A Milli Takım ve Fenerbahçe’nin eski futbolcularından Semih Şentürk, Ay-Yıldızlılar’ın Hırvatistan ile oynayacağı maç öncesi Radyo Gol’e konuştu.
Euro 2008’de A Milli Takımı yarı finale çıkaran golünü değerlendiren Semih Şentürk, şunları söyledi:
“O golün anlatımı benim telefon zili gibi oldu. Maçı anlatan Yalçın Abi’yi tekrar gördüğümde ‘O kadar Semih’i nasıl söyledin?’ dediğimde, o da ‘O golü nasıl attın?’ dedi. Ben de ‘Farkında değilim’ yanıtını verdim”
“VAR olsaydı gol iptal olurdu”
Golde topu indiren Emre Aşık’ın “Rüştü’nün degajı sonrası Semih’le göz göze geldik. Rüştü topa vurdu. Topa bakıyorum ama adamları yıkmaya geliyorum. Geldim, yıktım; topu indirdim, Semih vurdu gol oldu. Hala inanamıyorum” sözleri için Şentürk şunları söyledi:
“Emre Ağabey’ın o pozisyonunda VAR olsa gol iptaldi zaten (Gülüyor). Adamların üzerine süpermen gibi geldi.”
“Allah ne verdiyse vurdum”
“Belki İlhan Ağabey’in (Mansız 2002 Dünya Kupası), Benim Hırvatistan’a attığım gol, bir de Selçuk’un (İnan) İzlanda’ya serbest vuruştan attığı gollerdir. Ülkemizi sokağa döken gollerden başlıcaları bunlardır. Bu golü attığım için çok gururluyum. Ama o anı nasıl anlatayım dersen bir tek Emre ağabeyin havada uçuşunu gördüm. Dedim ki, ‘Bu top buralara bir yerlere seker.’ Oralarda topun nereye düşeceğini hissettiğim için geldiğinde Allah ne verdiyse vurdum. Şu an bana desen ki ‘Onu bilerek mi oraya vurdun?’ Yok. Niye bilerek diyeyim. Mütevazi olayım.”
“Oynamadığım için üzülüyordum”
Hep ‘Genç’ ve ‘Yedek golcü’ olarak anılmasıyla ilgilli ise Semih Şentürk şöyle konuştu:
“Sonuçta tabii ki çok büyük yıldızlarla oynadım. Fenerbahçe’ye gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarla oynadım. Milli Takım’da oynadım. Futbolu bıraktıktan sonra geriye dönüp baktığımda ilk 11’deyken daha fazla gol atmışım. Sonradan girip gol atınca bu üstüne yapışıyor; nöbetçi golcü, yedek golcü. Gol kralı olduğumda daha çok sonradan girip atıyordum. Ancak sürekli oynamadığım için üzülüyordum.”
“Herkes saygılıydı”
“O zaman çok özel bir kadromuz vardı. Rüştü ağabey, Tümer ağabey, Emre ağabey 30-35 yaşlarındaydılar. Şimdiki kadroya baktığımızda hepsi birbirine yakın. 28 ile 30 yaşları arasındadır. Bizim zamanımızda tecbüleri oyuncular ve genç oyuncular dağılımdaydı. Emre Belözoğlu çıkıyordu, Nihat Kahveci çıkıyordu. Herkes onlara saygılı davranıyordu. Fatih Hoca’nın motivasyon konuşmalarıda önemliydi”