Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün Twittar’dan yaptığı paylaşımda rutin seyrin dışında bir konuşma yapacağını duyurmuştu. Merakla beklenen basın toplantısında Bakan Koca, yerli aşı Turkovac’ın acil kullanım onayına müracaat edecek düzeye geldiğini açıkladı. Onay gelmesi halinde TURKOVAC’ın seri üretimine Ekim’de başlanacak.
Bakan Koca’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Şimdi ise heyecan verici bir sebeple karşınızdayım. Kovid-19’a karşı aşı kampanyamız 13 Ocak’ta sayın cumhurbaşkanımızın vatandaşlarına örnek olmak üzere ilk aşıyı olmasıyla başlamıştı.
“100 MİLYONUNCU DOZ AŞI YAPILDI”
100 milyonuncu doz aşı Kocaeli Gebze’de bir hastanemizde yapıldı. 100 milyonuncu doz aşıyı olan 36 yaşındaki yurttaşımıza, aşıyı uygulayan hemşire arkadaşımıza, aşıdan sorumlu doktorumuza teşekkür ediyorum. 100 milyon doz ortak ve büyük bir başarının adıdır. 100 milyon doz için milyonlarca insan karar verdik, harekete geçtik.
“EMEĞİ GEÇENLERİ KUTLUYORUM”
100 milyon doz aşıda kararıyla, emeğiyle katkısı olan herkesi kutluyorum. Yeri geldiğinde yüksek yaylalara çıkan, aşı yapmak için tarlalara giden, aylarca dağ tepe demeden görev yapan sağlık çalışanı arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. 100 milyon doz kendisi aşı olmakla kalmayıp daha fazlasını yapanların da başarısıdır.
Açıklamaları ve saygınlıklarıyla aşılama sürecinin güç kaynağı olan bilim insanlarımıza hürmetlerimi sunuyorum. Bilim Kurulumuzun öncülüğünden daima gurur duyuyoruz. Geldiğimiz nokta çok yüksek bir aşılanma hızının mümkün olduğunu gösteriyor. Bizler 84 milyon daha da güçlü bir dayanışmayı, birlik ruhun sağlayabiliriz. Bugün ortak hedefimiz olan toplum bağışıklığı için gücümüzü büyütme günüdür.
“100 MİLYON BAŞARISI BİZİ BÜYÜK BİR SONUCA HAZIRLIYOR”
Şu dakikalar itibarıyla 100 milyon dozun bir hayli üzerindeyiz. 18 yaş ve üzeri nüfusta ilk doz aşı oranımız yüzde 82. İkinci doz aşıyı olma oranımız yüzde 63.8. Altı milyon 32 bin kişi ise tam doz aşısını yaptırmış durumda. 100 milyon doz başarısı bizi büyük bir sonuca hazırlıyor. Bu sonuç hızla ulaşabileceğimize inandığım toplum bağışıklığıdır.
İlk doz aşısını olup ikinci dozunu henüz yaptırmayan 11.3 milyon kişi bulunuyor. Zamanı gelen 2. doz aşılarımızı yaptıralım. İlk doz aşının tek başına koruyuculuğu yok. İlk doz aşı ile biz aşı sürecimizi başlatmış oluyoruz. Aşının zaman kaybetmeden tam doz yapılması hayat kurtarır. İlk doz belirtiğim gibi ilk adımdır. İlk adımdan sonuç almayı ummak yanlış olabilir.
“AKTİF VAKALARIN YÜZDE 90’I AŞI OLMAMIŞ YA DA AŞISI TAMAMLANMAMIŞ KİŞİLER”
Aşılarınızı gerektiği gibi tamamlar tamamlamaz vücudunuz virüse karşı hemen o gün güç kazanmış olmayacak. Hatırlatma dozu dediğimiz tamamlama dozu üzerinden 2 hafta geçmelidir.
Şu an hastanelerimizdeki aktif vakaların yüzde 90’a yakın bir bölümü aşı olmamış ya da aşısı tamamlanmamış kişilerdir. Aşısı tamamlanmış ne anlama geliyor? 2 doz inaktif aşı olup 2. doz aşısından 3 ay sonra hatırlatma dozunu yaptıran veya 2 doz mRna aşısı olan kişidir. Mevcut bilgiler inaktif aşıdan 3 ay sonra yapılan hatırlatma dozunun koruyuculuğu çok önemli oranda artırdığını göstermektedir. Bugün itibarıyla hatırlatma dozu zamanı gelen yaklaşık 6 milyon insanımız var. Bu akşam yarına randevu almalarını rica ediyorum.
“TAM DOZ AŞILAMADA YETERLİ DÜZEYE ULAŞAMADIK”
Gündemimiz Kovid-19’a karşı 100 milyon doz başarısı. Şimdi veya başka zaman aklınıza gelmiş olabilecek bir soru var: 100 milyon doz aşıya rağmen dünkü tabloda vaka sayısı neden 23 bin 914’tü? Can kayıplarımız neden geçen yıl bugünlerde olduğundan çok?
Tam doz aşılama oranında henüz yeterli düzeye ulaşamadık. Aşının tam dozla sağlanan koruyucu gücüne toplumun büyük kısmı olarak sahip değiliz. Tedbirleri ise ne yazık ki eski ciddiyetle sürdürmüyoruz. Öte yandan virüsün yeni varyantları daha hızlı yayılıyor, sonuçları ise ciddi riskler doğuruyor.
İki doz aşılama yapan İsrail ve Amerika’da vaka tırmanışları ve ölüm sayıları Türkiye olarak aldığımız kararın isabetli olduğunu gösteriyor. Bu uygulamaya gitmemiş olsaydık bugün daha fazla can kaybı ve vaka sayısı ile karşılaşabilirdik. Çözüm tam doz aşıdır.
“BİRBİRİMİZE AŞIYI HATIRLATMALIYIZ”
Bir kısmımız aşılarımız olur diğer kısmımız aşılarımız ertelersek aradaki zaman ortak başarıyı azaltır. Bu sebeple bir an önce hepimiz tam aşılı olmalıyız. 100 milyon dozun önümüze koyduğu hedef de budur.
13 Ocak’ta başlayan ve bugün 100 milyona ulaşan aşı seferberliğinin tam başarıya ulaşması büyük güç birliği istiyor. Aşılarımızı olmakla kalmamalıyız, birbirimize aşıyı hatırlatmalıyız.
“ONAY GELMESİ HALİNDE TURKOVAC’IN SERİ ÜRETİMİ EKİM’DE BAŞLAYACAK”
Aşı olan, riski herkes için azaltır. Sizleri aşıda birlik ve beraberliğe davet ediyorum. Bugün sizlere önemli bir müjdem daha var. Yerli aşımız TURKOVAC acil kullanım onayına müracaat edebilecek aşamaya geldi. Aşımız bugün ikinci bir tesiste daha seri üretilecek altyapıya ulaştı. Onay alması halinde ekim ayı içinde seri üretime geçeceğiz”
“YÜZDE 90’IN ÜZERİNDE DELTA VARYANTI VAR”
“Vatandaşımız özellikle varyantlar noktasında daha tedirgin olmamalı. Çünkü varyantlarla ilgili de koruyucu tedbirlerin bir farklılığı yok. Yani varyantlara karşı da bizim aşı olmamız gerekiyor. Toplumsal bağışıklık oluşana kadar maskemizi ihmal etmemiz gerekiyor, mesafe noktasında hassasiyetimizi korumamız gerekiyor. Bizim açımızdan, bilimsel açıdan özellikle varyantların varlığı, nasıl tedbir alınması gerektiği önemli. Toplumda yüzde 90’ın üzerinde delta varyantı var. Toplum ağırlıklı olarak delta varyantı taşıyor. Mu varyantıyla ilgili olarak iki vaka da ayaktan takip edilen ciddi bir sorunu olmayan, yakından takip ettiğimiz vaka.”
“MRNA İÇİN ŞU AN GEREKMEDİĞİ GÖRÜLÜYOR”
“Biz bildiğiniz gibi ilk önce inaktif aşı olan Sinovac ile başlamış daha sonra mRNA aşısı ile devam etmiş olduk. İnaktif aşının takibinde üçüncü aydan sonra koruyuculuğun kaybolmadığını ama koruyuculuğun azaldığını görerek üçüncü hatırlatma dozunun uygulanması gerektiğine karar verdi. Bizden sonra İsrail’in de bu anlamda yaklaşımı oldu. mRNA aşısı için iki doz aşısı sonrası sonuçlarımızı biliyoruz. Koruyuculuğun azalmakla birlikte halen devam ettiğini biliyoruz. İsrail örneğinde olduğu gibi 5-6 ay sonra mı olacağını yakından takip ediyoruz. Toplumu bilgilendirmiş olacağız. mRNA aşıları için hatırlatma gerekli olacak mı? İsrail gibi örneklere bakıldığında gerekli olacak görünüyor. Bu 8-9 ay sonra olabilir. Şu an için hatırlatma dozunun gerekmediğini söyleyebiliriz. Hatırlatma dozu inaktif aşı olan vatandaşlarımız için son derece önemli. Toplam 15 milyon inaktif aşı yaptıran vatandaşımız var. 6 milyon kişi hatırlatma dozunu daha yaptırabilmiş değil. Hatırlatma dozunun özellikle ihmal edilmeden erken dönemde hızla yaptırmalarını, çünkü koruyuculuğun 5-6 kat daha arttığını çok iyi biliyoruz. mRNA için şu an için gerekmediğini önümüzdeki aylar koruyuculuğun ne zaman düşüp, ne zaman yapılması gerektiğiyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmiş olacağız.
“VELİNİN ONAYIYLA AŞI YAPTIRILABİLİR”
Biz 18 yaş ve üzerini önemsiyoruz. 12 yaş üzeri için de daha çok ek hastalığı olanlar için tanımlamayı yaptık. Dolayısıyla kronik hastalığı olan 12 yaş üstü kişilerin aşılanmasını önemsiyoruz. Aynı zamanda velinin onayı ile bu aşıyı yaptırabilmenin önünü aşmış olduk. 12-13-14 yaş gibi o yaş grubuyla ilgili yüzde 3’ü geçmediğini görüyoruz. Oran yüksek değil.”
“SOMUT BİR İSTİSMAR BİLGİSİ BİZE ULAŞMADI”
(Sahte aşı iddiaları) “Biz aşıları kimlerin yapması gerektiğini biliyoruz. Kime izin verdiğimizi biliyoruz. Bu aşıyı yaptıran birimleri yakın takip ediyoruz dijital ortamda. Bununla ilgili şu an somut bir istismarın yapıldığı bilgisi bize gelmedi. Bununla ilgili olacağını düşünmek istemiyorum. Olursa da müeyyidenin güçlü olacağını. Yapılması gereken uygulamadan çekinmeyeceğimizi ifade etmek istiyorum.”
“YÜZDE 90’I AŞISI TAMAMLANMAMIŞ KİŞİLER”
“Varyantlarla ilgili sekans analizi yapıyoruz. Sadece PCR kitleriyle değil sekans analiziyle kesinleştirilmiş oluyoruz. Vefatlarla ve vaka sayılarıyla ilgili niye halen bu kadar yüksek? Konuşmamın içerisinde biraz açıklamaya gayret ettim. Bizim şu an 18 yaş ve üzeri yatan hasta ki yüzde yüzde 100 gibi kabul edebiliriz, yüzde 90’ı aşısını tamamlamamış olan kişilerden oluşuyor hastane yükümüz. Vaka yüzümüz yüzde 81’ini oluşturuyor aşısını tamamlamamış olan kişiler. Bu kişilerin toplam sayısı 26 milyon. Aşısını tamamlamış olan kişilerin yaklaşık sayısı 36 milyon. 36 milyonun ağırlıklı yaş ortalaması daha yüksek ve ek hastalığı daha fazla olanlar. Bunların toplam içindeki payı yüzde 10, yaş ortalaması 46.
“AŞILAMA OLMASAYDI YÜK DAHA FAZLA OLACAKTI”
26 milyonun yaş ortalaması daha düşük, gençler ağırlıklı olmak üzere. 26 milyon yaş ortalaması 36 gibi düşük olan, 46 aşısını tamamlayanların yaş ortalaması. Yüzde 90’ı hastane yükünü oluşturuyor. 36 milyon ise yüzde 10’unu oluşturuyor. Daha yaşlı, 46 gibi ek hastalığı olan grup için söylüyorum. 36 milyon aşılanmamış olsaydı var olan hastane yükü 2,5-3 kat yaştan bağımsız olarak artmış olacaktı, yaşla birlikte belki 4-5 kat olacaktı.
“AŞILAMA, YÜKÜMÜZÜN 4-5 KAT AZALMASINI SAĞLADI”
Eğer aşılanma bu düzeyde yapılmamış olsaydı vaka sayımız 4-5 kat hastane yükümüz bir o kadar artmış olacaktı. 36 milyon yaş ortalaması 46 olan kişinin hastane yükü yüzde 10. 26 milyon aşılanmış olsaydı toplam yüzde 15-16’lar gibi olacaktı. Bu dönemde vatandaşımızın hiçbir şekilde tereddüt etmeden, ertelemeden bir an önce aşı olmasını, toplumsal bağışıklık için son derece önemli görüyoruz.”
“GEÇEN YILDAN DAHA FAZLA GRİP AŞISI TEDARİK ETMEYİ PLANLIYORUZ”
(Grip aşısı) “Geçen yıl grip aşısında sorun yaşamamıştık. Üstelik elimizde bir miktar aşı kaldı. Bu yıl da geçen yıl siparişi verilen aşı miktarından daha fazlasını, en az 3-3,5 milyon gibi tedarik edilmesini planlıyoruz. Sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Geçen yıl da influenza görülmemişti.”
“AŞIYA GÜVENEN BİR TOPLUMUZ”
(Aşı karşıtlığı) “O kelimeyi kullanmak istemiyorum. En fazla aşı erteleyenlerimiz olmuş olabilir. Bu toplumun aşıyla ilgili sorunun olmadığını, evlatlarına doğduğu andan itibaren hem de 13 farklı aşıyı yüzde 98 oranında yaptırabilmiş toplumuz. Her geçen gün bu oran artıyor. Şu an dünyada aşı doz miktarı anlamında 8. sıradayız. Bizden önce Avrupa ülkesi sadece Almanya var. İki hafta içinde Almanya’nın doz sayısını geçmiş olacağız. Son 2,5-3 aydan bu yana neredeyse her gün aşı sayısı anlamında genelde 2-3-4 ülke içindeyiz. Ülke olarak aşılanma oranı giderek artıyor. Bu anlamda sorun olduğunu düşünmüyorum. Vatandaşımızın gerektiğinde ayağına giderek bu aşıların yaptırılabileceğine inanıyorum.”