Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Kuruluşundan bugüne kadar HAK-İŞ çatısı ter döken mücadele döken, çalışmalarında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ülkemiz ekonomisinde büyümesinde ve gelişmesinde de HAK-İŞ’in katkısı vardır.
Sanayiden turizme, savunmadan üretime kadar yüzyılın başarılarına imza attıysa bunun gizli kahramanları işçi ve emekçi kardeşlerimizdir. Rabbim hepinizden razı olsun diyorum. Ülkem ve milletim adına HAK-İŞ nezdinde buradan şükranlarımı sunuyorum.
HAK-İŞ bizim de sendikamızdır. Ailesinin rızkını kaptanlık yaparak temin etmiş bir babanın evladıyım. Geçmiş yıllarında işçi olarak çalışmış bir kardeşinizim. Şafakla beraber uyanmış, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, gazete kağıtları üzerinde yemek yemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Alın teriyle kazanılan paranın ne kadar kyımetli, ne kadar bereketli olduğunu hamdolsun çok iyi bilirim.
Nereden geldiğimizi aklımızdan çıkarmadık. Mazisini inkar edenlerden, köklerine sırtını dönenlerden olmadık.
Hemen her 1 Mayıs’ta olaylar olur, kimi zaman kan dökülürdü. Buna 2008 yılında son vererek 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü, ardından resmi tatil ilan ettik. Bunu biz yaptık, biz.
Biz göreve geldiğimizde asgari ücret neydi? 184 liraydı. Dolar olarak söyleyecek olursa 126 dolara tekabül ediyordu. Bugün asgari ücret 8 bin 500 lira oldu. Dolar bazından bakarsak yaklaşık 440.
Değer olarak da alım gücünü katbekat yükseltmiştir. Sadece asgari ücret bile iktidarın memura, işçisine verdiğinin göstergesidir.
Hamdolsun… Son 21 yılda bu sözümüze hep sadık kaldık. Küresel ekonomik görünüm veya Türkiye’nin mali şartları ne olursa olsun çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik. Ekonomimiz büyüdükçe ortaya çıkan katma değerler milletimizin tamamının hak ettiğini almasını sağladık. Bu hassasiyetimizi koruduk.
Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmak isteyenlere fırsat vermedik. Dünya yüksek faiz peşinde koşarken dikkat edin biz sürekli faizi düşürmenin peşinde olduk ve 8,5’a kadar düşürdük. Yatırım olursaistihdam olacak. İstihdam olursa işsizlik yavaş yavaş azalacak.
Bugün geriye doğru baktığımızda ne kadar isabetli bir karar aldığımızı daha iyi anlıyoruz. Özellikle ABD’de son günlerde yaşanan banka iflasları bunları ortaya koyuyor. ABD’nin hali ortada.
Hükümetimiz asrın felaketi olarak 6 Şubat depremlerinden sonra da vatandaşın hakkını korumayı sürdürmüştür. Depremin ülkemize maliyeti 100 milyar doları aşmaktadır. Dünyada hiçbir ülke böylesine bir felaketin altından kalkamaz. Biz 817 bin çadır, 100 bin konteyner kurulumu yaptık. Deprem bölgesinde tüm çalışmaları yürütürken emeklilikte yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin kardeşimizin tüm taleplerini karşıladık. En düşük emekli maaşlarını 7 bin 500 lira yaptık. 7 bin 500 liranın üzerinde maaş alan vatandaşlarımıza da inşallah Meclis açılınca sevindireceğiz.
Sonuç olarak hem depremin yaralarını sardık hem de ülkemizi hedeflerine yaklaştırdık.
Yapılan protokolle yaklaşık 700 bin kardeşimizin ücretini yükselttik hem de refah payıyla yüzde 45 artış gösterdik. En düşük kamu ücretini 12 bin liradan 21 bin liraya çıkardık.
Önümüzde memurlarımızın maaş çizelgesi var. Yasaya göre memurların maaş artış oranları ocak ve temmuzda belirleniyor.
EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 22 BİN LİRA OLACAK
Refah payı artışını biz belirledik. Böyle bir uygulama yoktu. En düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. En düşük maaşı 22 bin lirayı bulacak.