Aslıhan Altay Karataş – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuda sözleşmeli personele memurluk kadrosu verilmesi düzenlemesiyle ilgili detayları açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaklaşık 3 saat 45 dakika süren Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
3 ARTI 1 YIL: Uzun yıllardır beklenen memurların ek gösterge artışı meselesini daha önce çözüme kavuşturmuştuk. Kabine toplantımızda hazırlıkları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunu değerlendirdik. Bu çalışma ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda, sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik. Mahalli idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde 3 yıl bu statüde çalışmış olma şartı aranacaktır. Ayrıca 1 yıl da aday memurluk süresi olacaktır. Sözleşmeliden kadroya geçiş 3 artı 1 yıllık süre sonunda gerçekleşecektir. Hali hazırda 3 yılı dolmuş sözleşmeliler hemen aday memurluğa geçiş yapabilecektir. Henüz bu süreyi doldurmamış olanlar ise 3 yılın sonunda aynı hakkı elde edeceklerdir.
4 YILLIK SÜREÇ: Daha önceki kadro düzenlemesinin dışında tutulan 227 bin kişi ise süreleri de dolmuş olacağı için doğrudan kadroya geçme hakkını kullanabilecektir. Yeni statüye göre kamudaki 520 bin sözleşmeli personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Kadro kapsamı dışında kalanlar, sözleşmeli askeri personel, sözleşmeli akademik personel, sözleşmeli KİT personeli, sözleşmeli sanatçı, sözleşmeli Meclis Danışmanı, sözleşmeli sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanlarıdır. Sözleşmeliden kadroya geçmek istemeyen personelin hakları, görev süreleri sona erene kadar şahsa bağlı şekilde devam edecek, sonra kadroları kendiliğinden ilga olacak. Kadroya geçen personel kurumlar arası nakil hakkına 4 yıllık sürecin ardından kavuşacaktır. Mahalli idarelerdeki sözleşmelilerden kadroya geçenler sadece mahalli idareler arasında yer değiştirebilecektir. Böylece kamu çalışanlarının önemli bir sorununu daha çözerek sözleşmeli kadrolu statüsünü daha adil ve sürdürülebilir bir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu konudaki hukuki düzenlemenin en kısa sürede Meclise sunularak hayata geçmesini sağlayacağız. Yaptığımız bu önemli kamu personel reformunun, kadroya geçme hakkı elde eden 424 bin sözleşmelimize ve ailesine hayırlı olmasını diliyorum.
EYT ÇALIŞMASI: Emeklilik için yılını doldurup yaş şartını bekleyenler (EYT) ve geçici işçilerle ilgili çalışmamızı da en kısa sürede tamamlayıp kamuoyuna açıklayacağız.
FAHİŞ FİYATA KARŞI YENİ UYGULAMA: Enflasyonun yılbaşından itibaren ciddi düşüş sürecine gireceği dönemin eşiğindeyiz. Tam da bu kritik günlerde zincir marketlerde satılan kimi ürünlerin fiyatlarının mukayesesi üzerinden yeni bir kampanyanın alevlendirildiğini görüyoruz. Ortaya konan ithamlar, Ticaret Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Ticaret Bakanlığımız, bu çerçevede yaptığı hazırlıklar doğrultusunda önümüzdeki günlerde yeni uygulamaları devreye alacaktır.
‘İzin almayız, hesap vermeyiz’
CEVABI SAHADA VERDİK: İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı saldırının hemen akabinde olayın faili ele geçirilirken müteakip günlerde de yurt içinde ve yurt dışında eylemle bağlantılı çok sayıda kişi yakalandı. Biz bu tür saldırılarla verilen mesajları gayet iyi anlıyor ve cevabını da sahada gösteriyoruz. Rusya ve Ukrayna liderleriyle, kimi zaman yüz yüze kimi telefon görüşmeleriyle bölgemizde yaşanan krizin etkilerini en aza indirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede önceki hafta tahıl sevkiyatını temin eden bir dizi telefon görüşmesi yaptık. Taraflara yaptığımız telkinler sayesinde tıkanma aşamasına gelen tahıl sevkiyatının 120 gün daha uzatılmasını sağladık, amacımız Rusya-Ukrayna savaşını tamamen bitirecek kapsamlı ateşkes ve barış anlaşmasına kadar bu temasları sürdürmektir.
SON MİLİTANA KADAR: Güney sınırlarımız boyunca yürüttüğümüz harekatlarla büyük kayıplar veren terör örgütü, sınırlarımızdaki sivil yerleşim yerlerine yaptığı havan saldırılarıyla yine masumların kanını akıtarak kirli yüzünü göstermiştir. Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki saldırıda 5 yaşındaki bir evladımız ile 22 yaşında gencecik bir öğretmenimizi katleden terör örgütünü son militanına kadar yok etme ahdimizi tekrarlıyoruz. Ülkemizin sınırlarını 30 km derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma altına alma kararımız, yaşadığımız her hadiseyle biraz daha güçlenmektedir. Kendi güvenlikleri ve refahları için binlerce kilometre öteden gelip terörist-masum ayrımı yapmadan her yeri yakıp yıkanlar, Türkiye’nin bu hassasiyetine saygı duymak mecburiyetindedir. Biz vatan topraklarının ve insanlarımızın güvenliğini ilgilendiren adımları atarken kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. İsim değişikliği oyunlarıyla tescilli terör örgütünü destekleyenlerin riyakarlıklarına tahammül etmek durumunda değiliz. Bize demokrasi, hak, özgürlük nutukları çekenlerin önce kendi ülkelerindeki teröristlere ve terörist destekçilerine bakmaları gerekir.
KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK: Küresel güvenlik mimarisini kökünden değiştirecek hadiseleri yaşadığımız bir dönemde Türkiye maruz kaldığı sayısız haksızlığa ve ambargoya rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye gelmiştir. Artık ülkemizi içi de altı da boş tehditlerle, siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri alanda kendi çıkarlarına aykırı pozisyonlara zorlamaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
ENDİŞENİZ OLMASIN: Sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde, oralarda yaşayan hiçbir kardeşimizi endişesi olmasın. Biz kimseye kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine göre ayrımcılık yapmayız. Biz hiçbir yere öldürmek, yıkmak, yok etmek için gitmedik, gitmeyiz. Biz sadece yaşatmak, ihya etmek, inşa etmek için varız.