Tuğba Şenoğlu İvegin, Japonya sonrası adresini açıkladı!

SCOREBOARD

Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, Dünya Kulüpler şampiyonluğu, 23 Yaş Altı Dünya Kupası şampiyonluğu, 4 lig şampiyonluğu, 2 Şampiyonlar Kupası, 3 Kupa Voley ve daha birçok nice tecrübe, anı, hatıra, başarı… Ülkemizin son dönemde yetiştirdiği en önemli voleybolculardan biri olan Tuğba Şenoğlu İvegin, VakıfBank döneminde yaşadığı unutulmaz zaferlerin ardından bugünlerde ülkemizi Uzak doğu ülkesi Japonya’da temsil ediyor. Milli sporcu Scoreboard dergisine açıklamalarda bulundu.

Öncelikle röportaj için teşekkür ederiz. İlk olarak Japonya günlerinizden bahsetmek istiyorum. Kariyerinizde önemli bir karar almıştınız, nasıl geçiyor günleriniz Japonya’da? Özellikle sosyal hayatınızda Japonya’ya alıştınız mı? Örneğin saat farkı nasıl etkiledi sizi? Yepyeni bir kültürle tanıştınız.
Kurobe’den herkese merhaba! Beklentimin çok üzerinde güzel ve her anlamda eğitici olduğunu söylemeliyim. Çok köklü bir kültür, tamamen bambaşka bir hayat felsefesi ve elbette bambaşka bir mutfak! Yaklaşık 4.5 aydır Japonya’dayım, alıştığımı söyleyebilirim. Saat farkı ilk zamanlarda daha fazla etkiliyordu; şimdi sanırım alıştım. Teknolojinin olanaklarını kullanarak olabildiğince özlemimi gideriyorum. Baş edemediğim tek şey, duyduğum ailevi ya da yakın çevredeki rahatsızlıklar, kayıplar karşısında yeterince destek olamamanın verdiği çaresizlik duygusu, üzüntüsü…

Japonya son yıllarda voleybolda yükselişe geçen, atılımlar yapan bir ülke. Kulübünüz Kurobe AquaFairies’de sezon nasıl geçiyor?
Adaptasyon sürecinde neler yaşadınız? Sadece voleybol olarak değil, yaşam şekli olarak da biz çok hızlı yaşayan ve hızlı sonuç bekleyen bir ülkeyiz sanırım. Gelir gelmez sahaya çıkmak istedim. Hocam ise top yapmam, hazır olmam, kültürü ve beklentiyi somutlaştırmamı istedi. Sisteme ve oyun kültürüne ısınmaya başladığım dönemde, çok ağır olmayan bir sakatlık yaşadım. Bu sakatlık beni ilk etapta üzse de, antrenörümün istediği gibi, oyuna mental anlamda da hazırlanmam için bana fırsat tanıdı diyebilirim. Sanırım hem oyunum hem de yaşım itibariyle sakatlığı bile fırsat olarak görecek kadar olgunlaştım.

Türkiye başta olmak üzere Avrupa’daki voleybol ile Japonya’daki voleybol arasında nasıl farklar var, ilk gözlemleriniz neler oldu?
Türkiye ve Avrupa aynı sistemi oynuyor ama Japon voleybolu çok daha farklı. Sistemleri farklı ama bence çok eğlenceli bir oyun… Çok keyif alıyorum bundan. Avrupa ve Türkiye’de uzunlar daha ön planda olabiliyor. Ama burada yetenek ve beceri daha fazla göz önünde.

AYRILIK KOLAY OLMADI’
13 yaşından bu yana VakıfBank kulübünde yer alıyordunuz. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da önemli kupalar kazandınız. Dile kolay tam 11 kupa kazandınız. Dünya Kulüpler Şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi zaferi, lig şampiyonlukları… Ayrılık kararını nasıl aldınız?
VakıfBank benim doğduğum, büyüdüğüm yer. Çok güzel bir takım ile çok değerli başarılar elde ettik. Gerçekten çok ciddi bir takım oyunu oynadık. Ayrılık kararı kolay olmadı, bir günde de olmadı. Ben mücadele etmeyi seven, motivasyonu yüksek bir sporcuyum. VakıfBank’ta kalabilirdim tabi ki ama oyunumu ve kendi kişisel bakış açımı geliştirmeliydim. Japonya bence bu anlamda hem zorlayıcı hem de çok öğretici bir tercih oldu.

‘KARİYERİMİN BİR NOKTASI İTALYA OLACAKTIR’
VakıfBank’tan ayrıldığınızda Avrupa’dan da teklifler almıştınız. Bildiğim kadarıyla İtalyan kulüpleri de sizi takip ediyordu. Japonya tercihinde neler belirleyici oldu? Kariyerimin bir noktasında İtalya olacaktır; en azından ben öyle hissediyorum. Pek çok opsiyon arasından Japonya’yı tercih etmemin bir sürü nedeni var. Tek başıma karar vermedim. Menajerim, ailem hep birlikte oturup artısını eksisini konuştuk. Takımımın bana karşı ilgisi, oyunumu geliştirmek ve kendime yatırım yapmam için bana tanınan olanaklar bu tercihin ana sebeplerinden oldu. İşin magazinel tarafına gelirsek; Asya kültürüne hayranım ve çok uzun yıllardır da Asya dizilerinin epey sıkı takipçisiyim

‘PARİS’TE OLMAK İSTİYORUM’
A Milli Takımımız için önemli bir smaçörsünüz? Kısa vadede ve uzun vadede hedeflerinizden bahseder misiniz?
‘Milli Sporcu’ unvanı benim için, kendi hedeflerim ve hayallerim için inanılmaz değerli. Ay-yıldızlı formayı hatta antrenman forması da dahil- giydiğim anda bambaşka bir Tuğba oluyorum. Kısa vadede hedefim tabii ki formamı yeniden giymek, oyunumu geliştirmek ve milli takımımıza bu anlamda daha fazla destek sağlayabilmek. Uzun vade denemez belki ama hedefim 2024 Paris Olimpiyatları!

2024 Olimpiyat Oyunları’nın sizin için önemli bir hedef olduğunu biliyorum. Paris’te gelecek yıl yapılacak oyunlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Orada kesinlikle olmak istiyorum. Oyunumu geliştirmek için burada olduğumu söylemiştim. Amacım milli formayla kesinlikle halkaların önünde yeniden takım fotoğrafının içinde olmak. Eminim milli takım olarak, Paris’te çok güzel bir hikaye yazabiliriz. Saat farkına rağmen bizi her maçımızda destekleyen taraftarlarımız, eminim bu hikayenin yine en önemli parçası olacaklardır.

A Milli Takımımızda bir değişim oldu. Daniele Santarelli ile yeni bir dönem başlıyor. Sizin beklentileriniz neler?
Milli bir sporcu olarak, antrenör ve isim bazında yorum yapmak istemiyorum. Önemli olan takımımızın başarısı. Zaten oynayan ya da oynamayan tüm oyuncuların bu şekilde yaklaşacağına eminim…

‘O PERFORMANSIM ÇOK KONUŞULDU’
Özellikle geçen sezon Fenerbahçe Opet ile oynanan maçlarda performansınız takdir toplamış, takımınızın şampiyonluğunda rol oynamıştınız. Japonya tercihiniz birçok voleybolseveri aslında bu yönüyle şaşırttı.
Çok önemli bir rakibe karşı, stresli bir seriydi. O maçtaki performansım çok konuşuldu, değerlendirildi ama esasında bütüne odaklanmak çok daha önemli. Bütün yıl pek çok farklı kulvarda mücadele ediyorsunuz, sürekli antrenman yapıyorsunuz ve bazen sadece bir maçla ya da bir sayıyla anılıyorsunuz. Evet sporda elbette bu var ama bence bütün daha değerli. Sezonu 5 kupayla kapattık, hedeflerimizi gerçekleştirdik, benim için önemli olan da bu…

‘KENDİNİZE GÜVENİN’
A Milli Takımımızda sizin jenerasyonunuz özellikle orta okul ve lise dönemindeki sporcu adayları için bir rol model oldu. Birçok genç sporcu adayı sizleri örnek alıyor. Tavsiyeleriniz neler olur?
Kendinize güvenin ve cesur olun. Oyununuza inanın ama her gün ona yatırım yapmaya devam edin. Pes etmeyin ama değişime izin verin. Tecrübelerinizi çoğaltmak için konfor alanınızdan çıkmaktan çekinmeyin…

AZ ZAMANDA BÜYÜK İŞLER
Tuğba Şenoğlu İvegin, kariyerinde kısa sürede büyük işlere imza attı. 24 yaşındaki sporcu hem VakıfBank hem de milli takımlarda önemli başarılar kazandı. Özellikle VakıfBank’ta 2017-2022 arası dönemde tam 11 kupa kazanan başarılı smaçör, genç milli takımlarda da ciddi deneyimler elde etmişti. 2021-22 sezonunda ise takım olarak kazanılabilecek tüm kupaları kazandılar ve 5 kupalı tarihi bir sezon yaşadılar. 2019 Avrupa Üniversiteler Voleybol Şampiyonası’nda İstanbul Aydın Üniversitesi SK ile beraber kazandığı Avrupa ikinciliği de değerli bir tecrübeydi. Başarılı sporcu aynı zamanda 2021 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda üçüncü olan, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ise elemeleri birinci, turnuvayı da beşinci bitiren A Milli Kadın Voleybol Takımımızda yer almıştı. 2017’deki 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’ndaki başarı, 20 Yaş Altı Kadınlar Dünya Şampiyonası’nın en iyi smaçörü seçilmesi, 2020 Balkan Şampiyonası’nın en değerli oyuncu olması ise Tuğba Şenoğlu İvegin’in kariyerinde gurur madalyaları olarak bulunuyor.

JAPONYA GÜNLERİ
Japonya’da bu sezon yepyeni bir döneme başlangıç yapan Tuğba Şenoğlu İvegin, bir yönüyle sporseverleri şaşırtsa da aslında kariyeri için önemli bir adım attı. Kurobe AquaFairies kulübü son dönemde Japonya’da voleybola önemli yatırımlar yapıyor. 1998 yılında kurulan kulüp, 2018’den bu yana V 1. Ligi’nde mücadele ediyor. Kurobe AquaFairies, Tuğba Şenoğlu İvegin’le beraber bu sezon kadrosuna 7 yeni sporcu transfer etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir