Şansal Büyüka’dan yıldız oyuncuya eleştiri: ‘Öz güveni neredeyse iflas etmiş’

İstanbulspor, Spor Toto Süper Lig’in 12’nci haftasında Fenerbahçe’yi konuk etti. Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda rakibi karşısında baştan sona üstün bir oyun sergileyen sarı-lacivertliler 5-2’lik skorla 3 puanı hanesine yazdırdı. Fenerbahçe’nin galibiyetini spor yazarları değerlendirdi. Milliyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka çarpıcı eleştirilerde bulundu.

İşte İstanbulspor – Fenerbahçe karşılaşması sonrası yapılan değerlendirmeler…

AKTİF DİNLENME!.. / ERCAN GÜVEN

İki Avrupa maçı arası Fenerbahçe için şov değil puan önemliydi ve Süper Lig’in yeni hocalı yeni takımı İstanbulspor istediğini verdi.
Ancak, Fenerbahçe taraftarının Ümraniye beraberliği ile sezona başlayıp, Konyaspor’a kaybedilen puanlarla, hatta Karagümrük’ten yenen goller yüzünden aklından silemediği “mütevazı takımlar bize ters geliyor” fikri olduğu gibi kaldı. Çünkü sonuç 2-5 gibi farklı bitse de skor anlamında 80 dakika zorlandı.
Aslında maçı “aktif dinlenme” ile kazandı Fenerbahçe!

Çünkü üç günde bir maç oynuyordu ve yorgundu. Alternatifi olmadığından Fenerbahçe’nin en yorgunu Szalai’nin konsantrasyon kaybıyla ikinci yarı başında İstanbulsporlu Topalli’ye asist yapması, ardından yine Topalli’yi kaçırıp iki golün de kahramanı olması bunun kanıtıydı.
Yine de de kalite anlamında asimetrik bir mücadele vardı Atatürk Stadı’nda. Ayrıca Fenerbahçe’nin oynamadığı kartları da cebindeydi.

Evet… Topa sahip Fenerbahçe’de atak oyun, istek, mücadele hepsi yerli yerindeydi ama bir vites küçük halinde. Maçın son çeyreğinde değişiklikler yapılana kadar yüksek eforla oynamadı Fenerbahçe. Önde baskı yapmadı, set oyununu tercih etti. İstanbulspor önde ve orta sahada baskı yaptığında uzun topa döndü. Rölanti rakibi maça tutundurdu.
İstanbulspor’un yeni teknik direktörü Fatih Tekke’nin maça en önemli etkisi belki de Fenerbahçe’nin önde baskı yapmasını önlemesiydi. Tersine, kendi kalesi önünde Fenerbahçe’ye mahkum oynamamak için önde ve orta sahada elinden geldiğince baskı yapmaya çalıştı İstanbulspor. Önce sağ sonra sol kanattan Jetmir Topalli ile kazandığı topları sonuca taşıması bu isteğinin ve inadının sonucuydu.
Batshuayi, Emre Mor ve İrfan Can hep mücadele içinde olsa da Pedro’nun ilk yarıda ortada görünmemesi önde daha fazla top tutmasını, Zajc’ın vuruş ayarlarındaki bozukluk farkın açılmasını engelledi.

Maçın ikinci yarısında İstanbulspor’un farkı bire indiren golüne iki dakika sonra Batshuayi ile yanıt verip farkı yine ikiye çıkaran Fenerbahçe, tekrar savunma hatasıyla ikinci golü yedi ve Jorge Jesus Dinamo Kiev maçını falan bir kenara bırakıp Fenerbahçe’nin on kişi oynamasına sebep olan Pedro ile birlikte Alioski ve Emre Mor’u çıkardı, Osayi, Valencia ve Lincoln’ü oyuna sürdü. Hemen ardından orta sahayı güçlendirmek için Zajc ile Crespo’yu değiştirdi.
İstanbulspor golleri dışında herhangi bir pozisyon ve tehlike yaratamamış olsa da maçın son çeyreğinde aktif dinlenmeden maksimum güce geçti Fenerbahçe. Çünkü skor 2-3 idi ve hata yapmaya müsait Fenerbahçe defansı sayesinde her an beraberlik gelebilirdi.
Tabi ki, değişiklikler fark etti… Batshuayi önce Valencia’ya “al da at” diye asist yaptı, sonra kendi attı skor 2-5’e geldi. Maçı yanına gidip birlikte tribünleri selamlayarak Altay’a tam destekle bitirdi Jesus.
Gerektiği kadar, gerektiği gibi oynamak böyle bir şey olsa gerek!

TADIYLA DEĞİL, ADIYLA… / ŞANSAL BÜYÜKA

Yerim dar, yazım kısa… Onun için kestirmeden yazıya başlamalıyım… Ligdeki yeri, kadrosu ne olursa olsun, bir takım yeni bir hoca ile ilk maçına çıkıyorsa, genellikle “saman alevi“ gibi parlıyor, karşısındaki güçlü rakibi karşısında beklenmedik bir sonuç alabiliyor… Fenerbahçe yeni hocası ile ilk maçına çıkan İstanbulspor’a bu şansı vermedi…

Jesus maçtan önce “antrenman yapacak zaman bile bulamıyoruz“ dedi… Doğru… Fenerbahçe‘nin oyuna başlangıcından bu yorgunluk zaten belli oldu… Kolay değil, Temmuz’dan beri sabah – akşam maç oynuyorlar…
İstanbulspor özellikle ilk 20 dakikada gücü yettiğince geldi… Ama her gelişinde Fenerbahçe‘nin meşhur ofsayt tuzağına yakalandı… İstanbulspor’un her atağında, Arao bir stoper gibi savunmanın göbeğindeydi ve her tehlikeyi önleyen adam oldu…

Arao, ikinci golde de fantastik pasıyla atağın ve golün başlangıcına imzasını attı… İrfan bu başlangıcın hakkını verdi… Gol vuruşu sanat eseri gibiydi… Ferdi önemli adam… Emre Mor, etkili çalımlarını kendi yarı alanında değil, rakip yarı alanda atmalı… Pedro hangi kaliteye sahip olursa olsun, günümüzün atletik futbolu bu kadar ağır oyuncuya şans vermez…

Batshuayi‘nin bu maçtan üç gol bir asistle çıkması kendi özgüveni ve takıma katkısı adına çok önemli… İstanbulspor maçında gördük… Fenerbahçe iki golcüyle oynayacaksa biri Batshuayi, diğeri Valencia olur…
Fenerbahçe‘de kaç maçtır Szalai çok kötü oynuyor… Ölümcül bir hata yapacağı belliydi… İstanbulspor iki golünde iki ölümcül hata birden yaptı… İkincisine kaleci Altay da ortak oldu… Fenerbahçe seyircisi Altay’la uğraşmayı bırakmalı… Altay’ın özgüveni neredeyse iflas etmiş… Bu tedirginlik İstanbulspor maçında çok açık kendini gösterdi…

Fenerbahçe‘nin tadıyla değil, bu defa adıyla kazandığı bir maç oldu… Zaten adı bile yetti, maçı beşledi… Buna rağmen; Fenerbahçe‘nin ciddi anlamda dinlenmeye ihtiyacı var… Rotasyon bile bunu saklayamıyor artık… Dünya Kupası arasına kadar olan iki haftayı kazasız – belasız atlatırsa, Jorge Jesus gibi bir ustanın elinde gerisi çok daha kolay olur…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir