‘Tank çikolatası’na Hitler de bağımlıydı! Kalbi bitiren tehlike yeniden hortladı

Teknolojik gelişmeler ışığında ilerleyen bilim, 20’nci yüzyılda büyük bir yol katetti. Özellikle 1940 ila 1950 yılları arasında modern tıp alanında çok sayıda gelişme yaşandı. Bu dönemde birtakım deneysel ilaçların üretimi de oldukça hız kazandı. Ancak o dönemlerde üretilen deneysel ilaçların birçoğunun zaman içinde insan sağlığına yararından çok zararının dokunacağı fark edilecek, çok geçmeden insan sağlığına olumsuz etkilerinin baskın olduğuna kanaat getirilerek birçoğu yasaklanacaktı. Bu ilaçlar arasındaki en tartışmalı olanlardan biri ise şüphesiz ‘Vonedrine’di. 

İçinde fenprometamin bulunan ‘Vonedrine’ olarak bilinen ilacı 10 yıl boyunca kullananlarda ciddi yan etkiler görüldü. Burun tıkanıklığına iyi geldiği düşünülen bu deneysel ilaç zaman içinde çok sayıda kişide ciddi sağlık problemlerine yol açmıştı. Bunun üzerine piyasaya sürülmesinin üzerinden çok geçmeden, 10 yıl içinde yasaklandı. Ancak bazı sporcular, olumsuz yan etkilere rağmen performanslarını iyileştirmek için bu ilacı kullanmaya devam ettiler. 1970’li yıllara gelene kadar tartışmalı bir ilaç olarak görülen ‘Vonedrine’ hakkındaki son sözü ABD merkezli FDA kurumu söyleyecekti.

HITLER BİLE ONA BAĞIMLIYDI

ABD’deki Gıda ve İlaç Dairesi FDA, 1971 yılına gelindiğinde ‘Vonedrine’in onayının resmi olarak geri çekildiğini duyurdu. Fakat içinde fenprometamin barındıran ilaçların kullanımı yalnızca ‘Vonedrine’le sınırlı değildi. Günümüzdeki enerji içeceklerinin benzeri görevi gören ‘Pervitin’, İkinci Dünya Savaşı döneminde birçok tıbbi üründe kullanılmaya başlanmıştı. Bu ilaç zamanla insan sağlığına zararlı yasaklı maddelere alternatif bir çözüm olarak kullanılıyordu. Uzmanlar, ‘Pervitin’ sayesinde madde bağımlılığına bir son verileceğini umut ediyordu. Ancak işler hiç de beklenildiği gibi ilerlemedi.

‘Pervitin’ bir anda öyle büyük bir popülerlik kazandı ki Nazi Almanyası lideri olarak bilinen, 20’nci yüzyılın en kötü şöhretli diktatörü Adolf Hitler başta olmak üzere neredeyse bütün Alman askerleri adeta ‘Pervitin’ bağımlısı haline geldi. ‘Pervitin’ düşmanlar tarafından Hitler’in gizli silahı olarak biliniyor, Alman askerleri ise ‘zombi asker’ olarak adlandırılıyordu.

ASKERLER ARASINDA ‘TANK ÇİKOLATASI’ OLARAK BİLİNİYORDU

Pervitin’in özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminde popüler olması aslında pek de sürpriz değildi. ‘Pervitin’i kullanan askerler daha uzun süre savaşabiliyordu. Bu askerler asla acı hissetmiyor ve tam 36 saate kadar uyanık kalabiliyorlardı. İlaç ilk olarak Polonya ile yaşanan çatışmada yalnızca deneme amaçlı kullanıldı. Sonuç şaşırtıcıydı. Yorgunluktan bitap düşmüş askerler çok değil sadece 1 saat içinde bu ilaç sayesinde kendini bir anda dinç hissedebiliyordu.

Alman ordusu kayıtlarına bakıldığında, askerler arasında ‘tank çikolatası’ olarak bilinen ‘Pervitin’ hapının kullanım sıklığı dehşete düşürücü boyutlara ulaşmıştı. 1939 ila 1945 yılları arasında, yalnızca 6 yıl içinde tam 200 milyon ‘Pervitin’ hapının askerlere dağıtıldığı kayıtlara bakıldığında rahatlıkla anlaşılıyordu. ‘Pervitin’ ilk aşamada yalnızca askerler tarafından kullanılsa da zaman içinde halk arasında da popülerlik kazandı ve satışları bir anda patlama yaptı.

EKSİ 30 DERECEDE BİLE ÜŞÜMEDİLER

Halk arasında popülerlik kazanması ise şüphesiz 1942’nin hemen başında Kızıl Ordu kuşatması altındaki Nazi askerlerinin ilaçla canlanmasının kulaktan kulağa duyulmasıyla oldu. Nazi askerleri Ocak 1942 tarihinde dört bir yanı Kızıl Ordu tarafından kuşatıldığında hava eksi 30 dereceyi gösteriyordu. ‘Pervitin’ hapını kullanan askerler havanın dondurucu soğukluğuna rağmen en ufak bir üşüme belirtisi hissetmiyordu. Kısa zamanda başta askerler olmak üzere pek çok kişi bağımlılık yaratan maddelere çözüm olarak sunulan bu ilaca bağımlı hale gelmişti. Gidişat hiç de iç açıcı değildi.

KİLO VERME HAPLARI VE SPORCU TAKVİYELERİNDE BULUNDU

‘Pelvitin’ ya da ‘Vonedrine’ gibi ilaçlardaki en büyük sıkıntı kullanım öncesinde aslında insanlar üzerinde denenmemiş olmalarıydı. Fenprometamin içeren bu ürünlerin kişiler üzerindeki etkileri ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin yanı sıra Harvard Tıp Okulu araştırmacılarının da dikkatini çekti. Ünlü tıp dergisi Clinical Toxicology’de yayımlanan yeni bir araştırma ise oldukça çarpıcı.

Araştırmaya göre, İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma deneysel bir uyarıcı olan fenprometamin ve diğer uyarıcılar bugün halihazırda satışta olan bazı kilo verme hapları ve sporcu takviyelerinde tespit edildi. Harvard Tıp Okulu’ndan Doktor Pieter A. Cohen, araştırmanın sonuçları karşısında büyük bir şaşkınlığa uğradığını söyleyerek, “Bu sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Çalışmada aynı anda 9 farklı yasaklı uyarıcıyla karşılaşmak hepimiz için oldukça şoke edici bir sonuçtu” ifadelerini kullandı.

Peki birtakım zayıflama haplarında ve sporcu takviyelerinde görülen deterenol, fenprometamin, oksilofrin, oktodrin, beta-metilfeniletilamin, 1,3-dimetilamilamin, 1,4-dimetilamilamin, 1,3-dimetilbutilamin ve higenamin gibi yasaklı uyarıcılar zararlı olmalarına rağmen zayıflamayı ya da fit kalmayı nasıl mümkün kılıyordu? Biyokimya Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ozan Emre Eyüpoğlu, bu soruya ‘Efedrin’ ilacı üzerinden örnekleyerek cevap verdi. ‘Efedrin’ adlı ilacın ilk başlarda hava keselerini açtığı gerekçesiyle astım hastalarına reçete edildiğini söyleyen Eyüpoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak kullanılmaya başlandığında görüldü ki hastalar aynı zamanda kilo veriyor ve ciddi şekilde ateşlenmiş hissediyor. ‘Efedrin’ yağ dokusunda yağların vücutta taşınmasını sağlar ve daha fazla yağ yakılmasına sebep olur. Ayrıca uyarıcı etkisi sebebiyle ‘Efedrin’ birçok kişide iştahı kapatma özelliğiyle bilinir. Kalp krizi riskini artırabilir. Uyarıcı olduğu için bağımlılık riski taşır. Belli dozların üzerinde doping olarak kabul edilir.”

KUSMA, BULANIK GÖRME, ÇARPINTI, HALSİZLİK…

ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, fenprometamin uygulamasından kaynaklanan, bazıları ölümcül sonuçlara bile yol açabilen olumsuz yan etkilerin bir listesini hazırladı. Harvard Tıp Okulu’ndan Doktor Pieter A. Cohen, ‘fenprometamin’ üzerine yoğunlaşırken aynı zamanda ‘deterenol’ adlı başka bir ilacın kilo verme ürünlerinde kullanımıyla ilgili araştırmalar yapıyordu. Çalışmasında fark ettiği şey deterenolun bu tür ürünlerde kullanılmak üzere FDA tarafından hiçbir zaman onaylanmadığı ve kullanılan ürünlerin açıklamalarında da adının geçmemesiydi.

Konuyla ilgili 2018’den itibaren özellikle ABD’de satılan çeşitli diyet takviyeleri markalarında ‘deterenol’ uyaranının tespit edildiğini söyleyen Dr. Ozan Emre Eyüpoğlu, deterenolun, iştahı azaltıp bazal metabolizmayı yani kişinin yalnızca yaşamsal fonksiyonlarını idame ettiren enerjiyi artırarak kişinin kilo vermesini sağlayabileceğini söyledi ve şöyle devam etti: Ancak düzinelerce çalışmada, deterenolün farklı oral dozlarının etkileri incelendiğinde yüzde karıncalanma, anksiyete, diyastolik kan basıncının düşmesi, kalp hızının artması, kusma, hipotansiyon, bulanık görme, çarpıntı, halsizlik ve solunum sıkıntısı gibi etkilerle de karşılaşıldı.”

Dr. Ozan Emre Eyüpoğlu ayrıca 2013 yılında Hollandalı araştırmacıların deterenolun diğer uyarıcılarla birlikte göğüs ağrısı ve kalp durması gibi bir dizi ciddi yan etkiyle ilişkili olduğunu bulduklarını da hatırlattı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir