Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı Şanlıurfa ile Adıyaman’da, bu kez sel felaketi yaşandı. Birçok sokak ve caddenin sular altında kaldığı, 15 kişinin hayatını kaybettiği felakete ilişkin konuşan DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, selin nedeninin çarpık kentleşme olduğunu söyledi.
Her kurak dönemin ardından çok yağışlı bir dönemin geldiğini ve bunun sonucunda da sellerin oluştuğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, “2008, son 60 yılın en kurak yıllarından biriydi. 2009 da son 60 yılın en yağışlı yılı oldu. Marmara ve Karadeniz’de sel oluşmuştu; doğa mutlaka kendini dengeliyor. Mesela İzmir’in yıllık yağış ortalaması, 710 kilogramlarda. 20 yıllık ortalamasına baktığımızda, bu civarlarda olduğunu görüyoruz. Bazı yıllarda 400 kilogram yağar, bazı yıllarda 900 kilogram yağar. Son 3 yıldan beri ciddi anlamda kurak bir dönem yaşadık” dedi.
‘SELLER DOĞAL AFETTİR AMA BUNU FELAKETE ÇEVİRDİK’
Türkiye’de yağışların azaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, “2020’de yağışlar yüzde 20, 2021’de yüzde 9, 2022 yılında ise yüzde 30 azaldı. Bu durumu takip eden yıl olan 2023’te yağış oranı artacaktır. Fakat Türkiye’deki çarpık kentleşme nedeniyle sel afeti, felakete dönüşüyor. Çünkü olmayacak yerlere bina yapıyoruz. 40-50 yıllık kuruyan derelerden su geçilmeyeceği sanılır ancak bu tür yağışlar sonucu mutlaka su geçer. Şanlıurfa ve Adıyaman’da böyle bir durum yaşandı. Bütün sel yataklarından mutlaka su geçecektir. Seller doğal afettir ama bunu felakete çevirdik. İzmir’de de bu tip seller olacaktır” diye konuştu. (DHA)