ŞU BİZİM MEMLEKET

Hollanda’da çalışan bir dostumuz vardı. Ne zaman telefon açsak durmadan yağan yağmurdan şikâyet ediyordu… 

Güneşli havaya hasret kalmıştı… 

Bu arkadaşımız eşiyle birlikte iş icabı Dubai’ye taşındı… 

Geçende konuşuyoruz… 

– En çok neyi özledim biliyor musun? 

– Neyi? 

– Yağmuru ve serin havayı… 

– Yok canım? 

– Evet altı aydır tek bir gün yağmur yağmadı… Yazdan beri 40 derece sıcakta kavrulduk… Sıcaklık yeni yeni 25 dereceye indi… Üşümeyi de bir o kadar özledim… 

Arkadaşı dinlerken ister istemez düşündük… 

Atalarımız bize öyle bir coğrafya hediye etmiş ki… Yağmuru da var, güneşi de var, baharı da var, yazı da var, kışı da var… Üç ayda bir mevsim değişir. Kışın soğuktan sıkılırsan Akdeniz’e iner sıcaklanırsın… Sıcak mı bunalttı? Denize girer ya da dağlara çıkar serinlersin… Toprağına ne eksen yetişir. İnsanına dost elini uzatırsan o da sana uzatır… Dilin ortak, herkesle anlaşırsın. 

Böyle bir ülkede ne bu kavga, ne bu öfke, ne bunca eziyet, bu sıkıntı? 

Cennet ayağının altında, bunu neden fark edemezsin? 

MAGANDA

Hakem üzerinde çalışmaya maçtan önce başlıyorlar: 

– İki yıl önce futbolcumuza kırmızı kart göstermişti… 

– Bu hakemle maç kazanamayız. 

– Beş yıl önce buz gibi penaltımızı vermedi… 

Hakem maçtan önce bu demeç veya haberlerle baskı altına alınıyor. Maçtan sonra da kaybeden takımın yöneticisi hakeme veryansın ediyor.  

Olmayacak şeyler de oluyor artık. 

Mesela takım maç kazansa da hakem eleştiriliyor. 

Takım iyi oynuyor kötü oynuyor diye bir şey yok. 

İyi hakem var kötü hakem var. 

İyi hakem maç kazandıran hakem.  

Kötü hakem kaybedilen maçtan sonra günah keçisi olarak tekmelenecek olan hakem… 

Özeleştiri kültürü bitti, maganda kültürü gelişti… 

Gele gele buraya gelindi… 

Kulüp başkanı rolünde bir saldırgan, hakemi yumrukladı. 

Üstelik Türkiye’nin en iyi, en sevilen hakemini… 

Futbol dünyası altüst edildi. 

Vatandaşın tek bir eğlencesi kalmıştı. 

O da zehir oldu. 

İYİ KİTAPLAR

Gazeteci arkadaşımız Mert İnan, E. Tümgeneral Ahmet Yavuz’la uzun bir konuşma yaptı, sonunda özlü bir kitap ortaya çıktı, “İkinci Yüzyılda YENİDEN ATATÜRK” başlığıyla yayımlandı.

Ahmet Yavuz, Atatürk ve askeri konularda araştırmalar yapmış, kitap yazmış bir aydın asker.  

Mert İnan ona gençlerin Atatürk’le ilgili merak ettikleri soruları soruyor, Ahmet Yavuz Paşa herkesin anlayacağı şekilde yanıtlar veriyor… Son yılların tartışmalı konuları da bu kitapta yanıt buluyor. Atatürk ve Cumhuriyet’i anlamak için bir nevi el kitabı da diyebiliriz buna… 

Mert soruyor: 

– Dilde sadeleşme ve harf devrimiyle siyasi açıdan amaçlanan neydi? 

– Atatürk’ün zihninde Türklük kavramının omurgasını dolayısıyla ulusal birliğin temel öğesini dil birliği yani Türkçe oluşturuyordu. Türkçe konuşan yurttaşların tümünü “Türk Milleti” olarak tanımlarken yüzyıllarca ezilmiş Anadolu halkını Cumhuriyet şemsiyesi altında ortak bir ülkü ve kimlikte birleştirmeyi başardı. Ulus devletin omurgası siyasal Türk kimliği , siyasal Türk kimliğinin ana omurgası da Türkçe üzerinden yükseldi… Millet olabilmek ortak dil, ortak kültür, ortak toprak ve ortak hatıra ile bir arada yaşama arzusu gerektirir.  

Yeni nesillerin Atatürk’ü doğru anlaması için önemli bir çalışma bu… 

Mert İnan ve Ahmet Yavuz’a teşekkürler… 

‘ZİFTLENDİK’

Osmanlı dönemi… Boğaz kıyısındaki yalısında oturan paşazade ayak işlerine bakan adamını çağırmış. 

– Evladım demiş, kışı bitirmek üzereyiz, bahar geliyor. Şu bizim kayığın altının ziftlenmesi gerekiyor. 

Adam, baş üstüne demiş. Kayık ziftlenmiş. Paşazade adama sormuş: 

– Kaça mal oldu bu iş bize? 

– 200 altına efendim. 

Paşazade, pür hiddet; 

– Nee! 200 altın mı? Yahu bir kayığın ziftlenmesi bu kadar tutar mı? 

Adam boynunu bükmüş: 

– O arada biz de biraz ziftlendik efendim! 

YUMRUK

Bir maçta 

bir hakeme yumruk atıldı. 

Çok çirkin 

Ve çağdışı bir davranış. 

Cumhurbaşkanı başta olmak üzere 

İçişleri bakanı 

ve 

diğer yetkililer 

TV’lerde peş peşe görünüp 

Olayı kınadılar. 

Çok güzel… 

Ancak 

Bu insani ve duyarlı davranışları 

Doktorlara 

Bilim adamlarına 

Kadınlara 

Çocuklara 

Ve 

Görevi başındaki 

Diğer kişilere de… 

Saldırıya uğradıklarında göstermek gerekir… 

O zaman magandalar cesaret bulamayacaktır. 

(AYŞE TEMİZ) … 

İYİLİK

İyi Parti yönetimi, Diyarbakır’da bir caddeye isyancı Şeyh Said adının verilmesini öven MV Salim Ensarioğlu’nu disipline sevk etti. CHP Başkanı Özgür Özel, aynı konuda: “Bunu tartışmak tarihçilere düşer” dedi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir