İthal malı spor ayakkabılar satan bir mağazadayız… Tezgahtar arkadaş bir iki model çıkarıp önümüze koyuyor… Birini giymek için eğiliyorum…
– Eğilmenize gerek yok, diyor…
Bir çekecek yok mu, diyorum, eğilmeden giyeyim…
– Çekecek kullanmanıza da gerek yok…
– Neden?
– Çünkü bu eğilmeden ve el sürülmeden giyilen model…
Böyle bir ayakkabıyı ilk kez duyuyorum…
– İyi de eğilmeden giyersem ayakkabının topuğunu ezerim.
– Topuğu ezilmez, basabilirsiniz…
Tezgahtarın dediği gibi ayakkabıyı eğilmeden, topuğuna basmayı da göze alarak giyiyorum… Topuk kısmı adeta çelikten ne eziliyor ne bükülüyor…
Şimdi ayağımda o ayakkabıdan bir çift var…
Eğilmeden, el sürmeden, vakit kaybetmeden giyip çıkarıyorum…
Bu ünlü firmalar yüzlerce uzman çalıştırıyor. Bu uzmanlar gece gündüz böyle yenilikler üzerinde çalışıyor, akla gelmedik modeller yaratıyorlar.
Tabii yalnız ayakkabı sanayi değil… Otomobil sanayiinden tıbbi ürünler sanayiine, mobilya sanayiinden gıda sanayiine yüzlerce sektörde binlerce uzman, hayatı daha kolaylaştıracak aynı zamanda şirket kârlarını katlayacak ürünler yaratıyor.
Bizim coğrafya ise araştırma, geliştirme, yaratıcılık, bilim, üretim gibi kavramları bir yana itmiş, kendini öteki dünyanın sırlarını çözmeye vakfetmiş, sadece pazar olma görevini yerine getiriyor.
GEMİLER
Savunma Sanayi İcra Komitesi, Türkiye’nin ilk uçak gemisinin tasarım çalışmalarına başlandığını açıkladı.
Bu dev gemi 286 metre uzunluğunda, 68 metre genişliğinde ve 60 bin ton ağırlığında olacakmış.
Haberi okuyan E. Gen. Nejat Eslen merak ettiği soruları sıralamış:
Bu geminin maliyeti ne olacak?
Bu gemi hangi amaçla, nerede, kime karşı kullanılacak?
Bu gemi hipersonik füzelere karşı nasıl korunacak?
TSK’nın ihtiyaç önceliği uçak gemisi midir?
Nejat Eslen diyor ki:
“Donanması olmayan Ukrayna, Rusya’nın Karadeniz’deki savaş gemilerinin üçte birini insansız uçak, insansız gemi ve füzelerle kullanılmaz duruma getirdi. Husiler, benzer yöntemlerle ABD, İngiliz ve İsrail gemilerini hedef yapmaya devam ediyor. Büyük gemiler kolay hedef oluyor. Yeni savaş düzeninde dronların ve hipersonik füzelerin önemi artıyor. Kanımca Türkiye hipersonik füzeler üretmeye daha çok ağırlık vermeli.
REKLAM
Televizyonlardaki atışma programlarının en kızışmış anında spiker konuşmacıların sözünü kesiyor:
– Size sonra geleceğim, şimdi kısa bir ara veriyoruz, reklama gidiyoruz…
Haydii işin yoksa bekle… Bu arada sıkılıp bir başka kanala geçiyorsunuz, geri döndüğünüzde o tartışma çoktan bitmiş oluyor.
Bu düzen böyle gidiyor.
Bir tarihte bir İtalyan karikatürü görmüştük…
Haber spikeri konuşuyor:
– Sayın seyirciler şu anda haber aldığımıza göre üçüncü dünya savaşı başlamış bulunuyor. Ama önce reklamlar, ayrıntılar sonra…
TCDD
TCDD tarafından, “Görevde Yükselme” kapsamında yapılan sözlü sınavlarda adaylara “Penisilin kaç yılında bulunmuştur?”, “Yapay zekanın Türkiye’deki yol haritasını çizen belge nedir?”, “Toricelli yasası nedir?” “Celcius’a göre en düşük sıcaklık nedir?” gibi sorular sorulmuş. Birleşik Taşımacılık Sendikası, mülakatta adaletsizlik yapıldığını, başarılı elemanların başarısız gösterildiğini öne sürerek Diyarbakır ve İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. Mülakatta sorulan sorulardan biri de şu: “Ravza i mutaharra nedir?”. Meğer Hz. Peygamber’in kabrinde bir yer imiş. Bilemeyen başarısız sayılmış…
OKUYORUM
İstanbul Valiliği, “Ben okuyorum, İstanbul okuyor” projesini başlattı. Proje kapsamında okullara 605 bin kitap alındı. Ancak kitap listesi kimi tartışmalara yol açtı. Listede yazar olarak, Yavuz Bahadıroğlu, Ahmet Kabaklı, Erhan Afyoncu, Mustafa Kutlu, İskender Pala, Osman Yüksel Serdengeçti, Rasim Özdenören, Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler yer alıyor.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, “Belirlenen kitaplar arasında, ne Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Sabahattin Ali gibi şair ve yazarların, ne de Reşat Nuri, Hüseyin Rahmi, Halide Edip gibi isimlerin yer almadığını belirterek, “Böyle bir seçkide, çocukların ilgisini çekecek, aynı zamanda onlara katkı sunacak eserlerin tespitinin bir komisyonca yapılması gerekir” diyor.