Prof. Dr. Sözbilir açıkladı! ‘6.4’lük depremde Antakya fayının bir kısmı kırıldı’

Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Depremler, yıkımlara, ölüm ve yaralanmalara yol açtı. DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, afet bölgesinde beraberindeki Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ercan Aksoy ve Dr. Elif Akgün, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fikret Koçbulut, DEÜ’den öğretim görevlisi Dr. Özkan Cevdet Özdağ ve araştırma görevlisi Dr. Mustafa Softa, AFAD elemanlarından jeoloji mühendisi Ahmet Demir ve inşaat mühendisi Gökhan Arslan ile incelemeler yapıyor.

“ANTAKYA FAYININ TÜMÜNÜ DOLAŞACAĞIZ”

Hataylı olan, kendi evleri de ağır hasar gören ve bazı uzak akrabaları göçük altında kalan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Hatay’da önceki gün meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem ve artçıları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Sözbilir, “6.4 büyüklüğündeki Antakya- Defne merkezli depremden sonra Antakya fayının kırılmış olabileceğini düşünmüştük. Bunun üzerine dün AFAD ve Sahil Güvenlik tarafından sağlanan olanaklarla Antakya’ya geldik. Antakya fayı üzerinde yaptığımız gözlemlerde bazı kesimlerde fay boyunca kılcal çatlaklar ve ortalama 4 santimetreye varan düşey atımların olduğu yüzey deformasyonları ile heyelan ve kaya düşmeleri gözlemledik. Bu verilere göre, Antakya fayının bir kısmının kırıldığını söyleyebiliriz. Bugün de Antakya fayının tümünü dolaşacak şekilde çalışacağız. Günün sonunda Antakya fayının tümünün kırılıp kırılmadığını anlamış olacağız” diye konuştu.

Yapılarla ilgili gözlemlerini de aktaran Prof. Dr. Sözbilir, “Bunun dışında gözlem yaptığımız yerlere yakın olan Hatay’ın Defne ilçesinde belirli hasar düzeyinde olan binaların ağır hasar aldığını ve bir kısmının da tamamen yıkıldığını gözlemledik. Bu aşamada, büyük depremden itibaren devam eden artçı depremlere, 6.4’lük üçüncü bir ana şokun eklenmesiyle artçı deprem yoğunluğu arttığından hasarlı evlere girilmemesi hayati derecede önem taşmaktadır” dedi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir