Rus askerin 12 dakika içinde verdiği karar 3’üncü Dünya Savaşı’nı önledi

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Takvimler 1983 yılını gösterdiğinde Soğuk Savaş’ın en sıcak günleri yaşanıyordu. ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki gerilim tekrar tırmanmaya başlamış ve nükleer savaş riski artmıştı. Bahar aylarında ABD Başkanı Ronald Reagan, “Yıldız Savaşları” olarak adlandırılan ve Soğuk Savaş’ın dengesini bozabilecek potansiyele sahip olan füze savunma projesini açıklamış, tüm bunlar yaşanırken 1 Eylül 1983’te Sovyetler Birliği hava sahasını ihlal eden Güney Kore’ye ait sivil yolcu uçağının düşürülmesi ve 269 kişinin hayatını kaybetmesi var olan gerilimi daha da artırmıştı.

Stanislav Petrov, 26 Eylül 1983 gecesi Moskova’nın dışında bulunan Serpukhov-15 sığınağında nöbet tutmaya gittiğinde atmosfer bu şekildeydi ve yaşananlar sebebiyle tüm taraflar alarm durumundaydı. Sovyetler Birliği’ne ait uydu erken uyarı sistemi OKO’nun bulunduğu karargahta olası bir nükleer saldırıya anında karşılık verilmesi için radar ekranı başında nöbet tutan Stanislav, gecenin ilerleyen saatlerinde erken uyarı sisteminin verdiği uyarıyla dehşete düştü. Radar ekranı, Petrov’un dünya üzerinde görmek istediği son şeyi gösteriyor ve ABD’nin Sovyetler Birliği’ne nükleer füze ateşlediğini bildiriyordu.

SORUMLULUĞU KENDİ ÜSTÜNE ALDI

Sistemin uyarı vermeye başlamasıyla neye uğradığını şaşıran Petrov, uyarı sireni eşliğinde düşünmeye başladı. Alacağı karar tüm dünyanın geleceğini etkileyebilecek ve dünyanın yok olmasına kadar gidecek ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Zaman gittikçe daralıyor, Petrov’un elleri titriyordu. Bu sırada erken uyarı sisteminden art arda yeni uyarılar gelmeye başladı. Sisteme göre ABD tarafından ateşlenen 5 kıtalararası balistik füze Sovyetler Birliği’ne doğru geliyordu. Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlaması Petrov’un alacağı karara bağlıydı.

Hızlı karar alması gereken Stanislav Petrov’un sadece 12 dakikası vardı. Protokole göre, Petrov’un Sovyet Genelkurmayı ile iletişime geçip durumu bildirmesi gerekiyordu. Genelkurmay yetkilileri de durumu dönemin Sovyetler Birliği lideri Yuri Andropov’a bildirecekti. Tüm bu emir komuta sürecinin ardından Andropov’un karar vermesi için sadece birkaç dakikalık vakti olacak ve bu karar muhtemelen karşı saldırı şeklinde olacaktı. Petrov’un içinde tuhaf bir his vardı ve Yarbay bu hissin izinden gitmeye karar verdi. Sorumluluğu kendi üzerine alarak füzelerin fırlatıldığını doğrulamaya karar verdi.

GERÇEK OLDUĞUNA İKNA OLMADI

Petrov, ABD’nin sadece 5 balistik füze fırlatmasına anlam veremedi. Bunu mantıksız bulmuştu çünkü sürpriz bir nükleer saldırının yüzlerce füze ile yapılarak tüm Sovyet füzelerini kullanılamaz duruma getirmesi gerekirdi. Yarbay, sistemin verdiği uyarı çağrılarına rağmen saldırının gerçekten yapıldığına ikna olmamıştı. Ancak alarmın yanlış olduğundan da emin değildi. Petrov, uydu teknolojisinin yeni olması sebebiyle erken uyarı sisteminin hatalı alarm verme ihtimalini göz önünde bulunduruyordu.

Bilgisayar çıktılarını kontrol eden Petrov, kara konuşlu radar sistemlerinin radar operatörleriyle iletişime geçti. Eğer füzeler gerçekse kara konuşlu radarların füzeleri tespit etmesi gerekiyordu. Ufuk çizgisinden yay çizerek gelen füzelerin radarlara yakalanmaması imkansızdı. Petrov, yaptığı görüşmelerin ardından erken uyarı sisteminin füze uyarısına rağmen radarların herhangi bir füze tespit etmediğini öğrendi.

DÜNYAYI NÜKLEER YIKIMDAN KURTARDI

Stanislav Petrov, dünyanın geleceğinin kendi ellerinde olduğunu farkındaydı. Erken uyarı sisteminin verdiği alarmın gerçek olup olmadığını anlamak için daha fazla bilgiye ve zamana ihtiyacı vardı. Saldırı alarmın doğru olduğu ihtimalini yüzde 50 olarak kabul eden Petrov, hislerine güvenerek üslerini aradı ve erken uyarı sisteminin hata verdiğini söyledi.

Çok kısa süre sonra Petrov’un hislerine güvenmekle doğru adımı attığı ortaya çıktı. Füze alarmının üzerinden 20 dakikadan fazla zaman geçmiş ama Sovyet toprakları nükleer bir saldırıya uğramamıştı. İlerleyen dakikalarda erken uyarı sisteminin güneş ışınları tarafından yanıltıldığı ortaya çıktı. Stanislav Petrov, dünyayı olası bir nükleer yıkımdan ve Üçüncü Dünya Savaşı’ndan korumuştu.

HERKES ADINI 1998’DEN SONRA ÖĞRENDİ

Olayın ardından Petrov hakkında bir disiplin soruşturması başlatılmadı. Dünya savaşını engelleyen yarbaya yaşananları eksik raporladığı için kınama cezası verildi. Dünya ise kamuoyu Stanislav Petrov’un yaptıklarını ancak 1998’den sonra öğrenebildi.

Yaşanan olayların kamuoyuna yansımasının ardından, Sovyet komutana birtakım uluslararası ödüller takdim edildi. 2004 yılında San Francisco’da faaliyet gösteren Association of World Citizens Kurumu, Petrov’a “Dünya Vatandaşı” ödülünü verdi ve bin dolarlık sembolik bir ödeme yaptı. Petrov ise kendisini hiçbir zaman kahraman olarak görmediğini söyleyerek, “Doğru zamanda, doğru yerdeydim. Sadece görevimi yaptım” dedi. Stanislav Petrov, 19 Mayıs 2017’de 77 yaşında hayatını kaybetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir