ANKARA Milliyet – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşını kalıcı barışla sonlandırmak için iki ülke liderini bir araya getirme çabalarının devam ettiğini, bu konuda Rusya lideri Vladimir Putin’i geçmişe göre çok daha yumuşak ve görüşmelere açık gördüğünü ifade etti. Erdoğan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) PKK’lı teröristlere karşı “kimyasal silah” kullandığı iddiasına ilişkin “Arkadaşlar hemen süratle davaları açtılar ve bunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Hem tazminat hem ağır ceza davaları açarak üzerine üzerine gideceğiz” dedi.
Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle sohbet ederek gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
TAHIL KORİDORU UZATMA: Karadeniz tahıl koridoru inisiyatifi kapsamında 20 Ekim 2022 tarihi itibarıyla 363 gemi 8 milyon ton tahıl ve diğer gıda ürünleri dünya piyasalarına arz edildi… Ürün olarak mısır, buğday, ayçiçeği yağı, kolza tohumu ve ayçiçeği küspesi öne çıkıyor. Bu ürünlerin toplam içindeki payı yüzde 96 civarında. Sevkiyat anlaşmasını uzatma noktasında herhangi bir mâni söz konusu değil. Akşam Zelenskiy ile yaptığım görüşmede de Sayın Putin ile yaptığım görüşmede de yine bunu gördüm. Ama bu arada herhangi bir tıkanma olursa aşmamıza mâni bir hal de yok.
UMUTSUZ DEĞİLİZ: (Savaşı kalıcı olarak bitirmek için Türkiye arabuluculuğunda acaba bir masa kurulabilir mi?) Bu konuyla ilgili Sayın Putin’in şu anda geçmişe göre çok daha yumuşak, çok daha görüşmelere açık olduğunu gördüm. Önümüzdeki günlerde yapacağımız telefon diplomasisiyle bunların nereye varabileceğini her iki liderden de dinlemek suretiyle göreceğiz. Zelenskiy ile yaptığım görüşmede onda da böyle bir tıkanmanın olmadığını, onun da bu işi aşmaktan yana olduğunu hissettim. Umutsuz değiliz. Temennimiz odur ki iki lideri de bir araya getirmek suretiyle yola barış için devam edelim. Çünkü her iki tarafın ciddi kayıpları oluyor. İnanıyorum ki barışın kaybedeni olmayacaktır.
ALİYEV OLUMLU: (Rusya’nın Türkiye’de enerji merkezi kurulması önerisi ve Avrupalı muhatapların beklentileri) Bunlar tabii ki Rusya’dan istedikleri anda istedikleri gibi doğal gaz temin edemiyorlar. Beklentileri nedir? Türkiye bu işin hub’ı olursa, Türkiye’den bu tür doğal gaz talepleri karşılık bulur mu, bulmaz mı; bunu gidermektir. Aynı şekilde tabii Azerbaycan’dan da yani TANAP’tan bu noktada doğal gaz talebinde bir temin olur mu olmaz mı? Bu konuda da İlham Aliyev kardeşimin olumlu baktığını görüyorum. Bunların değerlendirmesini yapıp ona göre adım atacağız.
İSVEÇ BAŞBAKANI RANDEVU İSTEDİ: (İsveç’in firari FETÖ’cülere kucak açması) Tabii ki olumlu değerlendirmiyorum. Bu arada İsveç’in yeni başbakanı randevu talebinde bulundu. Arkadaşlarımıza ‘randevu verin, gelsin’ dedim. Ülkemizde kendisiyle bu konuları da görüşürüz. Bizim bu noktadaki düşüncemiz değişmedi. Bu tür cezai müeyyidelere çarptırılmış olan teröristleri yakalayıp bize vermeleri lazım. Verilmediği sürece parlamento aşamasında bu iş yürümez… Bizim duruşumuz değişmez. Çünkü terörle mücadelede tavizsiziz ve taviz vermeye de asla niyetimiz yok.
‘Kimyasal silah iddiasının peşini bırakmayacağız’
Bu iddiayla ilgili arkadaşlarıma da söyledim ve Hulusi Paşa ile de bunu tekrar tekrar konuştuk. Arkadaşlar hemen süratle davaları açtılar ve bunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Hem tazminat hem ağır ceza davaları açarak üzerine üzerine gideceğiz. Silahlı Kuvvetlerimizin bugüne kadar kimyasal silah kullanmak gibi bir taksiratı yoktur. Attığı bütün adımları uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa bu çerçevede atmıştır ve bu çerçevede atmaya da devam edecektir. Bu, bunların namussuzluklarındandır, ahlaksızlıklarındandır. İlk defa da bu iftiraları atıyor değiller. Bunlar densizdir, ahlaksızdır. Ordumuza hep attıkları çamur budur. Çamur at, tutmazsa iz bırakır diye düşünüyorlar. Bu komünizmin, komünistlerin de en önemli şiarıdır.
‘Kılıçdaroğlu’ndan yine tazminat koparacağız’
(Kılıçdaroğlu’nun ABD’deki 8 saati ve hamburger ile açıklaması) Türkiye’de hamburgerci dükkanları bitmiş değil. Maalesef kendinden dinledik, bir benzin istasyonuna uğramışlar, hamburgerci görünce orada yemişler. Bunu bizzat kendisi söyleyince gerçekten ben de şok oldum. Yani böyle bir şey yapmış olsan bile söylemeye gerek yok. Yapılmakta olan Türken Foundation binasının karşısına geçip orada çekim yaptı. Buradan da aile kavramına yönelik bizim şu anda ileri sürdüğümüz teze, güya tersinden bir yaklaşımla sataştı; ‘Önce sen kendi ailenin, kızlarının, oğlunun buraya yapmış olduğu destekleri açıkla’ gibi bir yaklaşımın içerisine giriyor. Bu da hukuk bilmezliğin, aile kavramını tanımazlığın bu adamda ne kadar ileri olduğunu gösteriyor.
AİLEYİ DE KAPSAYACAK: Biz aile kavramını inşallah bu başörtüsü meselesiyle ilgili çalışmanın içerisine alacağız. Arkadaşlarımızla gerek ilgili kamu görevlileri gerek akademisyenlerle geniş bir çalışma yaptık. En son dün (önceki) akşam da bana sundular, gördük, baktık. Kısa zamanda kamuoyuna inşallah sunacağız. Tabii bu kadar açtığımız davalardan bundan (Kılıçdaroğlu) tazminatları koparıyoruz. Şimdi bundan da yine tazminatı koparacağımıza inanıyorum. Türken Foundation, yine bundan şöyle bir miktar para alacak.
ÇELEBİ’YE ÇOCUK TAVSİYESİ: (Katılım törenindeki ifadelerinizle Kürtleri mi kastettiniz?) Ben her zaman açık açık ’en az 3 çocuk’ diyorum. Bu benim gizli bir politikam değil ki. Orada da söylediğim çok açık ama onların istismarı bitmez. Onların istismarına cevap yetiştirmeye de gerek yok.
‘Lafarge her şeyiyle açığa çıktı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Konferansı kapsamında düzenlenen gala yemeğinde heyet başkanları ile bir araya geldi. Erdoğan, “Dijital terör ülkelerin milli güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dünyada yalan üretilmiş, maksatlı haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor” dedi. Erdoğan, “Dün bize iftira atanların Lafarge’ın DEAŞ’la iş tuttuğu, ticaret yaptığı, teröristlere milyonlarca Avro aktardığı bugün delillerle, mahkemelerle ortaya konuluyor. Fransız çimento devi Lafarge’ın Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, yardımcı olduğunu, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığımda bunu Fransızlar anlamıyordu. Fransa’nın Başkanı Sayın Macron’a anlattım. Şimdi Fransa parlamentosunda Macron’a Lafarge’ın hesabını sordular. Şu anda gündemdeki en önemli konulardan biri hale geldi” diye konuştu.