Dünya küresel ısınmanın etkisiyle ortaya çıkan iklim değişikliğiyle mücadele ediyor. Sel, aşırı sıcak, aşırı soğuk ya da fırtına ve benzeri aşırı hava olayları iklim değişikliğiyle birlikte hayatımızın bir parçası olmuş durumda. İklimde büyük değişim yaratan hava olayı olan El Nino’nun da etkisi başlamış durumda. Bilim insanlarına göre, El Niño Pasifik Okyanusu’nda başladı. Hem El Niño hem de iklim krizi nedeniyle gelecek birkaç yılın dünyanın en sıcak yılları olacağı öngörülüyor. Hatta küresel ısınmayı 1.5 dereceyle sınırlandırma hedefinin de El Niño yüzünden aşılabileceği vurgulanıyor. Sıcak hava dalgalarının halk sağlığına etkisini inceleyen bir araştırmada korkutucu tespitler dikkat çekti. Halk sağlığı uzmanı Dr. Hazal Cansu Çulpan, uzmanlık tezinde 2004-2017 yılları arasında İstanbul’da yaşanan sıcak hava dalgalarının halk sağlığını nasıl etki ettiğini inceledi. Kentte 13 yıl içinde görülen sıcak hava dalgalarının hastalık ve ölümlere nasıl yansıdığını araştıran Çulpan’ın çalışmasında, şu bulgular öne çıktı:
2010’da 783 ölüm
“İstanbul’da 2004-2017 yıllari arasındaki 13 senede 30 sıcak dalgası yaşandı. Bunların yüzde 67’sinde ölüm hızı yükseldi. 20 sıcak dalgası sırasında fazladan 4281 kişi hayatını kaybetti. En fazla ölüme yol açan sıcak dalgaları 2007, 2010 ve 2017’de gerçekleşti. 29 Temmuz-22 Ağustos 2010’da yaşanan sıcak dalgası fazladan 783 ölüme sebep olurken, 2007’de 9 gün süren sıcak dalgası 339 kişinin, 2017’de bir hafta süren sıcak dalgası ise 220 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. İstanbul’daki 3 sıcak dalgasında fazladan 1342 ölüm gerçekleşti.
Acil çağrı arttı
İklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında bulunan Türkiye’de sıcak dalgalarının sıklığı, uzunluğu ve yoğunluğu daha da artacak. Küresel sıcaklık artış senaryolarına göre, 2100’de Türkiye’deki ortalama sıcaklık artışının batıda; 4-5 derece, doğuda 6 dereceyi geçmesi mümkün. Önlem alınmazsa, sıcağa bağlı hastalık ve ölümler de artabilir. Ölüme yol açmayan sıcak dalgalarının da sağlığı olumsuz etkilediği biliniyor. Araştırmalar, ambulans çağrılarının ve acil servis başvurularının arttığını gösterdi.”
Erken uyarı sistemi önerisi
Çalışmasında yaz başında gerçekleşen ani sıcak dalgalarının daha tehlikeli olduğuna dikkat çeken Hazal Cansu Çulpan, insan bedeninin sıcaklığa alışmasının 2-6 hafta sürebildiğini vurgulayarak şu tespit ve önerilerde bulundu:
“Vücut sıcaklığını dengeleyen mekanizmalar ani ve yoğun sıcaklık artışında yeterince etkili olamıyor bu durum da kişilerde var olan hastalıkların kötüleşmesine yol açabiliyor. Kırılgan gruplar arasında açık havada korunmasız çalışanlar, sosyoekonomik düzeyi düşük kişiler, ileri yaştakiler, ek hastalığı olan ve çoklu ilaç kullananlar var. Risk, kadınlarda daha yüksek. Yapılan çalışmalar, kadınların sıcağa erkeklerden daha az toleranslı olmasının, kadınların ısı düzenleyici ve fizyolojik mekanizmalarının farkından kaynaklandığını tahmin ediyor. Alınabilecek önlemler arasında erken uyarı sistemleri bulunuyor. Avrupa’da 70 binden fazla ölüme yol açan 2003 yazından sonra Fransa bu sistemi devreye aldı. Bu sayede, 2006’da sıcak dalgasında 4400 fazladan ölüm engellendi.”
Düzce’de kuşların göç yolu üzerindeki önemli bir sulak alan olan ve ismini Bizans prensesinden alan Efteni Gölü, etkili olan sağanak yağış sonrasında taşarak, Kültür Park’ı sular altında bıraktı.
Samsun ve Ordu’yu sel aldı
Sağanak yağış Karadeniz’de etkisini sürdürüyor. Ordu’da önceki gün etkili olan sağanak nedeniyle caddeler, sokaklar göle dönerken, bazı evleri su bastı. Samsun’un Havza ilçesinde de kuvvetli sağanak nedeniyle ilçe merkezinden geçen Hacı Osman Deresi taştı. Taşma sonucu Şehysafi, Aslançayır ve Sivrikese mahallelerinde su baskınları yaşandı. Sivrikese Çayı yatağı üzerinde bulunan menfezlerin araziden gelen suyun getirdiği taş ve toprak nedeni ile tıkanması sonucu tarihi Sivrikese Cami’nin duvarı çöktü. Ankara’nın merkez ilçelerinde de dün kısa süreli yaşanan dolu ve sağanak yağmur yağışı ile cadde ve sokaklarda geniş su birikintileri oluştu. Yollarda araçlar ilerlemekte zorluk çekti. Kırşehir’de ise 10 dakika aralıksız yağış sonrası rögarlar taştı, caddelerde su birikintileri oluştu.
Depremlerin ardından Hatay’dan Ordu Fatsa’ya göç eden Abdullah Saraç ve ailesinin giriş katta bulunan evleri taşan derenin etkisiyle sular altında kaldı.