Polis, suçların çözülmesine yardımcı olacak video kanıtlar için robot taksilere yönelmeye başlıyor. Robot taksiler henüz küresel bir trend haline gelmemiş olsalar da Cruise ve Waymo gibi şirketler yeni şehirlere yayıldıkça bu durum daha çok gündeme gelecek. Kolluk kuvvetleri robot taksilerin kameralarına erişmek isterken gizlilik savunucuları ile karşı karşıya gelecek. Robot taksilerin kameraları polis radarında
Sürücüsüz araçlar, şehir sokaklarında gezinirken 360 derecelik görüntü ve yığınla veri yakalayan bir düzineden fazla kameraya sahip olabiliyor. Bu da kanıt arayan devlet kurumlarına haliyle cazip geliyor. Örneğin, otonom araç şirketi Waymo’nun San Francisco ve Arizona’nın Maricopa County’deki görüntüleri için çıkarılmış dokuz arama emri bulunuyor. Ek olarak Waymo’nun rakibi Cruise da bir arama emri ile karşı karşıya.
Öte yandan örneklerin hepsi makul görünüyor: Polis, cinayetlerden soygunlara ve kaçırma girişimlerine kadar çeşitli suçlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için yardım istiyor. Kâr amacı gütmeyen dijital haklar grubu Electronic Frontier Foundation’da (EFF) kıdemli politika analisti olan Matthew Guariglia, polisin bu araçlardan veri toplamasındaki sorunun her zaman şeffaf olmayan kullanımla ilgili olduğunu söylüyor. Toplanacak verilerin nasıl toplanacağı, nasıl depolanacağı ve polisin bunlara nasıl erişebileceğinin şeffaf olması gerektiği ösyleniyor.
Ben yanlış bir şey yapmıyorum, polisin elinde veri olması kimin umurunda?
Guariglia, yanlış bir şey yapmadıkları için polisin görüntülere erişmesinin önemli olmadığını söyleyenler için “neyi yanlış yaptığınız konusunda hiçbir fikriniz yok” diyor. Guariglia’ya göre mevcut yasalar değişebilir veya geriye dönük olarak işletilebilir. Örneğin doktorunuz ya da ruh sağlığı uzmanınızla konuştuklarınızın aranızda kalması gerekir, ancak bu yasal zemin değişirse sağladığınız “veriler” sorun olabilir. Dolayısıyla önemli olan verilerin doğru ve şeffaf bir şekilde tutulması. Sonuç olarak sürücüsüz araçlar ve robot taksiler giderek yaygınlaşırken bu araçlarda bulunan kameralar ve mikrofonlar daha fazla tartışma konusu olacak. Elbette bu araçların suçluların yakalanmasına katkı yapması ve suçun azaltılması son derece önemli. Bunun yanında mahremiyet savunucuları video görüntülerinin gözetim için kullanılması, kapsam genişletme ya da soruşturulan suçla ilgisi olmayan bireylerin gözetlenmesi gibi yetkinin kötüye kullanılmasına dikkat çekiyor. Ek olarak, insanların sürekli izlendikleri düşüncesiyle hareket etmelerinin ifade özgürlüğünü etkileyebileceği de belirtiliyor.