Risklerini doğru ölçen şirketler başarılı olur

 

Yaşanan her krizden bir ders çıkarabilmek önemlidir. Son yıllarda yaşanan şoklar, krizler veya ‘siyah kuğular’ açık bir biçimde gösterdi ki; riskleri anlamak ve ölçebilmek şirketler için ayakta kalabilmenin ve başarının bir ön koşulu.

Aynı şekilde yine görüldü ki; başarılı şirketler sadece kendi risklerini değil, sürdürülebilirlik risklerini de ölçebilen şirketlerdir. Sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk alan şirketler verimlilik, inovasyon kabiliyeti ve nitelikli iş gücüne erişim imkânlarıyla fark yaratabiliyorlar.

Strateji, iş mükemmelliği, kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik konularında birçok Türk ve yabancı şirkete yönetim danışmanlığı hizmetleri veren ARGE Danışmanlık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’in dediği gibi “şirketler, liderlik rolünü üstlenebilmek için geniş çaplı bir değişim yolculuğuna çıkmalı, ekosistem düzeyinde entegre düşünceyi benimsemeli ve sürdürülebilirlik ile ilgili konuları performans modellerinin parçası haline getirmeliler.”

Anahtar iyi yönetişim

Sürdürülebilirlik son dönemin popüler kavramlarından ama henüz tam anlaşılabilmiş değil.

Sürdürülebilirlik deyince akla çevresel ve sosyal konular geliyor ama bunların ötesinde bir kavram. Aynı zamanda ekonomik, çevresel ve sosyal konuların tümünün yönetişimi ile de ilgili.

Yılmaz Argüden, şunları söylüyor:

“Bu nedenle biz, sadece sürdürülebilirlik performansına değil, sürdürülebilirliğin yönetişimine odaklanıyoruz. Yönetişim, sürdürülebilirlik ile ilgili konularda tutarlı bir yaklaşım benimsemenin anahtarı.”

Kısacası, iyi yönetişim sürdürülebilirlik çalışmalarının sürdürülebilirliğinin anahtarıdır.

Sürdürülebilirlik liderlerinin karnesi

Argüden Akademi, 2019 yılından bu yana önde gelen şirketlerin sürdürülebilirlik çalışmalarını incelediği bir “Sürdürülebilirlik Yönetişim Karnesi” hazırlıyor.

Bu karne 7 ülke ve 10 sektörden Sürdürülebilir Borsalar Girişimi’ne dahil olan yaklaşık 200 Küresel Sürdürülebilirlik Lideri’nin sürdürülebilirlik politikalarının sürdürülebilirliği hakkında bilgi veriyor. Sorumlu yönetim kurulları ve sürdürülebilirlik vizyon ve stratejisinin belirlenmesi, sürdürülebilirlik stratejinin hayata geçirilmesi, sürdürülebilirlik performansının nasıl ölçüldüğü ve değerlendirildiği, kurumsal öğrenme süreçlerinin kalitesinin anlaşılmasına yönelik konulara odaklanıyor.

Şirketleri halka açık veriler üzerinden, “yönetişim merceği” ile analiz ediyor. Küresel Sürdürülebilirlik Liderleri’nin gerçekleştirdikleri sürdürülebilirlik çalışmalarına uygun yönetişim iklimine sahip olmak üzere doğru süreçler, kişiler, teşvikler ve şirket kültürüne sahip olup olmadığını inceliyor.

Türkiye’den 14 şirket

Karnede yer alan yaklaşık 200 lider arasında Türkiye’den de 14 şirket var. Bu araştırmayı birçok kişi ve uluslararası kuruluş gibi ben de çok önemsiyorum. Karne aynı zamanda, şirketlerin dünyanın geleceğini etkileyen konulardaki samimiyetlerini masaya yatırıyor.

Bu samimiyet önemli, çünkü bugün bir çok firma çevre duyarlılığı konusunda vaatler sunmakla birlikte operasyonlarında oldukça farklı davranabiliyorlar. Sürdürülebilirlik ve çevre konularında artan farkındalık ve tüketicilerin beklentileri nedeniyle “greenwashing” yapılabiliyor; yani “mış” gibi yapmak yoluna gidilebiliyor.

Devir değişti. Sürdürülebilirlik, geleceğe hazırlanmak isteyen şirketler için “olsa iyi olur”un ötesinde “olması şart” hale geldi; “tercihe bırakılacak” bir konu olmaktan çıktı. Performans yönetim süreçlerine sürdürülebilirliğin entegrasyonu; sürdürülebilirliğin bir iş yapış biçimi haline gelmesi şart oldu. Şirketlerin atacağı çok adım var. Yönetim kurullarının sürdürülebilirlik çalışmalarına öncülük edecek becerilere sahip olması ve yönetici primlerinin sürdürülebilirlik göstergeleri ile ilişkilendirilmesi; yönetici ücret ve primlerine sürdürülebilirlik hedefleri konulması gerekiyor.

Ve iyi haber; 2021 Sürdürülebilirlik Yönetişim Karnesi’nin sonuçları, Küresel Sürdürülebilirlik Liderleri’nin önceki yıla kıyasla birçok yönden ilerleme kaydettiğini gösteriyor. Ama buna rağmen liderlerin bile, sürdürülebilirlik programlarının etkili uygulanması ve hesap verebilirliği adına hâlâ gelişime açık noktaları ve birbirlerinden öğrenerek ilerlemeyi hızlandırabileceği alanlar var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir