GÖRKEM EVCİ- Kahraman- maraş merkezli iki büyük depremin en fazla etkilediği illerin başında gelen Hatay, 20 Şubat’ta merkez üssü Defne olan 6.4 ile 5.8’lik depremlerle yeniden sarsıldı. İki büyük depremde binlerce binanın yerle bir olduğu binlerce kişinin de hayatını kaybettiği Hatay ve ilçelerinde depremzedelerin sorunu hâlâ çözülmüş değil.
Su ve elektrik yok
Neredeyse sağlam binanın kalmadığı Antakya’ya yaklaşık 25 km uzaklıkta, 120 bin nüfuslu Samandağ, 20 Şubat’ta meydana gelen 5.8’lik depremin de merkez üssü. Samandağ’da Antakya’nın aksine ilk bakışta sağlam duran birçok bina görmek mümkün. Depremden sonra açılmaya başlayan dükkânların göze çarptığı ilçede sokaklarda da hareketlilik var. Yıkım kentte belirli bölgelerle sınırlı. Örneğin Samandağ’da denize yakın, çoğu iki katlı evlerin bulunduğu bölgede neredeyse hiç yıkılmış bina yok. Fakat ilçede hasarlı evlerine giremeyen vatandaşların çadır sorunu devam ediyor. Çadır bulamayanlar depremin ilk gününden bu yana kendi yaptıkları derme çatma çadırlarda ya da araçlarında barınmaya çalışıyor. Su, tuvalet de Samandağ’daki öncelikli sorunlar arasında. Kentte elektrik de yok. Depremzedelere yönelik hizmetlerin merkezde toplanması nedeniyle Sutaşı ve Kuşalanı gibi mahallelerde yaşayanlar yardımlara ulaşmakta zorlanıyor.
Samandağ’da hasarlı evlerine giremeyen depremzedelerin kimi derme çatma çadırlarda kalıyor kimi de araçlarında.
Ne para ne bir akraba…
Nesibe Atasoy ve Raife Duman kardeşler Samandağ’da akrabalarının evin bahçesinde brandayla yaptıkları çadırda yaşıyor. Duman’ın oğlu da bu çadırda kalıyor. Çadır talebinde bulunduklarını ancak olumlu bir yanıt alamadıklarını söylüyorlar. Nesibe Atasoy, gıda yardımlarının geldiğini, bunlarla günde bir öğün yemek yaptıklarını belirtiyor. Tanıdıklarının Mersin, Adana, Ankara gibi kentlere göç ettiğini belirten kardeşler “Biz gidemedik, paramız yok, yakınımız yok” diyor. Kuşalanı Mahallesi’nde evi yıkılan Cuma Şahutoğlu ise “Önce tuvalet ve su ihtiyacı var” diyor. Yiyecek yardımı geldiğini belirten Şahutoğlu, 11 kişi için sadece bir çadır alabildiklerini, brandalardan bir çadır daha yaptıklarını belirtiyor. “Burayı bırakıp gidemeyiz” diyen Cuma Doğru, eşi ve iki çocuğu günlerdir arabalarında yaşıyor. Eşi ve yeğeni ile araçta kalan Nihat Sezer de zor şartlarda yaşadıklarını söylüyor: “Muhtara dağıtsın diye birkaç çadır vermişler. Bize gelmedi. Çadır yok, tuvalet yok, su yok.”
‘Büyük marketler açılmalı’
Yusuf Latifeci’nin ailesi ile birlikte Sutaşı Mahallesi’nde yaşadığı ev 20 Şubat’taki depremde hasar görmüş. 20 Şubat’a kadar evlerini kullanabilen aile, şimdi bir kısmı sera olan bahçelerinde kalıyor. Latifeci, “Birinci depremde evde hiçbir şey yoktu. Son deprem bizi mahvetti. Burada kalmaya mecburum. Dışarı gidip kira ödeyemem. Depremzedelere indirim yapılırsa parasıyla da olsa bir konteyner alırız” diyor. Sıcak yemeğe ulaşamadıklarını, hasarlı evlerine girip ellerindeki malzemelerle yemek yapmaya çalıştıklarını anlatan Kuşalanı Mahallesi sakinleri, yardımların yanı sıra ilçede büyük marketlerin yeniden açılmasını talep ediyor. Mahalleliler, merkeze yürüyerek gitmenin zor olduğunu, araçlar içinse yakıt bulunamadığını belirtiyor. Vatandaşlar, 20 Şubat’taki depremin ardından ilçedeki gönüllü faaliyetlerin de azaldığını söylüyor.
‘DAHA SAĞLIKLI ORTAMA İHTİYACIMIZ VAR’
Hatay Antakya’da evsiz kalan ailenin hidrosefali ve meningomyelosel hastası kızı 2.5 aylık Alzade Dağlı, enfeksiyon kaptı. Ailenin sosyal medyadan yaptığı çağrıya Sağlık Bakanlığı’nın cevap vermesi üzerine Antalya’ya getirilen bebek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde iki operasyon geçirdi. Dağlı ailesi ise Akdeniz Üniversitesi misafirhanesine yerleştirildi. Anne Pınar Dağlı, “Taburcu olduktan sonra bebeğim için hijyenik, sağlıklı bir ortama ihtiyacımız var” dedi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Özlenen Özkan “İlk tedavileri Hatay’da başarılı operasyon yapılmış ancak enfeksiyonu ortaya çıktı. Alzade bebeğin özel bir konteynere ihtiyacı var” dedi.