Rüzgar ve güneşte heyecanlı bekleyiş

Fatma Gülçin Kabasakallı – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin enerji rotasını çizen Ulusal Enerji Planı’nı ocak ayında açıkladı. Geçtiğimiz günlerde Karadeniz gazının karaya ulaştırılma sürecinin de başlamasının ardından, Ulusla Enerji Planı kapsamında önemli adımların atılması bekleniyor. APLUS Enerji’den Volkan Yiğit, hem yatırımcılar hem de finans kuruluşlarının uzun süredir Planın küresel enerji piyasalarında yaşanan dalgalanmanın tam ortasında yayınlanmasına rağmen, stratejinin genel anlamda konjonktüre uygun olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji tarafında, 2022 yılı sonu 9.4 GW’lık güneş enerji santrali kurulu gücünü 2035’te 52,9 GW’a ulaşma hedefinin sektörle de uyuştuğunu belirten Yiğit, rüzgar enerjisi santralleri için planlanan kapasitenin beklentilerin altında kaldığını söyledi. Ancak Yiğit bu durumun plan için yapılan modelleme çalışmasının geçtiğimiz yıl mayıs 2022 yılında yapılması ve o dönemde depolamalı elektrik üretimi konusundaki yönetmelik ve başvuru sürecinin henüz başlamamış olmasından kaynaklandığına da dikkat çekti.

Son dönemde depolamalı rüzgar ve güneş yatırımları için yayınlanan yönetmelikler sektörde büyük heyecan yaratmıştı. Yenilenebilir enerjide depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin lisans başvurularında rekora ulaşılırken, ilk ön lisanslar da verilmeye başlandı.

Volkan Yiğit, depolamalı RES-GES yatırımı için başvuruların 200 GW’ın üzerinde bir kapasiteye ulaştığını söylerken, bunun 30 GW’ının yatırımcılara sunulmasını beklediklerini belirtti. Son dönemde rüzgar enerjisi alanında, özellikle yerli ekipman üretimi yatırımlarının göz önüne alındığında, 2035 yılındaki RES kurulu gücünün daha yüksek seviyede gerçekleşeceğini öngördüklerini de sözlerine ekledi.

Kömür tarafı karışık

Ulusla Enerji Planı’nda kömür hedeflerine dair de değerlendirmelerde bulunan Volkan Yiğit, “Mevcut yatırım ve finansman kriterleri düşünüldüğünde, gerçekleşmesi zor olarak görebileceğimiz kısım elbette ilave kömür yatırımları ve kömür santrallerinin kademeli olarak devreden çıkışı için net bir tarih verilmemiş olması” ifadelerini kullandı.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir