Sağ olsunlar, Beşiktaş sevdalılarıyla şu aralar sürekli kontak halindeyiz. Kuşkusuz sohbetlerin neredeyse tamamını pazar günü gerçekleşecek kongre teşkil ediyor. Bana en çok soruların başında, “Kim kazanır?” geliyor…
50 yıllık meslek yaşamımda çok kongreler yaşadım, havasını – suyunu iyi bilirim. Ne var ki İstanbul’a uzağım, kantarda kimin ağır bastığı konusunda yargıya varamam. Elbette sosyal medyayı yakından izliyorum, bir takım istatistikler veriliyor. Ancak sosyal medyadaki veriler, kongrede asla belirleyici olmaz, yanıltır.
Bu konuda bildiğim bir gerçek var, kongre kongrede kazanılır, çünkü oyu üyeler kullanacak, onların tercihi önemlidir. İşin özeti sandıktan kim çıkacak, ben de merak ediyorum.
Kaldı ki demokratik ortamda herkes aday olabilir… Ki onca ekonomik sıkıntıya, negatif tabloya karşın aday sayısının ikiye çıkması Beşiktaş adına önemlidir. Görüyoruz ki, başkan adayları güçlü bir liste yapmanın hesapları içinde, çok doğru bir politika. Demem o ki, ayakları yere sağlam basacak yönetim kurulu kongrede belirleyici olacaktır.
Serdal Adalı’nın listesinde Metin abiyi (Keçeli) gördüm… Keçeli’yi yıllardır tanırım, düzgün, sözünün eri bir fotoğraftır benim penceremden. Öyle ki Metin abi kongrecidir, yılların tecrübesidir. Efsane Başkan rahmetli Süleyman abinin 16 ybaşkanlık döneminin vazgeçilmez ismidir, o süreçte zor günlerin adamıydı.
Böylesi kongrelerde taraf olmak, gazetecilik ilkelerine aykırıdır, biliyorum. Bu nedenle kelimeleri özenle seçiyorum. Kim kazanırsa kazansın, kazanacak olan kurumdur, yani asırlık çınar Beşiktaş’tır…
Taraf olduğum kongreler yok muydu, elbette vardı… Örneğin Süleyman Seba’yı kişisel olarak her daim destekledim, bundan da asla pişmanlık duymadım. Çünkü yaptığı işler, Beşiktaş’a kazandırdığı tesisler, gökdelenler, 16 yıla sığdırılan, irili-ufaklı 21 kupalardan söz ediyoruz. Yani öyle körü körüne bir destek değildi benimkisi, yıllar geçse de Süleyman abinin yaptıklarıyla övünüyoruz, anıyoruz.
Metin Keçeli, Süleyman Seba geleneğinden yetişmiş bir isimdir, yönetime aday olması Beşiktaş adına değerlidir. Bilgi – birikimiyle seçimi kazanmaları halinde 1.5 yıllık süreçte Beşiktaş’a müthiş katkılar sağlayacaktır. Bu övgüleri ‘taraf’ olarak niteleyenler olabilir, bence hiç sakıncası yok. NOKTA!
Gedson değerini dörde katlar
Beşiktaş’ın sahada kırılgan bir yapısı var. Rakiplerinden biraz baskı yedikleri anda, panikliyorlar, bu da özgüven duygusunu törpülüyor! Kartal’ın diğer bir handikapı ise sakatlıklarla boğuşması. Böyle bir negatif tabloya karşın Rıza Çalımbay ikide iki yaptı, bu çıkış öz güvenin yerine gelmesiyle birlikte sürecektir.
Çünkü öyle veya böyle Mert Günok, Türkiye’deki en iyi kalecilerin başında geliyor. Herkes gibi ben de Gedson’a kızıyorum, çünkü yetenekli, gelin görün ki yeteneğinin tamamını sahaya yansıtamıyor bazen. Yani o çabukluğunu bir de bitiriciliğe dönüştürse, tadına doyum olmaz. Özellikle Samsunspor maçının son 20 dakikasında olduğu gibi. Eee bir de bitiricilik yönü olsa bugünkü değerini dörde katlar, yanılıyor muyum?
Her hafta bir skandal
Ahhh şu VAR sistemi ahhh! Avrupa’da sistem tıkır-tıkır işliyor, bizde ise neredeyse tıkanma noktasına geldi, farkında mısınız? Niye arkadaş niye, hafta olmasın ki VAR sistemi maçın önüne geçmesin, yeter yahuuu yeter artıkkkk!
Kimsenin ekmeğiyle, aşıyla oynama gibi bir düşüncemiz yok, olmaz da… Gelin görün ki VAR sisteminde her hafta skandallar yaşıyoruz, ayıptır, günahtır, skor tabelasının içine giriyorsunuz, adaleti dağıtamıyorsunuz!
Fenerbahçe-Karagümrük maçı, VAR’da Hüseyin Göçek… Acemi desen değil, yılların tecrübesi, pekiii Samet’in açık koluna çarpan topa ne diyeceğiz? Kurallar yüzde yüz penaltıyı işaret ediyor, orta hakemle nasıl bir muhabbet ettin eyyy Göçek? Artık bıçak kemiğe dayandı eyy TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu ikilinin arasındaki konuşmayı dinleyin, kamuoyuna da açıklayın lütfen. Öyle, “Kol kırılır, yen içinde kalır” atasözüne sakın ola sığınmayın!
MHK başkanı bu ikilinin konuşmalarını dinlediğini söylüyor, açıklayın, yan yollara sapmayın, bu işin suyu çıktı, suyu!
Güzel sözler
“Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.” – MUSTAFA KEMAL ATATÜRK