2022 Fransa Bisiklet Turu, yeni bir yıldızın doğuşuna sahne oldu. 25 yaşındaki Danimarkalı Jonas Vingegaard, en önemli bisiklet yarışı olması nedeniyle galibinin ‘dünya şampiyonu’ olarak görüldüğü Tour de France’ı ilk kez kazanarak, organizasyonun tarihine adını yazdırdı.
Aslında bu zaferin işaretlerini bir yıl öncesinde vermişti genç bisikletçi… Vingegaard önceki sene gelen ikinciliğin ardından genel klasmanda bu kez zirveye çıkmayı başardı ve şeytanın bacağını kırdı.
Tarihin en hızlı Fransa Bisiklet Turu’nda kendisinin takımı Jumbo-Visma da organizasyona damga vurdu. Sarı mayonun yanı sıra, kırmızı puantiyeli mayo ve yeşil mayoyu da kapan Hollanda takımındaki ekip çalışması da, Vingegaard’ın en önemli rakibi Pogacar’ı geride bırakmasında etkili oldu.
Jonas Vingegaard’ın Tour de France’ı kazanması hem kişisel yanı hem de ülkesi açısından dikkat çekiyor. Henüz beş sene öncesine kadar kasabada balık paketleme işi yapan birisi olarak ülkeye gelişinde gökyüzünde savaş uçaklarınca, yerde ise on binlerin coşkusuyla karşılanan bisikletçi, 26 yıl aradan sonra sarı mayoyu getirdiği ülkesinde adeta bayram havası estirecekti.
Halk meydanları doldurdu
Viking ülkesinde sportif bir başarıdan kaynaklı böylesi bir coşku son olarak 30 yıl önce yaşandı. EURO 92’de mutlu sona ulaşarak Avrupa Şampiyonu olan Danimarka Futbol Milli Takımı, İsveç’teki turnuvadan elinde kupayla dönünce halk yine sokaklara akın etmiş, meydanları doldurmuştu.
Danimarka Veliaht Prensi Frederik’in ‘ülkenin en iyi sportif başarısı’ olabileceğini söylediği Jonas Vingegaard’ın bu başarısı, ülke insanının ara ara somut hadiselerle hatırlaması gereken o birlik duygusunu yeniden yaşatmasıyla öne çıktı. Sporcunun babası da, çocuklarının başarısında kendilerini en çok sevindiren yanın bu olduğuna dikkat çekerek ‘O, milleti bir araya getirdi’ diyecekti.
Bundan sonra işi daha zor
Ülke tarihinin bu iki önemli başarısının da sürpriz bir şekilde gelmesi ise bu hikayedeki benzerlikleri perçinleyen faktör olarak dikkat çekiyor. Danimarka aslında 1992’deki Avrupa Futbol Şampiyonası’na hiç katılamayacaktı bile… Yugoslavya turnuvaya katılmaya hak kazanmış ama şampiyonanın başlamasına kısa bir süre kala ülkede çıkan savaş nedeniyle organizasyonun dışında bırakılmıştı. Onun yerine turnuvaya Danimarka Milli Takımı davet edilecekti.
Ancak şöyle bir sorun vardı ki; Danimarkalı futbolcular yaz sezonunda çoktan tatile çıkmışlardı bile! Şampiyonada mücadele edecekleri haberi ulaştığında güneşlenmekte oldukları plajları terk ederek apar topar turnuvaya ev sahipliği yapan İsveç’in yolunu tuttular. Bu şekilde turnuvada boy gösteren bir takımın üstüne bir de şampiyon olması, sürprizin de sürpriziydi şüphesiz.
Peki Jonas Vingegaard’ın durumu çok mu farklı? O, yarıştığı organizasyona apar topar katılmadı belki, iyi bir hazırlığı ve bir önceki yıldan deneyimi de vardı. Ama yine de sarı mayonun bir numaralı favorisi değildi. Fransa Bisiklet Turu şampiyonu olması bundan bir kaç sene önce söylense hiç kimse inanmazdı da… Fabrikada balık paketleme işi yapması ve profesyonel bisikletçiliğe adım atmasının üzerinden henüz daha bir kaç yıl geçmişti çünkü…
Ama işte o da futbol takımı gibi, aynı coşkuyu ülkesine yaşattı. Futboldaki o tarihi zaferden tam otuz yıl sonra aynı meydanda on binleri toplayan kişi oluverdi. 25 yaşındaki bisikletçinin işi bundan sonra da kolay olmayacak. Vatandaşları, benzer başarıların tekrarını kendisinden beklediğini şimdiden dile getirmeye başladı bile.
‘Şampiyon da olsa yerde kızıyla oynar’
Vingegaard ile Danimarka’daki evinde röportaj yapan Daniel Nojsen Fallah, gördüğü manzaralardan yola çıkarak şunları söyledi: “Bisikletten daha fazla sevdiği tek şey ailesi. Şampiyon olması fark etmez, partiye gitmektense halının üzerinde kızıyla oynar.”
Extra Bladet gazetesinden Daniel Nojsen Fallah Tour de France’ı yerinde izledi, Jonas Vingegaard’ı her gün adım adım takip etti. Organizasyon esnasında başarılı bisikletçiyle bir çok kez konuşan Danimarkalı gazeteci, dev yarışın öncesindeyse 25 yaşındaki sporcunun evinde samimi bir röportaj gerçekleştirdi.
O röportajla çok daha yakından tanıma imkanı bulduğu Vingegaard’ı ve Fransa Bisiklet Turu’nda yaşananları bize anlatmasını istediğimiz meslektaşımız, var olan durumların yanı sıra gelecekle ilgili öngörülerini de aktardı. Danimarkalı gazeteci şunları anlattı:
– Danimarka için bu zaferin çok büyük anlamı var. Tour de France ülkede yakından takip edilen bir organiasyon. Kopenhag’daki karşılama ve insanların sevgi seli her şeyi anlatmaya yeter. Danimarkalılar vatandaşları bir sporcunun büyük başarılar kazanmasını seviyorlar. Bu ise tüm zamanların en önemli başarılarından biriydi. Bununla karşılaştırılabilecek sadece Danimarka’nın Avrupa şampiyonu olması var.
– Vingegaard’ın zaferini anlatmak için ‘peri masalı’ ifadesi tam olarak yerine oturuyor. Çocukluğunda en büyük yeteneklerden değildi kendisi. Bir çok yarışı kazanmışlığı yok. Ancak onda özel bir şey vardı ve üç yıl önce transfer eden takımı bunu görmüştü. Profesyonel bir bisikletçi olabilip olamayacağına emin olmadığı dönemin üzerinden kısa bir zaman geçti. Şimdiyse dünyanın en büyük yarışını kazandı. İkinci denemesinde bunu başardı.
– Bu başarının Danimarka’daki genç jenerasyon için anlamı büyük olacak. Zaten ülkede bir bisiklet kültürü var. Bu seneki Tour de France’ta ise Danimarka adına hiç olmadığı kadar büyük şeyler oldu. Bir çok gencin şimdi böyle iyi bir bisikletçi olabilmek için şimdi bisikletleriyle yola düşeceklerini tahmin etmek güç değil.
– Jonas Vingegaard bence gelecek yılın da favorisi olacak Fransa Bisiklet Turu’nda. Unvanını korumak adına çok daha motive olmuş bir şekilde pedal basacak. Zamana karşı etaplarda da gelecek sene daha iddialı olacaktır.
– Jonas Vingegaard sade bir insan. Bisiklet sürmekten daha çok sevdiği bir şey varsa, o da ailesi, kız arkadaşı ve kızıdır. Tour de France öncesi evinde kendisiyle röportaj yaptığımda bunu vurgulamış ve ailesini her şeyden çok sevdiğini söylemişti. Şimdi dünya yıldızı oldu diye kendini büyük partilere ve eğlencelere vuracak birisi değil. Bunun yerine evinde halının üzerinde kızıyla oynuyor olacak. Fransa Bisiklet şampiyonluğu bile durumu değiştirmez.
‘Takım stratejisi Pogacar’ı alt etti’
“Jonas Vingegaard’ın kazanmasında en önemli faktör, oldukça iyi bir takımda pedal basmasıydı. Jumbo-Visma takımı Tadej Pogacar’ı alt edecek bir stratejiyi yürürlüğe koydu ve bunda da başarılı oldu. Kendisine karşı yapılan ataklar Pogacar’ı yanıt vermek zorunda bıraktı ama bu yüzden sona doğru artık Vingegaard’ı yakalayacak bacakları kalmamıştı. Takım başarısı tek sebep değildi; Vingegaard’ın en iyi tırmanışçı olması da o kadar önemliydi”
‘Turun en iyi yarışlarından biri’
“Gelmiş geçmiş en heyecan verici, en iyi Tour de France’lardan biriydi bu seneki… Tadej Pogacar yarışın favorisiydi; ancak Jumbo Vismas takımının onu alt etmek için sergilediği akıl dolu taktiklere tanıklık etmek harikaydı. Vingegaard ve Pogacar arasındaki rekabet, erken ataklar ve dramalarla birleştirince hiç bir zaman unutulmayacak bir ‘Tour’ olarak tarihe geçti. Bu yüzden aynı zamanda, bu müthiş bisikletçilerin son çekişmesi olmadığını düşündüren, geleceğin de parlak olduğuna dair umut vaat eden bir temmuz yaşandı.”
F-16’lar havada karşıladı
Şampiyon bisikletçi ülkeye dönüşünde kahramanlar gibi karşılandı. Havaalanından şehir merkezine bir Amerikan başkanı edasıyla üstü açık arabada halkı selamlayarak yol aldı. Belediye meydanında onbinlere balkondan hitap ederken, Tivoli Lunaparkı’nda da 25 bin kişinin katıldığı bir kutlama gerçekleştirildi. Jonas Vingegaard’ı Danimarka’ya getiren özel uçağa, ülkenin hava sahasına girdiğinde F-16’ların eşlik etmesi ise tüm kutlamalar içerisinde en spektaküler olanıydı.
Aynı meydan aynı balkon
Danimarka Milli Takımı şampiyon olduğunda on binler meydanda toplanmış oyuncular balkona çıkmıştı. Otuz yıl sonra ilk kez Vingegaard aynı kalabalığı aynı yerde topladı ve aynı balkona çıktı. Ülke tarihinin en önemli iki sportif başarısında ortaya, birbirinin adeta kopyası görüntüler çıktı.
‘Yine geleceğiz günlük’
Jonas Vingegaard ve kız arkadaşı Trine Marie Hansen Kopenhag Belediye Salonu’ndaki anı defterine duygularını naklettiler. Vingegaard’ın gelecek yıl da Tour de France’ı kazanacağından emin olan Hansen deftere ‘Gelecek yıl tekrar geri geleceğiz’ diye yazdı. Şampiyon bisikletçi bunun üzerine ‘Günlüğe ne yazdığını gördüm, yarışı yeniden benim kazanacağımı düşünüyor. Bu da şimdiden benim üzerimde baskı oluşturuyor’ dedikten sonra kendisi ise deftere kısa şu cümleyi bıraktı: “Nazik sözleriniz ve pan kekler için teşekkürler”.