Aslıhan Altay Karataş – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı’nda büyükelçilere hitap etti. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
AKREBİN KISKACI: Bizler bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetinin her safhası mücadeleyle geçmiş, akrebin kıskacında yoğrularak bugünlere gelmiş bir milletin mensuplarıyız. Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Can verdik, canımızdan aziz bildiğimiz binlerce vatan evladını şehit verdik, fakat istiklal ve istikbalimize leke sürdürmedik. Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye, hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için tercih değil, mecburiyettir. Bunun yolu da yapıcı, aktif ve dengeli bir dış politikadan geçiyor. Türkiye eksenli bir okumayla, usta bir satranç oyuncusu titizliğinde bölgemizdeki ve ötesindeki gelişmelere müdahil oluyoruz. Gerilim peşinde koşmadığımız gibi, onurlu, sabırlı, kararlı ve basiretli bir tavırla kimden gelirse gelsin, baskılara da boyun eğmiyoruz.
OYUN KURUCU ÜLKEYİZ: Türkiye son yıllarda uluslararası ilişkilere damgasını vuran birçok kritik başlıkta dahli aranan, katkısı beklenen, takınacağı tavır yakından takip edilen oyun kurucu bir ülke haline gelmiştir. Libya’da meşru hükümetten yana müdahalemiz bu ülkenin bölünmesinin önüne geçmiştir. Can Azerbaycan ile sergilediğimiz dayanışma sayesinde hem 30 yıllık işgalin ardından Karabağ özgürlüğüne kavuşmuş hem de Güney Kafkasya’da kalıcı barış adına önemli bir fırsat yakalanmıştır. Suriye’nin kuzeyine yönelik hareketlerimiz güney illerimizin güvenliğini teminat altına alma yanında terör devleti kurma heveslerini de kursaklarında bırakmıştır. Irak makamlarıyla eşgüdüm içinde yürüttüğümüz operasyonlarımızla bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indiriyoruz.
ANAHTAR ROLÜ ÜSTLENDİK: Ukrayna savaşındaki tutumumuz tüm dünyanın takdirini toplamıştır. Türkiye ilk günden itibaren takındığı dengeli ve hakkaniyetli tavırla bu krizin çözümünde anahtar rolünü üstlenmiştir. Savaşan tarafları ilk kez aynı masa etrafında bir araya getirdiğimiz İstanbul Süreci’nin yanı sıra esir takasları ve Karadeniz Girişimleri ile çatışmalara çözüm bulmaya çaba harcadık. Gayretlerimiz neticesinde iki kez uzatılan Karadeniz Girişimi yüz binlerce insanın hayatına mahal olabilecek bir gıda krizinin önüne geçmiştir. 17 Temmuz itibariyle askıya alınan girişimin kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor.
BATI, SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMELİ: Geçen hafta Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmesinde Rusya’nın talep ve beklentilerini ilk elden tekrar öğrenme fırsatı bulduk. Bilhassa Afrikalı kardeşlerimizin tahıl ürünlerine erişimi noktasında bizim gibi Sayın Putin de hassasiyet gösteriyor. İnşallah bu konuda ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyorum. Bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü, Batılı ülkelerinin sözlerini yerine getirmelerine bağlıdır. Karadeniz girişimiyle oluşan olumlu atmosferi önce ateşkese ardından kalıcı barışa tahvil edecek diplomatik adımlar atılmadı. Bunlar yapılmadığı gibi halen ateşe körükle gidiliyor.
KARADENİZ’E YAYILMASI FELAKET OLUR: Daha fazla kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Hele hele savaşın Karadeniz’e yayılması tüm bölgemiz için tam anlamıyla bir felaket olacaktır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle uygulayarak şimdiye kadar böyle bir trajedinin yaşanmasına müsaade etmedik. Bundan sonra da gerilimi düşürmek için her iki tarafla da samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz. Biz kimse ile kavga peşinde değiliz. Bilakis dostlarımızın sayısını daha da artırmanın derdindeyiz. Bizim kimseyle, özelikle komşularımızla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur. Herkesle görüşmeye, konuşmaya, karşılıklı adımlarla buluşmaya varız.
Büyükelçilere güvenlik sunumu
Türkiye’nin yurt dışında görevli büyükelçileri; düzensiz göç, savunma sanayii atılımları ve terörle mücadele konularında ilgili bakan ve bürokratlar tarafından bilgilendirildi. 5 Ağustos’ta başlayan 14’üncü Büyükelçiler Konferansı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde dün de devam etti. Konferans çerçevesinde dün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün katılımıyla “Türkiye Yüzyılı’nda Güvenlik Paneli” düzenlendi. Panelde; milli güvenlik, düzensiz göç, savunma sanayii atılımı ve terörle mücadele konularında kapsamlı fikir alışverişinde bulunuldu. Küresel boyutta istikrarsızlığın ve belirsizliğin arttığı bir dönemde, Dışişleri Bakanlığı teşkilatı ile ilgili bakanlık ve başkanlıkların eşgüdüm ve iş birliği ele alındı.
4 bakan katıldı
Konferans çerçevesinde önceki gün de, Türkiye Yüzyılı’nda Ekonomi, Ticaret, Teknoloji ve Enerji paneli düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır katıldı. Panelde, küresel ekonomik ve mali gidişat, enerji güvenliği, dış ticari ilişkilerimiz, küresel ticaretin durumu, milli teknoloji hamlemiz ve tedarik zincirlerinin durumu gibi konularda kapsamlı fikir alışverişinde bulunuldu. Dünya’nın en büyük beş diplomatik ağından birine sahip olan Dışişleri Bakanlığı teşkilatı ile ilgili bakanlıkların ticaret alanındaki eşgüdümü nasıl artırılabileceği de istişare edildi. ● ANKARA Milliyet