Pınar Gültekin vahşice katledilmişti! Kararın ardından baba ilk kez konuştu

21 Temmuz 2020 tarihinde Muğla’nın Menteşe ilçesinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisi Pınar Gültekin, sanık Cemal Metin Avcı tarafından öldürülmüştü. Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesiyle ilgili davada cuma günü karar çıktı. Sanık Cemal Metin Avcı, “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimlerinin uygulanmaması sonucu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı ise yardım ettiği gerekçesiyle 4 yıl hapis cezası aldı. Davanın sonuçlanmasının ardından Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin konuştu.

“BİR NEBZE DE OLSA YÜREĞİMİZE SOĞUK SU SERPİLDİ”

Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin dava hakkında “Bildiğiniz gibi 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci mahkemede biz anladık ki tek taraflı çalışıyor. Hep itiraz ettik, buna rağmen kabul edilmedi. Avukatımız aracılığıyla tabii itirazlarımızı bildirdik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da itiraz etti. Çünkü caniye ödül gibi bir ceza verilmişti. Biz ikinci mahkemede dün 15’nci duruşmamız oldu. Bir nebze de olsa yüreğimize soğuk su serpildi. Tam netice almadık. İnsan buna da bazen şükrediyor. İnşallah katil gün yüzü görmez. Biz baştan sona kadar hep mücadelemizi verdik. Katilin kardeşi de bu cinayetin içinde bulunmuş ve yardım etmiş. Telefon tapeleri onu işin içinde olduğunu gösteriyor. Kardeşi de 4 sene ceza aldı. Katil ağırlaştırılmış müebbet aldı. Yani bu ülkede her ne kadar adil davranmayan hakimler olsa da, adil davranan hakimler de vardır. Tabii bu benim gücümle olmadı. Çok mücadele verdim. Benim gayem, benim kızım değildi. Zaten kızımın geri gelmeyeceğini biliyorum. Benim gayem, bundan sonraki cinayetlerde en azından emsal teşkil eder ve bir insanın daha az öldürülmesi. Bu benim yüreğime bir nebze de olsa bir su serpmiş olur” dedi.

“ARTIK KADINLAR ÖLMESİN”

Gültekin, “Davadan sonra hiç iyi değildim ve hiçbir şey hissetmedim. Çünkü bir ülkede ilk gün mahkeme adil davransaydı, ben belki bir şeyler hissedebilirdim. Ama hep mücadelemizi verdik, maalesef hiç adil davranılmadı. Sanki suçlu biz, onlar mağdurmuş gibi oldu. Yani benim evladım bir parçam gittikten sonra idam edilmiş, benim umurumda olmaz. Zaten o içindeki insanı öldürmüş. Bu işler durdurulsun, benim gayem budur. Artık kadınlar ölmesin. Belki bu mücadeleyi vermemden dolayı benim ailem beni dışlamış olabilir. Kültürüme göre onlara hak da veriyorum. Yadırgamıyorum ama insanın ailesi bile bazen yanında olmuyor. Kadın dernekleri yağmurda, karda ve kışta hep yanımda oldular. Onlar da benim bir ailemin parçası oldular. Bazen mahkemeler 9 saat sürüyordu, yağmurun altında basın mensuplarıyla beraber bekliyorlardı. Türk kamuoyu benim arkamdaydı. Bana destek veren onlar oldu. Bana moral veren onlar oldu. Türkiye’nin aydın insanlarıdır. Sizin aracılığınızla Kemal Kılıçdaroğlu’na da saygılarımı sunuyorum. Dün beni telefonla aradı. Geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Çok siyasi parti temsilcileri aradı. AK Parti’den arayan oldu, partilerden arayan oldu” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir