2021’de dünya şampiyonluğunu son yarışın son turunda elde eden Max Verstappen, bu sene ise sezonun bitimine dört yarış kala mutlu sonu garantiledi. Hollandalı pilot, adeta domine ettiği 2022 sezonunun ardından F1 tarihinde iki dünya şampiyonluğunu yakalayan en genç ikinci pilot oldu. Verstappen-Red Bull kombinasyonunun yarışların üçte ikisini kazandığı 2022 serüvenine beraber bakalım.
SIKINTILI BAŞLANGIÇ
F1’de yeni jenerasyon otomobillerle, teknik anlamda kartların yeniden dağıtıldığı 2022 sezonuna başlangıcında, Verstappen ve Red Bull’un karşısına son yılların en iyi Ferrari’sinin direksiyonundaki Charles Leclerc çıktı. Son sekiz senenin takımlar şampiyonu Mercedes’in yeni tasarımı, bu yeni otomobillerdeki çalışma prensibinden dolayı ortaya çıkan ‘zıplama’ sorunundan en kötü etkilenen olunca, sezonun bir Red Bull-Ferrari ve Verstappen-Leclerc çekişmesiyle geçeceği düşünüldü ilk yarışlarda.Nitekim Leclerc ve Ferrari, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Avustralya’daki ilk üç yarıştan iki zafer ve bir ikincilik alırken, sadece Cidde’deki yarışı kazanabilen Verstappen, iki defa mekanik arızayla yolda kaldı. Böylece ilk üç yarışın ardından, iki rakip arasında neredeyse iki galibiyet kadar, (46 puanlık) bir fark oluştu.
AVRUPA’DA VİTES YÜKSELTTİ
Ancak F1 takımlarının Avrupa’ya dönmesi ve böylece takımlar arasındaki otomobil geliştirme yarışının gerçek anlamda başlamasıyla Verstappen iyi bir seri yakaladı. Ferrari’nin kendi evi Imola, Miami ve İspanya’da geçen üst üste üç zaferin ardından Verstappen, sezonun 6. yarışının ardından, şampiyonada zirveye yükseldi. Hollandalı pilot, bu liderliği sezon sonuna kadar bırakmayacaktı.Ferrari cephesinde ise daha önce Milliyet’in sayfalarında da incelediğimiz sorunlar zinciri başlamıştı. Öte yanda, Red Bull cephesindeyse işler yolunda gitmeye başladı. Monako’da diğer Red Bull pilotu Sergio Perez’in zaferini, Azerbaycan ve Kanada’daki Verstappen galibiyetleri takip edince, Red Bull takım tarihinde 2. kez, altı yarış üst üste kazanarak şampiyonada inisiyatifi ele geçirdi.
VERSTAPPEN HIZLANDI
2022 sezonu boyunca, takımların çoğu yere basma gücünün büyük kısmını tabandan üreten yeni jenerasyon otomobilleri, tam potansiyele ulaştıracak kadar çözemedi. Ancak bu anlamda, sezona zaten kuvvetli bir baz otomobille başlayan Red Bull, sene ilerledikçe otomobili daha da hızlandırdı. Honda motorlu Red Bull RB18’in ön tarafı, sezonun ilk çeyreğinde Verstappen’in istediği kadar çevik değildi; çabuk tepkiler veremeyen otomobilin ayrıca Ferrari’den 10 kilogram kadar ağır olduğu düşünülüyordu. Bu da sırf ekstra ağırlık yüzünden tur başına ortalama 0.3 sn kadar kayıp demekti.
Red Bull, yaz aylarına doğru ilerlerken, yapılan güncellemelerle otomobili hafifletmeye ve Verstappen’n stiline daha uyacak şekilde, otomobilin ön tarafındaki yol tutuşu ve aero yükünü arttırmaya başladı. Böylece Verstappen, potansiyel olarak hızı daha çok artan, ancak bu hıza ulaşmak için arka taraftaki göreceli dengesizliği de yükselen RB18’den daha fazla performans çıkarmaya başladı.
Hollandalı pilot, doğal yeteneği sayesinde, ara tarafı daha dengesiz, yani spin atmaya daha meyilli otomobilleri daha kolay kontrol ediyor. Bu sayede Red Bull, otomobilin olası potansiyeli yükseltecek, ama arka tarafı biraz daha bıçak sırtı bir dengeye doğru ilerleyecek şekilde otomobili geliştirdikçe, Verstappen, hem takım arkadaşı Perez ile hem de Ferrari cephesiyle farkı açmaya başladı.
SONBAHARDA BÜYÜK ÜSTÜNLÜK
İngiltere’de galibiyeti, liderken otomobilinin altına sıkışan bir parça (ironik şekilde bu parça kardeş takım AlphaTauri’den Tsunoda’nın otomobilinden kopmuştu) ile kaçıran Süper Max, Fransa’dan İtalya’ya kadar beş yarış üst üste kazanarak, sezonu kopardı. Hollandalı pilot, bu süreçte Macaristan’da 10. sıradan başlayıp kazandı.
Annesinin ülkesi Belçika’da 14. sıradan gelip zafere ulaştı. Babasının ülkesi ve vatandaşı olduğu Hollanda’da dominant bir zaferle adeta kralığını ilan etti ve Ferrari’nin kendi evi İtalya’da yedinci sıradan start alıp, kırmızı otomobilleri geride bıraktı.
Singapur’daki, takımın da hatalarıyla gelen sezonun en kötü hafta sonunu, Japonya’da yağmur altında yarı mesafeyle koşulabilen yarışta rakiplerine tur başına bir saniye fark attığı çok üstün bir zafer takip etti. Böylece Hollandalı pilot, sezonun bitimine altı hafta ve dört yarış kala ikinci kez dünya şampiyonu oldu.
KARTİNG ŞAMPİYONU ANNE İLE F1 PİLOTU BABA
Max’ın Formula 1 şampiyonu olmasını, belki hayatın akışı içindeki kaçınılmaz gerçeklerden biri şeklinde değerlendirilebilir. Yıldız pilotun annesi annesi, karting yıllarında Jarno Trulli, Giancarlo Fisichella, dünya şampiyonu Jenson Button ve oğlu Max’in yarıştığı Red Bull Racing’in patronu Christian Horner’a karşı yarışmış, zaman zaman bu isimleri geçmiş ve karting dünya şampiyonasında mücadele etmiş bir sporcu. Baba Jos Verstappen ise, dokuz senelik aralıklı F1 kariyerinde, bir ara Michael Schumacher’in de takım arkadaşlığını yapmış ve podyuma çıkmış bir yarışçı. Böylesine hızlı genlere, baba Jos’un çocukluk yıllarındaki karting döneminden bu yana verdiği, sert yöntemleri içeren eğitim eklenince; bu hızlı çocuk sadece bir buçuk sene içinde kartingden Formula 1’e ulaştı. Başarısız yarışlarından sonra baba Jos’un, Max’a zaman zaman şiddet uyguladığı ve hatta karda yol kenarında bıraktığına dair hikayeler kulislerde konuşuluyor.Max Verstappen, şu anda F1 tarihinde start alan, puan alan, podyuma çıkan, yarış kazanan ve en hızlı turu elde eden en genç pilot konumunda.
2022 SEZONU VE OLASI GELECEĞİ
Super Max, bu sene çıktığı 18 yarışta 12 zafer (%66 kazanma oranı) ve toplam 14 podyum elde etti, iki sprint yarışını da ilk sırada tamamladı, beş pol pozisyonu aldı, beş kez en hızlı turu yakaladı; atılan 1038 turun 458’ini lider geçti.
Verstappen, F1 tarihinde iki kez dünya şampiyonu olabilen 17. sürücü olarak, Alonso, Hakkinen, Fittipaldi, Hill, Clark ve Ascari gibi çifte şampiyonların sınıfına adını yazdırdı.Hollandalı sürücü, takımı Red Bull ile 2028’in sonuna kadar kontrat imzalamış vaziyette. Red Bull, dahi tasarımcı Adrian Newey’nin kaleminden çıkan sıra dışı otomobilleri kuvvetli Honda motorları ve takımı çevik bir operasyonla yöneten Christian Horner’ın liderliğiyle birleştiriyor. Max, eğer Red Bull’daki bu kontratın sonunu görürse, takımla 12 sezonu bitirmiş olacak.
Tüm başardıklarına karşın, 25. yaş gününü yeni kutlayan Max’ın önünde, rekabetçi bir şekilde yarışabileceği en az on sene olduğunu varsayabiliriz. F1 dünyası 2030’lara doğru ilerlerken sporun dominant ve merkezindeki isim olarak gibi gözüken Verstappen, doğru otomobilleri yakalayabilirse; tıpkı Lewis Hamilton’un Michael Schumacher’e ait rekorları kırması gibi, F1 tarihindeki pek çok r ekoru eline geçirebilecek potansiyele sahip. Super Max, her durumda, daha uzun yıllar boyunca F1 pistlerine heyecan katmaya devam edecek gibi gözüküyor.
MAX VERSTAPPEN KOMUTASINDAKİ ORDU
Hollandalı sürücü, F1 tarihinin en genç pilotu olarak 2015’te pistlere adım attığı günden bu yana, kendine güveni, cesur ve gözü kara sürüş tarzı ile genç yaşında başardıkları sayesinde hatırı sayılır bir taraftar kitlesini peşinden sürüklüyor.
Ülkesinde adeta bir halk kahramanı haline gelen Verstappen’in taraftarları, Turuncu Ordu adıyla anılıyor ve Avrupa’daki her yarışta, bir tribünü dolduracak şekilde Max’ın peşinden gidiyor. Adına ‘Super MAX’ şeklinde şarkılar bestelenen Verstappen, Schumacher döneminden bu yana ilk defa gözlemlendiği şekilde, bütün bir ülkeyi peşine takmış vaziyette.
Hatta bu taraftar kitlesi, bazı ülkelerde zafer sarhoşluğu ve coşkunun dozajını fazla kaçırınca, F1 tarihinde ilk defa tribünlerde yapılan taşkınlıklar ve taciz olayları nedeniyle uyarılar yapıldı, hatta bazı ülkelerde ekstra önlemler alındı.Verstappen, bu sene 2021’de gelen şampiyonluktan sonra, daha olgun, daha sakin, daha ölçülü, daha hatasız ve tüm bu faktörlere ek olarak belki de daha hızlı bir sezon geçirdi.
Tavizsiz sürüş tarzı, F1’deki ilk yıllarında karıştığı olaylardan sonraki bazı demeçleriyle, taraftarları olduğu kadar, kendisine karşı olan bir kitleye de sahip Super Max.Aslında pek çok spordaki şampiyon sporcularda olduğu gibi, sevenleri kadar, kendisinden nefret edenleri de olan Verstappen; kendibildiği yolda, insanların hakkında ne düşündüğünü pek de umursamadan, kazanma odaklı şekilde ilerlemeye devam ediyor.