Mert İnan – Son yıllarda Ergene taşkınları ve çevre kirliliğine bağlı sorunlarla boğuşan Trakyalı çiftçiler, bu kez de ayçiçek tarlalarında büyük verim kaybına neden olan çayır tırtılı istilasıyla boğuşuyor. Sosyal medyadaki bir takım kişiler ise Yunanistan ile artan gerginliği gerekçe gösterip yaşanan olayı “biyolojik saldırı” şeklinde değerlendirse de uzmanlar, sorunun iklim değişikliği, eko sistemdeki bozulma ve ilaçlamada yaşanan aksaklıklardan kaynaklandığını söylüyor.
‘Mısır ve pancara dikkat’
Milliyet’e bilgi veren Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Babaeski’deki 250 bin dönümlük ayçiçeği arazisinin yüzde 70’inin tırtıl istilasından etkilendiğini belirterek, “Tırtıllar şu an azaldı ancak üçüncü evre dediğimiz dilimde 15-20 gün içinde yeni yavrulama dönemi yaşanabilir. Ayçiçeğinde hasat dönemi yaklaştığından yapraklar sarardığı için tırtıl bu kez mısır ve pancar tarlalarına saldırabilir. Haziran ayı sonunda buğday hasadı başladığında, Trakya’da yoğun bir kelebeklenme oldu. Yaşanan istilasının en büyük nedeni ekosistemin bozulması sonucu sığırcık kuşlarının azalmasıdır. Sığırcıklar çayır tırtılına yaşam şansı bırakmıyordu” dedi.
‘Afet bölgesi ilan edilsin’
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şubesi Başkanı Dr. Cemal Polat ise, gübre ve ilaç fiyatlarında artış nedeniyle çiftçilerin zararlı haşeratla yeterli mücadeleyi veremediğine dikkat çekerek, “Drone ilaçlama yapan arkadaşlarımız var ancak yaşanan istilayı lokal ilaçlama ile çözmemiz çok zor. Trakya doğal afet bölgesi ilan edilmeli. Bu saatten sonra ilaçlamanın faydası olacağını düşünmüyoruz. Trakya’da toplam 800 bin ton ayçiçek üretimi var ancak çayır tırtılı nedeniyle yüzde 30’luk kaybımız var” dedi.
Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Saylan da, çayır tırtılı istilası nedeniyle ayçiçeğinde yüzde 20’nin üzerinde kayıp yaşanabileceğini söyleyerek, “Çayır tırtılı çok hızlı üreyen ve yeşil yapraklı ne varsa yiyerek beslenen bir canlı. Daha önce de lokal istilalar olmuştu ancak bu denli bir çayır tırtılı istilası ilk kez yaşıyoruz. Ayçiçeğinden sonra endişe ettiğimiz ekinler, 80 bin dönümlük araziye yayılan mısır tarlaları. İstilanın mısır tarlalarına sıçraması en büyük korkumuz” diye konuştu.
‘İlaçlamaya dikkat edilmeli’
Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe (Trakya Üniversitesi Biyoloji Bölümü): “Birkaç çoklu faktör olabilir. Birincisi iklim değişikliğine bağlı, sıcaklık artışı. Çayır tırtılının doğal düşmanları dediğimiz diğer doğal türlerde azalma da nedenler arasında sayılabilir. Doğal mekanizmanın bir şekilde bozulması, tırtıl üremesinde patlamaya neden olabiliyor. Bu noktada ilaçlamaya çok dikkat edilmesi gerekir. Kalıcı pestisit veya ağır kimyasal içerikli merdiven altı ilaçların tercih edilmemesi çok önemli.”
‘Ciddi rekolte kaybı olabilir’
Göksal Çidem (Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı): “Çayır tırtılı daha önceki yıllarda da Trakya’daki ayçiçek tarlalarına dadanmıştı. Ancak bu kadar büyük bir saldırı ilk kez yaşanıyor. Bu yıl ayçiçeğinde ciddi rekolte kaybı yaşanabilir.”