Şikâyetim var!

AYLİN RANA AYDİN – Saat sabahın 6 buçuğu… Bayrampaşa Sebze ve Meyve Hali’ndeyiz. Hummalı bir şekilde çalışmalar sürüyor. Bir an önce haldeki ürünleri alıcılara ulaştırmaya çalışan satıcılar alelacele kasaları kamyonetlere yüklüyor. Kasalar dolusu domates, biber, karpuz, üzüm, kiraz market ve manavlara ulaştırılmak üzere elden ele kamyonetlere yükleniyor.

Hale yaz aylarında sebze-meyve girişi bol, kış aylarında miktar biraz azalıyor. Marmara Bölgesi çevre illerin neredeyse tamamına giden sebze ve meyvelerin yolu Bayrampaşa Sebze ve Meyve Hali’nden geçiyor. Hallere çok ürün girerse fiyatlar uygun, az ürün girerse de pahalı oluyor. Sebze ve meyvenin bol olduğu mevsimdeyiz ancak fiyatlar yine de eklenen maliyetlerle birlikte tüketiciye çok geliyor. Halde işler akşam 10 civarında başlıyor ve sabah 7-8 gibi ise bitiyor. Haldeki esnafı dolaştığımızda büyük bir kısmı işlerin yavaşlamasından şikayet ediyor. Bazen ürünlerin geliş fiyatlarından daha düşük satılmasına rağmen yine de istenilen düzeyde satış yapamadıklarını belirten hal esnafı, “Yakıt fiyatları bizi etkiliyor. Eskisi gibi bir hareketlilik yok. Bu kamyonun nakliyesine 20 bin lira veriyordum şimdi 25 bin lira veriyorum. Pazarcılar da ürünü satamayız, elimizde kalır endişesiyle az almayı tercih ediyor. Neredeyse 150-200 kasa ürün sattığım kişiler şimdi 20 kasa ürün almaya başladı” şeklinde anlatıyor.

Maliyetlerin yüksekliği nedeniyle satışlarda bir yavaşlamanın söz konusu olduğunu belirten İstanbul Meyve Sebze Komisyoncu ve Tüccarları Derneği Başkanı Sadık Kılıç, “Son dönemde akaryakıta yapılan zamların da bunda etkisi bulunuyor. Kontrol mekanizması yok. Her gün Antalya’dan fiyatlar geliyor. Oradaki fiyatlarla buradaki fiyatları değerlendirdiğimizde oradaki fiyatlardan ürün satmak zorunda kalıyoruz. Aldığımız ürünlere 4-5 lira da masraf ekleniyor. Bunun lojistik, işçilik, ambalaj gibi masrafları var” dedi.

“Hasat zamanı, meyve-sebze bol ancak maliyetlerin yüksek seyretmesi fiyatlara yansıyor” diyen Kılıç, “Geçen sene normalde çalışan bir işçinin yevmiyesi 200-250 lira iken bugün bu işçinin yevmiyesi 600-700 lira. Son bir ay içinde akaryakıta gelen zamlar malum. İster istemez bu fiyat da buraya yansıyor” diye konuştu.

Arz-talep dengesi

Marketlerin büyük bir kısmı hallerden ziyade direkt üretim yerlerinden ürünlerini satın alıyor. Konuyla ilgili olarak Kılıç, “Zincir marketlerin direkt üreticiden ürün alması bizi de etkiliyor. Aynı zamanda küçük esnaf da rekabet konusunda zorlanıyor. Eskiden zincir marketler de dahil herkes ürünlerini buradan alır, bir arz-talep piyasası oluşurdu. Artık bunu kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.

Tedarik zinciri

Genellikle sebze-meyve gibi ürünlerde tarla ve raf arasındaki fiyat farkının sorumlusu olarak ‘aracılar’ gösterilir. Ürünü pazarlara, marketlere dağıtmak için hallere getiren aracılar tarla fiyatının üzerine bir komisyon koyarlar. Ancak zincir marketler son dönemde kendi tedarik zincirlerini kurarak üreticilerle sözleşme imzalamaya başladı. Alım garantili olan sözleşmelerle birlikte üreticiye de destek sağlıyor. Ancak yine de hem pazar hem de markette satılan sebze-meyve fiyatları arasında çok bir fark gözlemlenmiyor.

‘Haller güçlendirilmeli’

İstanbul Halciler Derneği (HALDER) Başkan Yardımcısı Muhittin Baran, hallerin eski potansiyelini kaybettiğini belirterek, alıcı grupların hal dışında üretim bölgelerinden direkt ürün aldığını açıkladı. Üretilen ürünlerin az bir kısmının hallerden geçtiğini dile getiren Baran, “Biz bir tarım ülkesiyiz. Burada üreticiler de desteklenmeli. Üretim alanları azalıyor. Gençler şehre gidiyor, üreticilerin yaş ortalaması yüksek” dedi.

Eğer haller konusunda da bir sorun varsa sorunlu yönlerin ele alınıp düzeltilmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizen Baran, şöyle konuştu: “Hem üretici karşılığını alabilmeli hem de tüketici doğru ve sürdürülebilir bir fiyatla ürüne ulaşmalı. Bu aşamada hallerin de güçlenmesi gerekiyor. Bizim hallerde hiçbir denetimi ve bildirimi yapılmayan bir ürünü satma şansımız yok, her şey kayıt altında. Ancak bu sektördeki en büyük handikap yüzde 50 düzeyindeki kayıt dışı sorunu.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir