlık içinden “cımbızla” seçtikleri birkaç başlığa dair yanıltıcı beyanlarının devam ettiğini bildirdi.

TÜİK, Kurum ve Kurumun yayınladığı enflasyon verileri ile veri toplama yöntemleri hakkında son dönemde çıkan haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Söz konusu haberlerin “gerçeklerle bağdaşmadığı” ifade edilen açıklamada, 8 Temmuz’da düzenlenen basın toplantısına değinildi.

Anılan toplantıyla kamuoyunun Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplamaları konusunda bilgilendirilmesinin amaçlandığı ifade edilen açıklamada, toplantıda sorulan bir soruya verilen yanıtın bağlamından koparılarak haberleştirildiği belirtildi.

Toplantıda sorulan “Fiyatlar ne zaman ucuzlayacak?” sorusuna verilen kapsamlı yanıt içerisinde geçen “yüzde 45 ile yüzde 75 enflasyon arasında can yakıcılığı açısından pek bir fark bulunmamaktadır” ifadesinin, yüzde 45 oranında bir enflasyonun da halk için oldukça yüksek ve zorlayıcı olduğunu vurgulama amacı taşıdığı kaydedilen açıklamada, “Bu oranlar arasında önemli bir fark olduğu muhakkaktır ancak her iki oran da yaşam maliyeti üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Burada anlatılmak istenen fiyatların ucuzlaması için enflasyonun negatife dönmesi, tabii ki bundan önce tek haneli seviyelere düşmesi gerektiğidir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bazı madde fiyatları ile ilgili tartışmalar

Açıklamada, madde fiyatlarına dair bir köşe yazısına da değinilerek, TÜFE sepetinde 2024 yılı itibarıyla 12 ana harcama grubu altında, 43 harcama grubunun yer aldığı, bu harcama grupları altında 90 alt harcama grubunun bulunduğu, alt harcama gruplarının altındaki 143 temel başlıkta ise 406 madde ve bu maddeler altında 913 madde çeşidinin yer aldığı belirtildi.

Bu kapsamda TÜFE sepetindeki değişim oranlarının her ay 12 ana harcama grubu, 43 harcama grubu, 90 alt harcama grubu ve 143 temel başlık düzeyinde yayımlandığına işaret edilen açıklamada, “Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanması beklenen en detaylı düzey ise temel başlık düzeyidir. Kurumumuz tarafından temel başlık düzeyinde endeks değişimleri, uluslararası beklentilere en uygun biçimde kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu bağlamda TÜİK, dünyadaki en şeffaf resmi istatistik kurumlarından biridir.” ifadeleri kullanıldı.

Bir köşe yazarınca, Kurum tarafından en son Nisan 2022’de yayımlanmış bazı madde fiyatlarının, yine Kurumca hali hazırda yayımlanmakta olan temel başlık seviyesinde fiyat endeksleriyle genişletilerek günümüze ilişkin ortalama fiyat hesaplamalarının yapıldığının iddia edildiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bahsi geçen yanıltıcı sonuçların bazı çevreler tarafından manipülasyon aracı olarak kabul görmesi neticesinde, bilimsel açıdan TÜFE’ye eleştiri getiremeyen ilgili çevrelerin 143 temel başlık içinden cımbızla seçtikleri birkaç başlığa dair bilinçli veya bilinçsiz biçimde yanıltıcı beyanlarının devam ettiği müşahede edilmektedir. Bunun yanı sıra ilgili köşe yazarı tarafından yapılan hesaplama, özellikle bir temel başlık altında birden fazla maddenin ve madde çeşidinin bulunduğu durumlarda tamamen hatalı çıkarımlara neden olmaktadır. Örneğin, ‘06212-Doktor muayene ücreti’ temel başlığı için de bu durum geçerlidir. Bu temel başlık, ‘Muayene katılım payı (Devlet, Uzman Dr.)’, “Doktor muayene ücreti (Özel, Uzman Dr.)’, ‘İlaç katılım payı’ ve ‘Doktor muayene ücreti (Muayenehane, Uzman Dr.)’ gibi bireylerin bütçelerinde farklı harcama paylarına sahip madde çeşitlerinden oluşmaktadır. Devlet hastanesi muayene katılım ve ilaç katkı payları, doktor muayene ücreti (özel hastane) ve doktor muayene ücreti (muayenehane) gibi diğer ürün çeşitlerine oranla daha yüksek harcama paylarına sahiptir.”

Öte yandan, ilgili temel başlık düzeyinde hesaplanan fiyat ve değişim oranının matematiksel olarak yalnızca uzman doktor muayene ücretindeki değişimi ifade etmediği vurgulanan açıklamada, dolayısıyla, söz konusu köşe yazarının, devlet ve özel sektörce sunulan ilgili sağlık hizmetlerinin tamamının aynı fiyat düzeyinde değişim göstermişçesine toplulaştırılarak hesapladığı ve “sözde” TÜİK’e ait madde fiyatları gibi açıkladığı rakamların hatalı yaklaşımlar barındırdığına işaret edildi.

Manipülasyonlara mahal verilmemesi adına dünyanın önde gelen ülkelerinin hiçbirinde madde düzeyinde tüm fiyatların hesaplanmadığına ve yayımlanmadığına dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi:

“İlgili köşe yazarı tarafından eksik ve yanıltıcı bilgiler üretilerek madde fiyatı sonuçlarına ulaşılmaya çalışılması neticesinde ortaya çıkan tartışmalar, Türkiye İstatistik Kurumunun, Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeler, EFTA ülkeleri, ABD ve Kanada’da olduğu gibi seçilmiş homojen maddeler haricinde kalan ürünlerin fiyatlarının yayımlanmaması kararının ne denli isabetli bir karar olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.”

Hesaplamalarda barkod tarama ve web kazıma yöntemlerinin kullanımı

TÜİK’in, enflasyon hesaplamalarında yenilikçi veri toplama yöntemleri kullanarak maliyetleri düşürmeyi ve cevaplayıcı yükünü azaltmayı hedeflediği kaydedilen açıklamada, barkod tarama ve web kazıma yöntemlerinin geleneksel veri toplama yöntemlerine göre birçok avantaj sunduğu ifade edildi.

Birçok ülkenin TÜFE hesaplamalarında barkod tarama ve web kazıma yöntemlerini kullanarak daha güncel ve geniş veri setlerine ulaşmayı hedeflediği belirtilen açıklamada, “Türkiye de bu uluslararası trendi takip ederek, istatistik üretiminde modern teknolojilerin kullanımını artırmaktadır. Bu bağlamda, son dönemde atılan adımlarla TÜİK’in veri toplama ve analiz süreçleri uluslararası standartlara daha da uyumlu hale getirilmiştir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, bazı haberlerdeki barkod tarama ve web kazıma verilerinin kullanımının Eurostat tarafından önerilmediği ve bu yöntemlerin güvenilir olmadığına dair iddiaların “asılsız” olduğu vurgulandı.

Kurumun, barkod (satış) verilerinin TÜFE veri derleme süreçlerine entegre edilmesine yönelik çalışmalara 2018’de başladığı hatırlatılan açıklamada, 2024 yılı itibarıyla, barkod verileriyle derlenen fiyat sayısının toplam fiyat sayısının yüzde 42,6’sını oluşturduğu bildirildi.

Barkod tarama verisi sağlanacak iş yerlerinin, Gelir İdaresi Başkanlığınca TÜİK’e sağlanan yıllık ciro verileri dikkate alınarak seçildiği kaydedilen açıklamada, Türkiye’de özellikle gıda, alkolsüz içecekler, alkollü içecekler, giyim, ayakkabı, kozmetik ve elektronik ürünler perakende satış alanında faaliyet gösteren ve ciro verilerinde en önemli paya sahip girişimlerden barkod tarama verilerinin sağlandığına işaret edildi.

TÜFE hesaplamaları için fiyat toplama safhasında, zincir marketler ile bölgesel olarak önemli cirosu olan yerel marketlerin de takip edildiği belirtilen açıklamada, verilerin tüm girişimlerden haftalık olarak (bölgesel temsili de sağlayabilmek için şube bazında) temin edildiği ifade edildi. Bu verilerin analizlere tabi tutulduktan sonra tüketim harcaması kodları atanarak sisteme dahil edildiği bildirilen açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı:

“Bu atama işlemlerinin çoğu bilgisayar yazılımları yardımıyla gerçekleştirilmekte ve düzenli olarak kontrol edilmektedir. Her ayın 1’i ile 24’ü arasındaki tüm barkod tarama verileri, her bir barkod için satış cirosu ve satış miktarını dikkate alarak birim fiyatlara dönüştürülmektedir. Ayın ilk 3 haftası içindeki analizlerde ürünler tek tek incelenmekte, hesaplanan fiyatlardaki anormallikler, yeni gelen ve sistemden çıkan ürünler kontrol edilmektedir. Gelen ürünlerin hepsinin ölçü, miktar, marka, fiyat bilgileri sistematik şekilde analiz edilmekte ve doğrulanmaktadır. Geleneksel yöntemle ayın belirli günlerinde alandan derlenen fiyatlar yerine bu yöntemden gelen tüm fiyatlar için veri derleme sıklığı günlüktür. Firmalardan elde edilen barkod verileri satışı gerçekleşen (kasadan geçen) ürün fiyatlarını içermektedir. Bununla birlikte, firmalardan şube detayında ve her barkod bazında alınan toplam satış değeri ve satış miktarı bilgileri kullanılarak aylık birim fiyat hesaplanmaktadır.”

İş yerlerinin ziyaret edilme dönemine ilişkin iddialar

Alandan veri toplama uygulamasında her iş yeri, her ürün için ayda 4 (veya ürün türüne göre 2) kere ziyaret edilerek ürün fiyatının derlendiğine dikkat çekilen açıklamada, barkod tarama verisi yöntemiyle o iş yerinde o ürün için ay içerisinde gerçekleşen tüm satışların fiyat ve diğer verilerine ulaşılabildiği aktarıldı.

TÜFE hesaplamaları kapsamında barkod tarama verisi alınan hiçbir iş yerine ayrıca alandan veri toplama uygulaması yapılmadığı vurgulanan açıklamada, bazı basın yayın organlarında yer alan, “iş yerlerinin farklı zamanlarda, indirimler gerçekleştiğinde ya da talimatlar doğrultusunda ziyaret edildiği” ile ilgili iddiaların “tamamen asılsız” olduğu belirtildi.

Barkod verisi toplanan iş yerleri için o iş yerinin ay boyunca yaptığı tüm satışların bilgisinin Kurumca alınarak tekil barkod bazında TÜFE hesaplamalarına dahil edildiği bilgisi verilen açıklamada, her bir barkod için binlerce kaydın ortalaması alınarak oluşturulmuş fiyatların, geleneksel veri toplama yöntemleriyle derlenen fiyatlardan çok daha güvenilir sonuçlar verdiğine işaret edildi.

“Web kazıma yöntemi TÜFE’nin zamanlılığını geliştiriyor”

İnternet üzerinden mal ve hizmet satın alımlarının her yıl giderek daha da yaygınlaşmasının istatistik ofislerinin internetten satışı yapılan ürün fiyatlarını TÜFE’ye entegre etmelerini gerekli hale getirdiği belirtilen açıklamada, web kazıma yönteminin Kurumca 2022’den itibaren TÜFE hesaplamalarında kullanılmaya başlandığı hatırlatıldı.

Madde tanımları ve yapısı gereği web kazıma ile fiyat derlenmesi uygun olan beyaz eşya, elektronik ürünler, giyim, mobilya, sıfır otomobil ve otobüs bileti fiyatları için ilk kez 2022 yılında internet üzerinden derlenen fiyatların endeks hesaplamalarında kullanıldığı ifade edilen açıklamada, “2024 yılı itibarıyla bu yöntemle elde edilen fiyat sayısı toplam fiyat sayısının yaklaşık olarak yüzde 5,1’ini oluşturmaktadır. İnternet üzerinden web kazıma yöntemi ile derlenen fiyatlardan ilgili ayın 1’i ile 24’ü arasında olan kısmı hesaplamalarda kullanılmaktadır.” bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, söz konusu yöntemin TÜFE’nin zamanlılığını geliştirerek veri derleme sürecini hızlandırdığının, bu yöntemde gıda ürünleri gibi barkod tarama ve alandan veri toplama ile elde edilen verilerin kullanılmadığının, fiyatın web üzerinden derlenmesinin uygun kabul edildiği ürünlerin derlendiğinin altı çizildi.

TÜİK’in barkod tarama ve web kazıma yöntemlerini TÜFE hesaplamalarına entegre etmesinin istatistik üretiminde maliyetleri düşürdüğü ve veri derleme süreçlerini daha verimli hale getirdiği belirtilen açıklamada, her iki yöntemin de verilerin zamanlı, güncel ve güvenilir olmasını sağladığı ifade edildi.

Kurum yemek ücretleri ile ilgili iddialar

Açıklamada, bazı haberlerde yer alan ve TÜİK yemekhanesinde geçen sene 35 lira olan yemek ücretinin 170 liraya çıktığına dair iddiaların da gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.

Kurumca onaylanan ve bu yıl uygulanan ücret tarifelerine dair bilgilere yer verilen açıklamada, en düşük yemek ücretinin 600 ek göstergeye kadar olan ve 4/B’li sözleşmeli personel için 39 lira, en yüksek yemek ücretinin ise 5400’den daha yüksek ek göstergeli görevlerde bulunan personel için 71 lira olduğu bildirildi.

Kurum ile Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası arasında imzalanan toplu sözleşme gereği Hazine ve Maliye Bakanlığınca Kurumda 4/A kapsamında çalışan işçi personele ödenen günlük yemek yardımı tutarının 170 lira olduğu ifade edilen açıklamada, “Dolayısıyla, geçtiğimiz yıl içerisinde farklı pozisyonda görev yapan bir çalışanın yemek ücreti ile bu yıl işçi statüsünde görev yapan personelin aldığı yemek yardımını mukayese ederek değişim oranı hesaplanması doğru bir yaklaşım değildir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir